Her ne kadar UYAP tevzi işlemi sonucu, dava Mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiş ise de; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 25/11/2021 gün ve 1232 sayılı kararı ile 15/12/2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere; 1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden, 3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde düzenlenenler hariç), 4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, 5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, 6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan, 7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları...
Davacının, davaya konu aracı 17.11.2017 tarihinde davalıdan satın aldığı, 30.03.2019 tarihinde yaptırmış olduğu ekspertiz incelemesi sırasında ayıplı olduğunu öğrendiği ve 05.04.2019 tarihli noter ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunduğu, TBK'nun 223/2 maddesi gereğince, ayıp ihbarının süresinde olduğu anlaşıldığından, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece; tarafların bildirmiş olduğu deliller değerlendirilerek ve satış ilanında "hasar kaydı yoktur....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2019 NUMARASI : 2018/328 ESAS-2019/592 KARAR DAVA KONUSU : SATILAN MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN SÖZLEŞMENİN FESHİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Antalya 1. Tüketici Mahkemesi'nin 2018/328 Esas, 2019/592 karar sayılı 05/07/2019 tarihli kararı aleyhine davalı T3 vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Davalılardan T3'dan 9.370,00 TL bedel karşılığında satın alınan termal masaj yatağının ayıplı olması nedeniyle faizi ile birlikte bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
O halde dava konusu olayda, satın aldığı tohumları fide haline getirdikten sonra, fide olarak satan davalı şirketin, özel kanun niteliğinde olan "Tohumculuk Kanunu'Vıdan kaynaklanan bir sorumluluğu olup olmadığı da irdelenmelidir. 31.10.2006 tarihinde kabul edilen 5553 sayılı "Tohumculuk Kanunu"nun 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı; bitkisel üretimde verim ve kaliteyi yük-seltmek, tohumluklara kalite güvencesi sağlamak, tohumluk üretim ve ticareti ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve tohumculuk sektörünün yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi için gerekli olan düzenlemeleri gerçekleştirmektir." hükmüyle kanunun amacı, 2. maddesinde de, "Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri.ve diğer bitki türleri çogaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifıkasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar." hükmüyle kanunun kapsamı açıklanmış, "Tazminat" başlığı...
Noterliği'nin 43465 yevmiye nolu ve 09.12.2020 tarihli cevab-ı ihtarnamesi ile talebimizin karşılanmayacağını tarafımıza bildirdiğini, müvekkil şirkete ait araç, bugüne değin onarılmadığı gibi ayıplı hizmet nedeniyle doğan değer kaybı zararı da bugüne değin karşılanmamıştır. Müvekkil şirket, Türkiye genelinde atıksu arıtma tesislerinin inşası ile iştigal etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı kanuna muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, tasfiye Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 01/09/2008 tarihli tutanak ile ilgili olarak ..., ..., ... ve .... ve diğerleri hakkında kamu davası açılmamış ise mahallinde gereğinin takdir ve ifasi ile, Sanıklar ..., ..., ... ve .. vs. hakkında 01/09/2008 tarihinde olay ve yakalama tutanağı düzenlenerek soruşturma yapıldığı, önceki başka suçlarının da olduğu fezlekede belirtilerek, dosya içerisine 12/08/2008 tarihli olay tutanağı ve eklerinin konulduğu ve 12/08/2008 tarihli tutanakla ilgili olarak sanıklar ..., ... ve ... hakkında 02/12/2008 tarihli iddianame düzenlenerek yargılamanın yapıldığı, Ancak; 12/08/2008 tarihli tutanağa ilişkin olarak 14/10/2008 tarihli iddianame ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında kamu davası açıldığı...
ve beynin Kore'den gelmesi gerektiğini beyan ettiklerini, araç alındıktan kısa süre sonra iki arıza verdiğini, aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu beyanla, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile araç bedelinin ticari faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
anlaşılabilir özellikte olmadığı, belirli bir kullanım mesafesinden sonra ortaya çıkması nedeniyle "gizli ayıp" niteliğinde olduğunun tespit edildiğinin ve davacı nezdinde meydana gelen maddi zararın tespitinde eskime ve kullanım sonucu olağan yıpranmalar ile servis ömrünü tamamlamış parçalardan davalı tarafın sorumluluğunun bulunmadığının dikkate alınarak zarar tutarının belirlendiği, araç kiralama bedelinin onarım tarihinde ortalama 1.000,00-TL mertebesinde olacağının belirtildiği ve aracın model yılı ve kullanım mesafesi göz önünde bulundurularak davaya konu aracın arıza nedeniyle motorunda gerçekleştirilmiş işlemlerin ikinci el serbest piyasa koşullarında dikkate alınarak değerinde azalmaya neden olmayacağının belirtildiği, sunulu kök ve ek raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla Mahkememizce benimsendiği, Davalı tarafından her ne kadar aracın dava dışı kişiye satışı nedeniyle itirazda bulunulmuş ise de davacı tarafından araç ayıplı haliyle satmış olup,...
değişmesi gerektiğinin tespit edildiği, ancak davacı isteği ile işlem yapılmadığını, bilirkişi tespit raporunda; davacının ileri sürdüğü şikayetlerin bir çoğunun araç üzerinde görülmediğini, radyo/CD çalar ve park sensörü ünitesi ile ilgili tespitler yapıldığını, bu tespitin yetkili servis tarafından yapılan tespit ile örtüştüğünü, davacı kesin tespit ve onarım için izin vermediğinden şikayetlerin giderilemediğini, bu nedenle davaya konu araç üzerinde giderilemeyen bir arıza veya gizli ayıp söz konusu olmadığını, malın ücretsiz değiştirilmesi seçimlik hakkının kullanabilmesi için, onarım hakkının kullanılmasının ön koşul olup, davacının onarıma onay vermemesi nedeniyle araçta, onarım ve/veya parça değişimi gerçekleşmediğini, davacının, aracı 1 yılı aşkın bir süre boyunca sorunsuz kullandığını ve halen kullanmaya devam ettiğini, bu haliyle araçta yasanın tanımladığı araç değişimini gerektirir mahiyette tekrarlayan/ giderilemeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran bir kusur/ayıp/ gizli...
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davaya konu aracın 15 yaşında olduğunu ve araçtaki hasarlar nedeniyle piyasa değerinin çok altında bir bedele davacıya satıldığını, davacının herhangi bir zararının olmadığını, davacının kamyoncu, oğlunun ise oto tamircisi olduğunu belirtip araç üzerinde ayrıntılı inceleme yaptığını, test sürüşüne çıktığını, davalı tarafından sahibinden.com internet sitesine verilen ilanlarda da aracın hasar durumunun açıkça bildirilmiş olduğunu, davacının araçtaki hasarları bilerek satın aldığını, alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmadığını, mahkemece yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesinin doğru olmadığını beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....