Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olur. Somut ihtilafta; davacı dava dışı tüketiciler tarafından ilgili tüketici hakem heyetine karşı ayıplı mal nedeniyle başvurularda bulunulduğu, dava dışı tüketicilere yapılan ödemelerin rücuen davalıdan tahsilini talep etmiş olup, dosya içeriğine göre tüketici tarafından "Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme" hakkı kullanılarak ürünün bedeli satıcıdan iade alınmıştır. 6502 sayılı TKHK.11/2.maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, tüketici bedel iadesi talebini sadece (sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu) satıcıya karşı kullanabilir....

    Bu durumda bölge adliye mahkemesince, ayıptan kaynaklı seçimlik hakkını ücretsiz onarım yönünde kullanan tüketicinin, daha sonra aynı ayıplar için ayıpsız misli ile değişim hakkını kullanamayacağı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi...

      KARAR Davacı, ikinci el olarak satın aldığı dava konusu aracın garanti süresi içerisinde yakıt göstergesi ile ilgili olarak aynı arızayı altı kez tekrarlandığını ileri sürerek aracın misli ile değişimine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Oto servis Aş, davacı ile aralarında sözleşmesel ilişki bulunmadığını kaldı ki onarım hakkının kullanılmakla artık değişim talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

        ayıplı hizmetin hile ile gizlenmesi, inkar edilmesinden dolayı öncelikle tespiti ve misli ile değişimi veya ayıplı hizmetin yeniden görülmesine ve de 70.000,00TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        olduğu kazada hava yastıkları açılmadığı gerekçesi ile manevi tazminat talep etmesinin usul, yasa ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Temerrüd ayıpsız misli ile değişim talebi tarihi olan 26.12.2014 tarihinden ...“ sözlerinin hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine "... Ürünün fiilen davalıya teslim tarihinden ...” sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          aracın sıfır bedelinin yüksek olması, ayıbın tamir ile giderilebilecek bir ayıp olması nedeniyle orantısız olacağı anlaşıldığı" gerekçesi ile "davanın kısmen kabulüne, dava konusu aracın davalılar tarafından ücretsiz onarımının yapılmasına, 8.000,00- TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının, ayıpsız misliyle değişim ve ikame araç bedeli talebinin reddine," şeklinde karar verilmiştir....

          aracın davalıya iadesi ile davalı tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu mümkün olmadığı taktirde İİK 24. maddesinin infazda nazara alınmasına karar verilmiştir....

          konusu aracın misli ile aynının tedarik edilmesinin mümkün olup olmadığının sorulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Fırkasında geçen ''mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sıkıcanın yahut ciddi zararın doğacağından edişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir '' hükmüne yer verdiğini, otomobil firmalarının modern pazarlama stratejisi olarak hemen hemen her yılda bir olmak üzere modellerinin değiştiğini, ayıbın ortaya çıkması, davanın açılması ve sonuçlanması, Türkiye şartları düşünüldüğünde en az bir kaç yıl sürdüğünü, bu süreç sonuçlanan kadar dava konusu aracın modelinin değişerek yerini farklı nitelikte ve görünüşte bir aracın aldığını, bunun sonucu olarak davacı tarafın ayıpsız misli ile değişim hakkının kullanılamaz hale geleceğini, çünkü karşı tarafın ''haklı olabilirsin ama ayıplı olarak sattığım malın ayıpsız misli yok, senin aldığın modelden bir araç elimde kalmadı'' savunması yaptığını, bu savunmanın adeta otomobil...

            UYAP Entegrasyonu