Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi 17.08.2015 havale tarihli dilekçesiyle yargılamanın iadesi yoluyla dava konusu taşınmazın ... niteliği ile ... adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması, kararın kesinleşmiş olması ve bu hususta dava konusu taşınmaz ile ilgili ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/401 E. - 2011/71 K. sayılı kararı kesinleşmiş olup hükmünü koruduğu gerekçesiyle yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiştir. Davanın yargılamanın iadesi davası olduğu, Dairemizin 09.11.2013 tarih ve 2013/6578 E. - 2013/10361 K. sayılı açılmamış sayılma kararından önce verilmiş bozma ilamında da açıklandığı üzere HMK 375/1(ı) maddesi hükmüne göre davacının yargılamanın iadesi talebinde bulunmasında hukuki yararı bulunduğu, iki ayrı kesinleşmiş hükmün bulunması nedeniyle hükmün infaz edilemediği gözetilerek talebin kabulüne karar verilmesi yerine reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

    SONUÇ: Yukarıda belirlenen eksikliklerin giderilmesinden sonra iadesi için dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      KARAR Davacı, 9.1.2009 tarihinde satın aldığı koltuk takımının ayıplı çıktığını belirterek takımın iadesi ile bedelin tahsiline veya değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu koltuk takımının yenisi ile değiştirilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde ayıplı takımın iadesi ile bedelin iadesi veya değiştirilmesi istemi ile davayı açmıştır. Satın alınan malın ayıplı çıkması halinde tüketici seçimlik haklarından bir tanesini isteyebilir. Öyle olunca mahkemece davacının şeçimlik haklarından hangisini istediği konusunda davasını hasretmesi sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, davacı temyiz dilekçesinde talebini bedel iadesi olarak belirttiğine göre bu husus dikkate alınarak karar verilmesi gerekir.Mahkemece belirtilen bu husus uzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir....

        Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tümö dosya kapsamına göre, davacının davalıdan satın aldığı ... plakalı dava konusu aracın kavrama mekanizmasından kaynaklı AYIPLI MAL niteliğinde olduğu ve ayıbın GİZLİ olduğu, ayıbın yargılama sırasında da devam ettiği, davalının davacıya sattığı aracın GİZLİ AYIPLI MAL olarak kabulü ile davacının talebi gözetilerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          İlk derece mahkemesince; "Davanın KABÛLÜ ile, 34 XX 940 plakalı A168J962 motor numaralı WBA3J910XFP984459 şase numaralı 2015 model 3.20i tipi bmw marka aracın davalı satıcıya iadesi ile, araç bedeli olan 151.690,88- TL'nin dava tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine..." karar verilmiş olup, karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davasının davalısı tarafından, 04.02.2002 tarihinde kesinleşen boşanma kararına karşı yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur. Yargılamanın iadesi talebinde bulunan davacı tarafından, aynı ilama karşı, aynı sebebe dayanılarak aynı davalılara karşı daha önce yargılamanın iadesi talebinde bulunulmuş, yargılamanın iadesi davası reddedilmiş, karar, 16.01.2007 tarihinde kesinleşmiştir. Bu hüküm, aynı sebebe dayanan temyize konu yargılamanın iadesi davası bakımından “kesin hüküm” teşkil eder. Aynı davanın daha önce kesin hükme bağlanmamış olması, dava şartıdır (HMK.md.114/1-i). Sözü edilen kesin hüküm, davanın görülmesine engeldir....

            Yargılamanın iadesi sebepleri ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375. maddesinde sıralanmıştır. Kanun koyucu, yargılamanın iadesi sebeplerini genel ifadelerle düzenlemek yerine tek tek sayma yöntemine başvurmuştur. Böylece, yargılamanın iadesi sebeplerinin kıyas yoluyla genişletilmesi ve bunların haricindeki bir sebebe dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilmesi mümkün olamayacaktır. Yargılamanın iadesi, hukuki niteliği itibariyle ayrı ve bağımsız bir davadır. Bu sebeple mutlaka duruşma yapılarak incelenmesi gerekir. Mahkeme öncelikle davanın dinlenmeye değer olup olmadığını kendiliğinden araştırır. Bu aşamada genel dava koşullarından ayrı olarak yargılamanın iadesi sebeplerine dayanılıp dayanılmadığı hususu incelenir....

            GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : A- İadesi talep edilen ...'nın temyiz isteminin incelenmesinde: İadesi talep edilen ve müdafiinin yüzüne karşı tefhim edilen hükmün, 5271 sayılı CMK'nın 291. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen on beş günlük yasal temyiz süresinden sonra 10/01/2022 tarihli dilekçe ile iadesi talep edilen tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından, iadesi talep edilenin temyiz isteğinin CMK'nın 298. maddesi gereğince REDDİNE, B-İadesi talep edilen ... müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde: İadesi talep edilenin, iade talebine konu olan suç ile ilgisini ortaya koyan delillerin iade yargılaması açısından yeterli olması nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....

              Yargılamanın iadesi davasının, yargılamanın iadesine konu dosya üzerinden değil, ayrı bir esas üzerinden görülmesi gerektiği, bu nedenle ana dosyaya sunulan dilekçenin tutanakla ana dosyadan alınarak mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydolunduğu, harçların ikmal ettirildiği, dolayısıyla Yargılamanın iadesi talebinin de bir dava formatında ortaya konulması gerektiği değerlendirilmiştir. Bu bakışla yargılamanın iadesi talep dilekçesinin dava dilekçesi formatında olması gerektiği, aleyhine yargılamanın iadesi istenilen kişilerin de hasım olarak gösterilmesi gerektiği, bu şekilde kendilerine yargılamanın iadesi davasında savunma hakkının tanınması gerektiği kanaatine varılmıştır....

                b) Mahkeme, (birinci aşamada) yargılamanın iadesi davasının mesmu olduğu kanısına varırsa, esasa girerek, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru (varit) olup olmadığını araştırır. Mahkeme, tarafların ikrar veya kabulü ile bağlı olmaksızın, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin varit olup olmadığını re'sen araştırır. Yargılamanın iadesi sebebinin varlığını ispat yükü, davacıya aittir. Bu araştırma sonucunda, mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olmadığı kanısına varırsa, yargılamanın iadesi davasını reddeder. c) Mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olduğu kanısına varırsa, yargılamanın iadesi talebini kabul ederek, asıl dava hakkında yeni bir karar verir....

                  UYAP Entegrasyonu