Ekonomik birliğin varlığı; satıcı veya sağlayıcının tüketici için krediyi finanse ettiği, üçüncü bir tarafça finanse edilmesi durumunda kredi verenin kredi sözleşmesinin imzalanması veya hazırlanması ile ilgili olarak satıcı veya sağlayıcının hizmetlerinden yararlandığı, belirli bir mal veya hizmetin verilmesinin kredi sözleşmesinde açıkça belirtildiği durumlardan en az birinin varlığı halinde kabul edilmektedir. Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka, bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, ortada bir bağlı kredinin var olduğu söylenebilir. Bunun sonucu olarak, satın alınan malın veya hizmetin hiç ya da zamanında teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması halinde müteselsilen sorumludur....
Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür... (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. (6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." hükmüne yer verilmiştir. Davacı tarafından davalıdan 10/07/2018 tarihinde dava konusu Minda Koltuk Takımı ve Frido Koltuk Takımı'nı satın aldığı, satış bedelinin davacı tarafından ödendiği, 10/07/2018 tarihinde satışı yapılan ürünlerin teslim edildiği, davacı tarafında 13/09/2018 tarihinde satın aldığı mobilyaların ayıplı olması sebebiyle, misli ile değişime ilişkin Tekirdağ 1....
Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, satıcı, malın bedelinin tümünü veya bedelden yapılan indirim tutarını derhal tüketiciye iade etmek zorundadır. Tüketicinin, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını seçmesi durumunda satıcı, üretici veya ithalatçının, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinin kendilerine bildirilmesinden itibaren azami otuz iş günü içerisinde, bu talebi yerine getirmesi zorunludur....
Mahkemece, değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla hüküm kurulması, 2-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunduğu belirlenen ağaçların cins ve yaşları itibariyle 2013 yılı rayiç değerlerinin gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek bedeline hükmedilmesi gerekirken, denetime elverişsiz rapora göre hüküm kurulması, 3-Kamulaştırılan taşınmazda bulunan enkazın alınması mal sahibinden istenemez. Başka bir ifade ile taşınmaz maliki enkazı almaya zorlanamaz. Takdir komisyonu, enkazın mal sahibine ait olduğunu belirtmiş, mal sahibi de buna itiraz etmemiş ve dava konusu yapmamış ise enkaz değeri tespit edilerek bu bedelin kamulaştırma bedelinden düşülmesi gerekir. Böyle bir durum yoksa enkaz, belirlenen bedelden düşülemez....
Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 18.10.2007 tarih ve 2007/2680-3562 sayılı kararı ile özetle "...Davalı şirketin itiraz üzerine komisyonca belirlenen bedeli ve fatura bedelinin ödemediği, komisyon başkan ve üyelerinin geç ödeme nedeniyle sorumlu tutulmaların da bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, kaçak elektrik kullanımının sabit olduğu, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği hükümlerince hesaplanacak gerçek bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı, gerçek bedelin komisyonca hesaplanan bedelden daha fazla çıkması halinde iki bedel arasındaki fark yönünden "kararda imzası bulunan komisyon üyesi davalıların da" BK.51.maddesine göre davalı şirketle birlikte zincirleme (müteselsil) sorumlu tutulmaları gerektiği, iş yoğunluğu ve itirazların çokluğu gibi nedenlerin ancak komisyon üyesi olan davalılar lehine BK.43.maddesi hükmüne göre indirim nedeni sayılabilirse de davanın tümden reddine gerekçe olamayacağı, denetime elverişli olmayan ve davacı tarafça...
Vergi Mahkemesi ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; mükellefin bu dönemdeki ihraç nedeniyle teslimlerinden dolayı iadesi gereken katma değer vergisi bulunduğunun görüldüğü, ihraç kaydıyla teslimleri nedeniyle tahsil edilmeyip tecil ve terkin edilen verginin bu dönemde hesaplanan katma değer vergisinden indirimi halinde, hesaplanan katma değer vergisine nazaran indirim tutarının fazla olması nedeniyle devreden indirilecek katma değer vergisi doğacağından beyan tarihi itibarıyla ihracatın gerçekleşmesi üzerine hakedilen katma değer vergisi iadesini, mükellefin iade almak yerine ertesi döneme devreden katma değer vergisi indirimi olarak beyan ederek 1997 Ocak döneminde de indirmiş olması karşısında hazine yönünden bir vergi kaybının söz konusu olmadığı, bu durumda imalatçı konumundaki davacı kurumun, ihraç kaydıyla yaptığı ve ihracatı gerçekleşen teslime ilişkin mallar dolayısıyla yüklendiği katma değer vergisini bu teslimle ilgili olarak katma değer vergisi tahsil edememesi nedeniyle...
DAVA : Maddi Tazminat (Ayıp oranında bedelden indirim tutarında tazminat talebi) DAVA TARİHİ : 09/11/2021 KARAR TARİHİ : 16/09/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Maddi Tazminat (Ayıp oranında bedelden indirim tutarında tazminat talebi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Müvekkilinin Bursa 20 Noterliğince düzenlenen 19/3/2021 tarih 9712 Yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile ... plakalı aracı Davalı ...'...
konusu yapılamayacağının hükme bağlandığı, bu hüküm uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılmasının da mümkün bulunmadığı, bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin "İlave Edilecek KDV" satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerektiği" açıklamasına yer verilmiştir....
konusu yapılamayacağının hükme bağlandığı, bu hüküm uyarınca, kullanım süresi geçen veya bir başka biçimde kullanılamayacak hale gelen ve imha edilen mallar, zayi olan mal mahiyetinde olduğundan mükelleflerce bu malların iktisabı dolayısıyla yüklenilen KDV'nin indirim konusu yapılmasının da mümkün bulunmadığı, bu çerçevede, zayi olan mallara ait yüklenilen ve daha önce indirim konusu yapılan KDV'nin, imha tarihini kapsayan vergilendirme dönemine ait 1 No.lu KDV Beyannamesinin "İlave Edilecek KDV" satırına dahil edilmek suretiyle indirim hesaplarından çıkarılması gerektiği" açıklamasına yer verilmiştir....
Ancak; 1)Kök .... ada .... parsel sayılı taşınmazın 1416,52 m²’lik bölümüne yol olarak el atılması nedeniyle diğer paydaşlar tarafından açılan dava sonucunda, bu bölümün ifraz edilerek... ada.... parsel numarasını almış olduğu, kök parsel üzerinde kat mülkiyetine tabi bina bulunduğu gözetilerek, Kamulaştırma Kanununun 11/1-ı maddesinde belirtilen hususun objektif değer azaltıcı unsur olarak kabul edilmesi ve takdir edilen bedelden belirli bir oranda indirim yapılması için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Talep olduğu halde hükmedilen bedele faiz yürütülmemesi, 3)Tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir....