Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi mevcuttur. Davalı ... sözleşmeyi haklı bir neden göstermeksizin feshetmiştir. Her ne kadar mahkeme taraflar arasındaki sözleşmede “kira bedeli nakden ve peşin olarak ödenmiştir.” hükmüne istinaden davalı ... açısından esastan red kararı verilmişse de, davalı taraf yargılamanın hiçbir aşamasında bu ödemenin fiilen yapıldığını iddia etmemiştir. Hal böyle olunca sözleşmenin haksız feshi nedeniyle TBK’ nın 325.maddesi gereğince kiracının sözleşmeden kaynaklanan borçları makul süre için devam eder....
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) DAVA TARİHİ : 11/11/2020 KARAR TARİHİ : 10/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin davacıya ait ... plakalı 2008 model ...aracı ilanda gördüğünü, beğendiğini, iletişime geçtiğini, davalının 11.09.2020 günü eksper incelemesi yaptıracağını söyleyerek müvekkiline 500TL ekspertiz ücreti ödettirdiğini, müvekkilinin firma çalışanı ....'...
Eğer borçlu, ödeme emri ile kendisinden istenilen alacak bakımından borçlu olduğunu bilmekte veya bilmek durumunda ise ve buna rağmen itiraz ederse, itirazında haksızdır. Borçlu, alacaklının icra takibinde talep ettiği alacağı veya alacağın bütün unsurlarını bilmekte veya bilmek (kolayca hesap edebilmek) durumunda ise ve alacağın miktarının belirlenmesi için tarafların ayrıca mutabakata varmasına (anlaşmasına) veya mahkemenin tayin edeceği bilirkişi eliyle bir değerlendirme yapılmasına ihtiyaç yoksa, alacak likittir. Bu bağlamda temyize konu uyuşmazlık; takibe konu alacağın likit olup olmadığı, buna bağlı olarak da davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; icra takibinin konusu araç tamir sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına ilişkin olup, davalı taraf, tamirin garanti kapsamında yapıldığını, bu sebeple fatura bedelinden borçlu olunmadığını savunmuştur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/384 Esas KARAR NO : 2023/22 HAKİM : KATİP : DAVACI : DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/04/2018 KARAR TARİHİ : 16/01/2023 YAZIM TARİHİ : 13/02/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının maliki olduğu ve müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın 22/08/2017 tarihinde ... plakalı park halindeki araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasına neden olduğunu ve kaza tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün kaza mahallinden firar ettiğini, sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olması nedeniyle zarar gören araç için 9.000,00 TL tazminat ödendiğini, ZMMS Genel Şartları B.4-f maddesi gereğince sigortalı araç...
Noterliği'nin 28/10/2019 tarihli ... yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile satın alındığını, Satın alma tarihinde müvekkilinin aracın ithal olması nedeni ile basiretli bir tacir gibi davranarak herhangi bir vergi borcu olup olmadığını ilgili kurumlardan sorgulatıp nihayetinde araç için 86.700,00-TL ÖTV ödendiğini görerek aracı satın aldığını, müvekkilce araç 21.11.2019 tarihinde 400.000,00-TL bedelle davacıya satıldığını, satış işlemleri öncesinde eksik bir ödemesi, vergi borcu olup olmadığı da yine taraflarca sorgulanmış ve vergi borcu olmaksızın davacıya satıldığını, davaya konu aracın yurt dışından gelen ithal bir araç olması nedeni ile piyasa değerinin 9620 altında bedelle davacı tarafça satın alındığını, aracın bayi aracı olmadığını, ithal araç olduğu davacı tarafça bilindiğini, aracın bayi aracına göre daha ucuz olması nedeniyle davaya konu aracın ayıplı olduğunu kabul etmemekle birlikte davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, araç üzerinde ki tedbir öğrenildikten sonra...
marka aracın satış bedelinden düşülmek üzere dava konusu aracı müvekkiline teslim ettiğini, teslimle birlikte aracın 3.kişilere devrinin sağlanması bakımından müvekkili şirket çalışanı ...’ya vekalet verildiğini, bu vekaletnamenin verilişinden 1 gün sonra 02.06.2007 tarihinde davacı ile araç satış protokolü imzalandığını, müvekkili şirketin bu protokol gereği üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, aracı davacıya teslim ettiğini, 15.06.2007 tarihi itibariyle davaya konu araç üzerinde devre engel veya sözleşmeye aykırılık teşkil eden hiçbir unsur kalmadığını, ancak davacının aracın devri için sürekli olarak bekleyip, devir için hiçbir gayret göstermediğini, davacının protokol tarihinden dava tarihine kadar 9.5ay boyunca aracı kullandığını, bu süre için hesaplanacak kira bedelinin dava bedelinden tenzili gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan zarar sebebiyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilinin ---- tarihli ıslah dilekçesi sunmuş olduğu görülmüştür. ---ve Makine Mühendisi Bilirkişi tarafından alınan raporda özetle; sigortalı sürücü kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olarak %100 oranında kusurlu olduğu, davacının malik olduğu araç sürücüsü ----- ---- kabil bir kusuru bulunmadığı, davalının sigortalısı sürücü ----- kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olarak %100 kusurlu olduğu, davacının malik olduğu araç sürücüsü ---- kusurunun bulunmadığı, davacı tarafa ait ------ plakalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı---- plakalı araç sürücüsünün %100 oranda kusurlu olduğu, dava konusu alacağı oluşturan ----- hasar görmesi sonucu oluşan onarım bedelinden davalının kusuru oranında toplam 14.572,54 TL sorumlu olacağı bildirilmiştir....
4.138,11 TL bakiye zarar bedelinden sorumlu olduğu hesaplanmıştır....
Suça konu araca el konulması ile araç sahibinin (borçlunun) mülkiyet ve tasarruf hakkı elinden alınmış olur. El koyma ile araç sahibinin (borçlunun) araç (eşya) üzerinde her hangi bir hakkı kalmamaktadır. Araç sahibinin mülkiyet ve tasarruf hakkı sona erdiğinden (el koyma işlemi ile) bu eşya üzerinde (araç) borçlu ile alacaklı arasındaki ilişkiden kaynaklanan bir başkasının rüçhan hakkından da söz edilemez. Zira; rüçhan hakkının varlığının devam edebilmesi için eşya (araç) üzerinde eşya sahibinin tasarruf ve mülkiyet hakkının devam ediyor olması gerekmektedir. Somut olayda, .... plakalı araca sigara kaçakçılığında kullanıldığı iddiası ile .... 2. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 25.11.2013 gün ve 2013/D.iş sayılı kararı ile el konulduğu,... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 30.12.2014 gün, 2014/188 Esas 2014/558 Karar sayılı kararı ile aracın müsaderesine karar verildiği anlaşılmaktadır....
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) DAVA TARİHİ : 26/12/2022 KARAR TARİHİ : 03/07/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 09/07/2023 Mahkememize açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; DAVA: Davacı Vekili, Dava Dilekçesinde Özetle; 17.08.2020 tarihinde, davalı sigorta şirketine sigortalı ... plakalı araç sürücüsü ...'...