Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bunun mümkün olmaması halinde ise araç bedelinin iadesine hükmedilmesi yönündedir. Davalının bu talebinin terditli bir talep mahiyetinde değerlendirilmesi halinde terditli taleplerden öncelikli olanı ise dava dilekçesinde ilk olarak ileri sürülmüş olması hasebiyle dava konusu aracın ayıpsız misli ile değişimi talebidir. Bu minvalde somut olay değerlendirildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü ancak bununla birlikte tüketicinin seçimlik hakkını hangi yönde kullandığı hususunda tereddüt var ise de, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekir....
oy birliği ile karar verildi....
Aracın birden fazla kez, benzer arızalar nedeni ile onarım gördüğü tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, arızanın satılan maldaki gizli ayıptan ya da kullanıcı hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında toplanmaktadır. Araçtaki arızaların sebebinin tespitine ilişkin olarak makine bilirkişi heyetinden hükme esas alınan raporun alındığı, aracın şanzımanının servis bakımında değiştirilmesi nedeni ile dosya kapsamı üzerinden değerlendirme yapıldığı ve bilirkişilerin araçta gizli ayıp bulunmayıp arızaların kaynağının kullanıcı hatasından kaynaklandığına ilişkin tespitleri karşısında davalıların ayıptan sorumluluğu bulunduğundan söz edilemeyeceğinden ve aracın ayıplı olduğu ispatlanamadığından davacının misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin davasının reddine karar vermek gerekmiştir....
KARAR Davacı, 02.01.2013 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, kısa süre sonra aracın şanzıman ve motorundan anormal sesler gelmeye başladığını, onarım ameliyesine rağmen sağlıklı bir netice alınamadığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, misli ile değişim veya ayıplı aracın davalılara iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....
LPG' li aracın ayıplı olduğunun tespiti ile, ayıptan ari misli ile davalı tarafından değiştirilerek..."...
Davacının aracın misli ile değişim yönündeki talebini satıcı ve distribütöre karşı ileri sürebilir. Bu nedenle husumet yokluğu nedeniyle yapılan istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Her ne kadar davalılar menfaatler dengesinin bozulduğunu ileri sürmüş iseler de, 0 km araç alan davacı tüketicinin üretimden kaynaklı gizli ayıplı aracı bu haliyle kullanmaya zorlanamaz. Bu nedenle menfaatler dengesinin bozulduğu yönündeki başvuruları da yerinde değildir....
D.İş dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, satışı yapılan firmadan ayıplı aracın kusursuz bir misli ile değiştirilmesi talebinde bulunduğunu, davalı satış yapan firma tarafından taleplerin yerine getirilmediğini, davalının araçtaki ayıbı bilebilecek durumda olduğunu, daha doğrusu araçtaki boya ve tamir işlemlerinin davalı tarafından yapıldığını ve fark etmemesi için gizlendiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ve HMK 107. Maddesi gereği dava değerinin tam ve kesin olarak belirlenebildiğinde arttırılmak üzere davanın kabulü ile ayıplı aracın, ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini, değişim taleplerinin kabul edilmediği takdirde aracın bedelinden ayıp oranında indirim taleplerinin kabulü ile satış tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini, delil tespiti masrafları, ihtar masrafı, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili 12.05.2016 tarihli duruşmada; "Bizim aracın boyanmış olması nedeniyle ve rapora göre yeniden boyanması sebebiyle maddi zararımızın yanında müvekkilin özellikle hasarsız araç alıp binmek konusundaki boşa düşen ümitlerinden manevi zararlarımız da vardır, bu nedenle biz önceki karar gibi misli ile değişim talebimizde ısrar ediyoruz, talebimiz kabul görmez ise bilirkişi raporu doğrultusunda davamızı ücretsiz onarım ve değer kaybı olan 3000 TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz, bu yönde davamızı ıslah ediyoruz ayrıca aracın alındığı tarihten itibaren en yüksek faiz oranı ile birlikte faiz talebimiz de vardır." şeklinde beyanda bulunmuştur. 3. Davacı vekili 01.04.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; talebini 831,74 TL artırarak, arttırılan değer ile birlikte 3.831,74 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakkın saklı bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1....
Toplu Konut projesinden bağımsız bölüm satın aldığını, ancak taşınmazın salon ve oda tavanının eğimli olup düzeltilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek dairenin ayıpsız misli ile değiştirilmesini, ortak gider, aidat, kira kaybı ve sigorta bedellerinin iadesini istemiş ıslah dilekçesi ile ayıpsız misli ile değişim talebini sözleşmenin iptali ile ödediği peşinatların faizi ile iadesi olarak değiştirmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
K A R A R Davacı; davalı bayiden 57.170,99 TL bedelle satın aldığı aracın arka çamurluğunda boya kabarması ve atması olduğunu fark etmesi üzerine mahkeme aracılığı ile yaptırdığı tespit neticesinde aracın satılmadan evvel bir darbe sonucu sol arka çamurluk kısmının tamir edildiği ve boyandığının anlaşıldığını, bu hali ile aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, öncelikle ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde ayıplı mal için ... olduğu 57.170.99 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir....