Ancak; Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılmadığı ve ileride yapılacak bir imar uygulaması sonucunda da İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca % 40 oranına kadar Düzenleme Ortaklık Payı alınacağı Belediye Başkanlığı yazısı ile sabit olduğundan, emsal karşılaştırması sonucu bulunan bedelden % 40 yerine, başka bölgeden emsal alınan taşınmazlardan % 29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı kesildiği gerekçesiyle bu oranda indirim yapılarak fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılmadığı ve ileride yapılacak bir imar uygulaması sonucunda da İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca % 40 oranına kadar Düzenleme Ortaklık Payı alınacağı Belediye Başkanlığı yazısı ile sabit olduğundan, emsal karşılaştırması sonucu bulunan bedelden % 40 yerine, başka bölgeden emsal alınan taşınmazlardan % 29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı kesildiği gerekçesiyle bu oranda indirim yapılarak fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede imar uygulaması yapılmadığı ve ileride yapılacak bir imar uygulaması sonucunda da İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca % 40 oranına kadar Düzenleme Ortaklık Payı alınacağı Belediye Başkanlığı yazısı ile sabit olduğundan, emsal karşılaştırması sonucu bulunan bedelden % 40 yerine, başka bölgeden emsal alınan taşınmazlardan % 29 oranında Düzenleme Ortaklık Payı kesildiği gerekçesiyle bu oranda indirim yapılarak fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesine kasten sebebiyet vermesi veya zarar miktarını kasten artırıcı eylemlerde bulunması halinde bu poliçeden doğan haklarının düşeceği ve kusurun ağırlığına göre ödemekle mükellef olan bedelden indirim yapılacağını, bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA 9.3.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle, takdir edilen bedelden belirli bir oranda indirim yapılması gereği düşünülmeden ve bu hususta bilirkişi kurulundan ek rapor alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut ... lehine olan irtifak hakkının taşınmazın değerine olan olumsuz etkisi yönünden bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp bedelden indirim yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Taşınmazın emsal karşılaştırma yapılmak suretiyle tespit edilen bedeline hükmedilmesi gerekirken, bu bedelden, taşınmazın SİT alanında kaldığı gerekçesiyle %10 indirim yapmak suretiyle bedel tespit eden rapor esas alınmak suretiyle aza hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davalılardan E.. S.. vekilinin temyiz itirazı yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 19/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
göre eksik bedel tespit edildiği, f-) Davacı idare tarafından acele el koyma kararı ile fazla bloke edilen bedelden tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubu ile davacı idareye iade edilecek miktara faiz işletilmemesi gerektiğinin düşünülmediği, Bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından; Kapatılan 18....
İlk derece mahkemesince dairemizin kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama sırasında davacıdan kullanmak istediği seçimlik hakkı sorulmuş, davacı vekili 22/01/2021 tarihli dilekçesi ile bedelden indirim şeklinde seçimlik haklarını kullanmak istediklerini belirtmiştir....
Bu durumda davalı taraf tacir olmadığından mahkemece, ceza koşulundan indirim yapılıp, usulüne uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; bozma nedenidir.’’ gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, hem davalının ödemesi gereken 3.900,00 TL komisyon ücretinden 2/3 indirim yapılarak, hem de diğer tarafın ödemesi gereken ve cezai şart niteliğinde olan 3.900,00 TL’den 2/3 indirim yaparak toplamda 2.600,00 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince bozma ilamında belirtilen hususlar harfiyen yerine getirilmek zorundadır. Mahkemece, bozmaya uyulmuş ancak bozma gereği yerine getirilmemiştir. Davalı, sözleşme gereğince kendisi tarafından ödenmesi gereken komisyon ücretinin tamamından sorumlu olup mahkemece bu bedelden bir indirim yapılamaz....