Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK.’nun 49. maddesi gerekse TMK.’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği öngörülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevitazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin tümden reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davacının tüm, davalıların diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporuna göre, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu,davacının uğradığı maddi zararlarının tazmini ile yükümlü olduğu, gerek kar kaybı gerekse sözleşme konusu malların daha fazla bir bedel ile başka bir yerden temini sebebi ile davacının uğradığı zararın 32.381,72-TL olduğu,manevi tazminat koşullarının ise oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 32.381,72 TL maddi tazminat alacağının fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshi nedeniyle davacı, ancak fesih nedeniyle uğradığı zararı talep edebilir...
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik olmayıp, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ıstırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Manevi tazminatın belirtilen amaç ve niteliği esas alındığında, davacılar için takdir edilen manevi tazminat miktarı yüksek bulunduğundan, yukarıda aktarılan ölçütlere göre, olayın oluş şekli ve niteliği dikkate alınmak suretiyle manevi tazminat miktarının yeniden belirlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır....
KARŞI OY (XX): Bir maddi zararın giderilmesine yönelik açılan tam yargı davalarında, tazminat kişinin mal varlığındaki zararın oluştuğu an itibariyle karşılanması gerektiğinden, istenilecek olan tazminatın gecikerek ödenmesi nedeniyle para değerinde enflasyondan dolayı meydana gelebilecek azalmayı karşılamaya yönelik olarak faize hükmedilmelidir. Maddi zararlar, mal varlığında meydana gelen ve para ile değerlendirilebilen bir azalmayı ifade ettiklerinden, bu azalma miktarının idare tarafından telafi edilmediği süre içinde ayrıca enflasyon nedeni ile de kayba uğrayacağı açıktır. Manevi zararlar ise, mal varlığında meydana gelen somut bir azalma olmayıp, kişinin manevi varlığında ortaya çıkan olumsuzluklar olduğundan, manevi tazminat değerinin yargılama sonucu para olarak belirlenmesi zarara uğrayanı tatmin ve de bu zararın meydana getireni cezalandırma aracı olarak kullanılmasından kaynaklanmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 28/04/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/12/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, maliki olduğu taşınmazın bolkon duvarının, davalı komşusu tarafından yıkıldığını belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş yargılama devam ederken maddi tazminat talebini atiye terk etmiştir....
DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle ) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 12.07.2014 tarihinde davalı T7 çalışırken iş kazası geçirdiğini, müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle birçok orgnının zarar gördüğünü, ağır ve yaşamının geri kalanını etkileyebilecek ameliyatlar geçirdiğini, bu olay nedeniyle Ankara C.Başsavcılığınca alınan iş güvenliği uzmanı tarafından düzenlenen rapor uyarınca davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olan diğer davalının asli kusurlu bulunduğunu, olaydan sonra müvekkilinin tedavi giderleri, uğradığı kazanç kaybı ve çalışma gücünün azalması sebebiyle müvekkilinin maddi zarara ve hak kaybına uğradığını, maddi zararlarının tazmini ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminat, müvekkilinin kazanedeniyle yaşamsal tehlike yaratan ağır ameliyatlar geçirmek durumunda kalması, ruh sağlığında ve maneviyatında çöküntüye sebep olması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Asıl ve birleşen davada, nişan için verilen hediyelerin aynen olmadığı takdirde bedelinin iadesi ile nişan töreni için yapılan giderler için 500 TL maddi tazminatın ve nişanın haksız olarak bozulması nedeniyle 5.000 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, 20.02.2012 tarihli dilekçe ile de nişan hediyelerinin bedelinin iadesi ve maddi tazminat talepleri ıslah edilerek artırılmıştır.Mahkemece; asıl ve birleşen davalardaki nişan hediyelerinin aynen iadesi talebinin kısmen kabulüne, maddi ve manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Bilindiği üzere; manevi tazminat, haksız bir eylemin...
BANK AŞ, tarafından banka hesaplarında karşılığı bulunmasına rağmen haksız ve hukuka aykırı olarak taraflarından keşide edilen çeklere karşılıksızdır işlemi yapan banka hakkında belirsiz alacak davası olarak, şimdilik 100 TL maddi tazminat ile 100.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 100.100- TL madde ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap: Davalı tarafından dosya kapsamına bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Delillerin Değerlendirilmesi, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ; Dava, banka nezdindeki hesapta para bulunmasına rağmen çeke karşılıksız kaşesi vurulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Gıda Turz.Tic.Ltd.Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....