UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık, ayıp nedeniyle misli ile değişim şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, üretici olan davalı ... A.Ş.'ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı dava açarken aracın gizli ayıplı olduğu iddiası ile sözleşmeden dönerek bedel iadesi olmadığı taktirde bedel indirimi ve değer kaybı talebinde bulunarak 5.000,00 TL üzerinden harç yatırmış, yargılama sırasında tam ıslah dilekçesi ile misli ile değişim talebinde bulunmuştur....
gerekçesiyle misli ile değişim kararı verilmesinin ve müvekkil temerrüde düşürülmediğinden araç bedelinin 19/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Deliller toplanıp, dava konusu araç üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi heyeti 30/11/2020 tarihli raporlarında dava konusu aracın arıza, tamir ve bakım işlemlerine göre, servis girişleri dahilinde yapılan işlemler ve bakım tarihleri sırası ile tablo halinde raporda belirtilmiş, davacıya 19/03/2019 satış tarihli 1.764.518,02 TL fatura bedeli ile satışının yapıldığı, bu bedelin kararlaştırılan bedel olduğu, arıza durumu oluşmamış ve değişen parçası olmaksızın 2.el rayiç bedelinin yaklaşık ortalama 2.400.000,00 TL olduğu takdir edilerek değer kaybının 22.056,00 TL olduğu, misli ile değişim veya bedel iadesi takdirinin mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir....
Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan misli ile değişim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmiştir....
Davalı T5 vekili; kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, yasalara göre tüketicinin aracın misli ile değişim talebinin imkân varsa ve orantısız güçlükleri beraberinde getirmiyorsa şartına bağlı olduğunu, taraflarınca talep edilmiş olmasına rağmen; yerel mahkemece aracın tedarik edilip edilemeyeceğine ilişkin araştırma dahi yapılmadan eksik karar verildiğini, mahkemenin tarafların eşitliği ilkesini gözetmediğini, yerel mahkemenin bilirkişi raporuna itirazlarını dahi değerlendirmeden, rapordaki eksiklikleri giderme gereği duymadan, doğrudan davacının misli ile değişim talebi yönünde karar verdiğini, verilen kararın seçimlik hakların kullanım alanını sebepsiz yere kısıtladığını, kanun koyucunun birden fazla seçimlik hak ihdas etme amacına aykırılık teşkil ettiğini, bir an için araçta üretim kaynaklı bir problem olduğu farz edilse dahi –hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek şartı ile- var olduğu iddia edilen durumun, araçtan güvenli bir şekilde...
İlk derece mahkemesince, taraf delilleri toplanmış, dava konusu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, aracın değişim masrafları davalılarca karşılanmak üzere ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair karar verilmiştir. Karar davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davalı taraf eksik inceleme ile karar verildiğini, orantısız güçlük kuralının göz ardı edildiğini, bilirkişi raporuna itirazların mahkemece değerlendirilmediğini belirtmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde, davacının talebinin araçla ilgili değişim veya bedel iadesi talebi yanında, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince aracın misli ile değiştirilmesi yönünde karar verildiği, ancak maddi ve manevi tazminat talebinin kabulü ya da reddine dair herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır....
A.Ş. tarafından davacıya 107.009,46 TL’ye satıldığı, diğer davalının aracın ithalatçısı olduğu, aracın 15/09/2010 tarihinden dava tarihine kadar 9 kez servise götürüldüğü, dava tarihinden sonra da 2 kez servise gidildiği, volanın 3 kez değiştirildiği, bilirkişilerce bu ayıbın imalattan kaynaklanan gizli ayıp olduğunun bildirildiği, buna göre davacının yasada belirtilen seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanabileceğinin değerlendirildiği, araçtaki ayıbın imalattan kaynaklı gizli bir ayıp niteliğinde olup baştan beri mevcut olması ve talebin misli ile değişime yönelik olup bedelin istenmemiş olması gözetilerek bilirkişi heyetinin kullanımdan kaynaklı değer kaybının davacıya ödetilmesi yönündeki görüşüne itibar edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile aracın üzerindeki tüm takyidatlardan ari bir şekilde davalılara iadesi ile ayıptan ari misli ile değiştirilmesine, ayıptan ari mislinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm...
Taraflar arasındaki ayıplı malın ayıpsız misli ile değişimi olmazsa ücretsiz onarımı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince misli ile değişim talebinin reddine ayıbın ücretsiz olarak onarılmasına, değer kaybı olmadığının tespitine karar verilmiştir. Kararın davalıların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2020/724 Esas - 2022/40 Karar DAVA KONUSU : Ayıplı Mal - Misli ile Değişim veya Alacak KARAR : Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi....
KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava açılmadan önce ihtarname ile davacı taraf sözleşmeden döndüğünü davalıya bildirmiş olduğundan ıslah talebiyle, sona eren sözleşmeye dayanılarak misli ile değişim hakkının kullanılamayacağının anlaşılmasına göre davacının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi. .........