indirim talebinin taktiri mahkemeye ait olmak üzere yerinde olmadığı belirtilmiştir....
Bu kapsamda, diğer bloklarda bulunan otoparkların davacıların kullanması mümkün değil ise; davacıların bedelde indirim talepleri yönünden Dairemizin benimsediği nisbi metod uygulanmak suretiyle alınacak bilirkişi raporuna göre sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan husus araştırılmadan ve %5 oranında satış bedelinden indirim yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamına göre söz konusu ayıp nedeniyle araç bedelinin iadesine hükmedilmesinin veya aracın misli değiştirilmesinin TMK'nun 2. maddesindeki iyi niyet kuralları dikkate alındığında taraflar arasındaki menfaatler dengesini ihlal edeceği ve hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı, davacının seçimlik haklarından bedelde indirim hakkını kullandığı, anılan raporun taraf, mahkeme ve yasa yolu denetimine açık olduğu ve rapora itiraz edilmediği anlaşıldığından rapor hükme esas alınarak davacının 6.225,65 TL bedelde indirim bedelinin kabulüne karar verilmiştir....
YEREL MAHKEME KARARI : Denizli Tüketici Mahkemesi'nin 2019/32 Esas, 2022/50 Karar sayılı ve 01/02/2022 tarihli kararı ile; "davaya konu aracın satılmasının ayıplı bir satış olduğu, söz konusu davaya konu aracın davalılar nezdinde ayıplı şekilde davacıya tesliminin yapıldığı, davacı tarafça ise bu ayıp dolayısıyla seçimlik hakkının 6502 sayılı TKHK 11/1- b madde-fıkra hükmü kapsamında ayıp oranında bedelde indirim şeklinde oluşan zararının tahsili olarak kullanıldığı belirlenmiş, nihai tespitlerine ve hesaplamalarına itibar edilen bilirkişiler Yakup Yazıcı, Selçuk Duyar ile Hikmet Rende'nin haızrladığı bilirkişi raporlarından da söz konusu bu aracın davacıya satışının ayıplı olması sebepleriyle, davacının iş bu ayıplı durum ve alacak taleplerinde haklı olduğu," gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, ayıp oranında bedelde indirim tutarı olarak davacının hak kazandığı 108.169,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, bu toplam tutarın 20.000,00...
neden olmuşsa, kusurun ağırlığına göre, tazminattan veya bedelden indirim yoluna gidilir. (3) Sigortacı rizikonun gerçekleştiğini daha önce fiilen öğrenmişse, ikinci fıkra hükmünden yararlanamaz.” şeklinde düzenlenmiş olup, madde metninden de anlaşıldığı üzere sigortacının indirim talep edebilmesi için sigortalının ihbar yükümlülüğünde gecikmesinin ödenecek tazminatta veya bedelde artışa neden olması gerekmektedir....
Mahkemece, davacının bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından akitte gösterilen bedel üzerinden önalım davasının kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacı, satış bedeli resmi akitte 3.528.600,00 TL olarak gösterilse de dava konusu payın değerinin 773.000,00 TL olduğunu iddia ederek dava dilekçesini bu değer üzerinden harçlandırmış ve bedelde muvazaa iddiasında bulunmuştur. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığından resmi akitte gösterilen satış bedeli ile tapu harç ve masrafları toplamı 3.645.206,30 TL depo ettirilerek davanın kabülüne karar verilmiştir....
Keşif ile belirlenen bedel tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli olmayıp, davacının diğer kanıtlarını doğrulamak bakımından önem taşımaktadır. Davacı tanıklarının davalı ile pay satan arasındaki ilişkiye dair herhangi bir bilgileri olmaması nedeniyle bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamamıştır. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından dava konusu payların tapuda gösterilen satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin TMK’nın 734. maddesi uyarınca hükümden önce belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de davacı, bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır....
Davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ancak, dava önalım hakkı nedeniyle bedelde muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, paydaşı olduğu 103 sayılı parselin dava dışı önceki paydaşının payını satış yoluyla davalıya devrettiğini, bedelin gerçekte 578.600.00 TL olmasına rağmen önalıma engel olmak için yüksek gösterildiğini, bildirim yapılmadığını ileri sürerek, önalım nedeniyle payın adına tescilini istemiştir. Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını, davacı payının gerçekte dava dışı üçüncü kişiye ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır....
Mahkemece, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, davacının davalı ve dava dışı diğer hissedardan aldığı taşınmazın, taraflar arasındaki işlem tarihi itibariyle toplam değerinin 90.000,00 TL olduğu, davalı tarafın 1/2 hissesinin bedelinin ise 45.000,00 TL olduğu bu durumda taşınmazın gerçek bedelinin çok üzerinde bir bedel ile davalı tarafça davacıya satıldığı taraflar arasında satışı yapılan taşınmaz nedeniyle yapılan görüşmeler sonucu satışın iptal edilmeyip bedelde indirim yapılması hususunda anlaşıldığı ve davacı tarafça indirim bedeli olan 25.000,00 TL'nin tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın hakkaniyet ve nesafet ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle itirazın iptaline karar verilmiş ise de, davacının sunduğu protokol incelendiğinde, protokolün davacı ile taşınmazın diğer hissedarı olan dava dışı... arasında yapıldığı, davalının imzasının olmadığı, anılan protokolde, dava dışı ...'...