Davacı vekili 21/02/2022 tarihli beyan dilekçesi ile seçimlik hakkını aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde kullandıklarını beyan ettiği anlaşılmıştır. Öte yandan ilk derece mahkemesince dava konusu aracın tüm borç ve takyidatlarından arındırılarak davalıya iadesi ile ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmiştir. Aracın misli ile değişim kararı verilebilmesi için aracın üzerinde her hangi bir takyidat olup olmadığının araştırılarak, gerekçeli kararda da dava konusu aracın davalılara takyidatsız olarak iade edilmesi gerektiği hususunun yazılması gerekmektedir. Araçta takyidat bulunması halinde misli ile değişim kararı verilemeyecektir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2018/4276 esas, 2018/8338 karar sayılı 26/09/2018 tarihli kararı) İlk derece mahkemesince bankaya (TEB) yazılan müzekkereye verilen 17.05.2021 tarihli cevapta; davacı adına kayıtlı herhangi bir hesap, kredi ve borç bilgisine rastlanılmadığı belirtilmiştir....
Şti aleyhine 23/06/2010 gününde verilen dilekçe ile ayıpsız misli ile değişim istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 02/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda anlaşmazlık konusunun; davalı tarafından 12.06.2020 tarihinde satılan ... plakalı, *...* şasi numaralı, ... motor numaralı, ... marka, ... tipi, 2020 model aracın gizli ayıplı olduğunun tespiti, ticari satıma konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, aracın misli ile değiştirilmesinin mümkün olmaması halinde aracın satış bedeli üzerinden değil sıfır km misli fiyatı üzerinden bedel iadesi, gizli ayıp nedeni ile davacının uğradığı zarar kapsamında şimdilik 52.021,05 TL araç kiralama ve araç kiralama nedeni ile ödenen ek bedellerin davalıdan ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte tahsili, gizli ayıp ve davalının kusuru nedeni ile davacının uğradığı zarar kapsamında şimdilik 56.499,36 TL araç tamir bedelinin davalıdan ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte tahsili taleplerinin hukuki şartları taşıyıp taşımadığına ilişkin ayıbın nedeni ve niteliği noktasında toplandığı görülmüştür....
Karar Düzeltme Sebepleri Davalı vekili; dava konusu araçta var olduğu iddia edilen ayıbın ağır kusur ya da hile ile gizlenmediğini, bu nedenle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, araçta herhangi ir arıza veya ayıp bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte misli ile değişim yönünde karar verilmesi şeklindeki bozma gerekçesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek bozma kararının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, satın alınan araçtaki ayıp iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim istemine ilişkindir. 2....
Davalı T4. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının 2016 model aracının misli ile değişim talebinin yerine getirilmesinin imkansız olduğundan, yerel mahkeme kararı açıkça yasa hükümlerine aykırı olduğunu, dava konusu aracın mislinin bulunmadığını, yerel mahkemece tüketici lehine yorumla taraflar arasındaki menfaat dengesini bozucu nitelikte bir karar verdiğini, dava konusu araç garanti kapsamı dışında olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken misli değişim kararı verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun bilimsel yöntemlerden uzak hazırlandığını, yerel mahkeme tarafından araçtaki boya probleminin üretim hatası değil, dış etken kaynaklı meydana gelmiş olabileceğinin göz ardı edildiğini, aracın üretiminde bir hata olmadığının teknik olarak kesinlik kazandığını, aracın üretim aşamasında tüm işlemlerden sırasıyla geçtiğini ve kontrollerinin de yapıldığını, araçta üretim kaynaklı bir problem olmaması nedeni ile davanın reddi gerekirken...
Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur. Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olur. Ancak 6502 sayılı TKHK.madde 56. maddesinde düzenlenen, zorunlu garanti kapsamında kalan malın tamiri mümkün değil ise, tamir süresi aşılmış ise veya tamir yapılmasına rağmen tekrar arızalanır ise tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Tüketici bu seçimlik hakları, satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabilir....
HD'nin 16/10/2018 gün ve 2016/23468 E.-2018/9425 K. vb. diğer yerleşik uygulamalarında da belirtildiği üzere, satış tarihi itibarı ile uyuşmazlığa uygulanması gereken 6502 sayılı Yasa'nın 11/2., 56/3. maddeleri ve 6502 sayılı Kanun'a dayanılarak çıkarılan 13/06/2014 gün ve 29029 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 8. ve 9. maddeleri hükümleri kapsamında, (6502 Sayılı Yasanın 56/3 maddesinde bahsi geçen koşulların oluşması haricinde) üretici ve ithalatçının tüketici tarafından sadece misli ile değişim ve onarım talep edilmesi ve misli ile değişime veya onarıma karar verilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olacakları hüküm altına alınmış olup, eldeki davada yerel mahkemece misli ile değişim veya onarım hakkına karar verilmeyip, nispi yönteme göre bedelde indirime karar verilmiş olduğu, davacının istinaf talebinin de bedelde indirim yönünden Honda Türkiye A.Ş....
ISLAH: Davacı vekili 29/04/2022 harç tarihli ıslah dilekçesi ile misli ile değişim talebi yönünden aracın rayiç değeri olan 556.010-TL, ikame araç bedeli yönünden ıslah tarihine kadar işlemiş haliyle 230.000-TL olmak üzere dava değerini 786.010-TL'ye yükseltmiş olup, mahkemece, dava tarihinden sonra meydana gelen yeni durum ve olayların ıslah yolu ile davaya dahil edilemeyeceği gerekçesiyle ikame araç bedeli talebi davanın açıldığı tarihe kadarki döneme isabet eden 9.466-TL olarak dikkate alınmış, misli ile değişim talebi yönünden ise araç fatura değeri 97.284-TL esas alımıştır....
mal statüsünde olduğu yönünde görüş bildirildiği, Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre 21/01/2020 tarihli karar ile, davanın kabulü ile, 34 XX 407 plaka sayılı aracın davalıya iadesi ile 0 km misli ile değiştirilmesine karar verildiği, karar karşı davalılar vekillerinin istinaf yasa yoluna başvurduğu, Dairemizin 2020/633 Esas 2021/1228 Karar sayılı ilamı ile; "......
Taraflar arasındaki misli ile değişim ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....