Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA 1.... erkek vekili dava dilekçesinde; erkeğin önceden açtığı boşanma davasının reddedildiğini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, saygısız davrandığını, hakaret ettiğini, eşini yüzüstü bırakıp kendi ailesinin bakımı ile ilgilendiğini, erkeğin bakıcı tutmak zorunda kaldığını, kadının çevreye bakıcıyı kastederek erkek hakkında sadakatsizlik ithamında bulunduğunu iddia ederek; tarafların onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına ve erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. 2.... erkek Sındırgı Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 12.01.2022 tarihli ve 2021/430 Esas, 2022/56 Karar sayılı kararıyla akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanmış ve kendisine vasi atanmıştır. ... erkek vasisi vekili Bölge Adliye Mahkemesinin gönderme kararından sonra 09.03.2022 tarihli duruşmada davayı ıslah ettiklerini ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma kararı verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir. 3.... erkek Bölge...

    TCK'nın 35/2. maddesi uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, tamamlanmış suçtan hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini, 4-Suçta kullanılan aracın niteliği, göçmen sayısı ile göçmenlerin taşınması istenilen mesafe göz önünde bulundurulup, sanıkların eylemlerinin göçmenlerin hayatı bakımından bir tehlike oluşturup oluşturmadığı, onur kırıcı bir muameleye maruz bırakılarak işlenip işlenmediği değerlendirilerek, sanıklar hakkında TCK'nın 79/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılması gerektiğinin düşünülmemesi, 5- Sanıklara göçmen kaçakçılığı suçundan verilen temel cezaların, TCK'nın 61. maddesi uyarınca "suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast ve taksire dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki" şeklinde sayılan cezanın bireyselleştirme ölçütlerinden birine veya birkaçına dayanılarak yakalanan...

      arkadaşına ait olduğunu, 22.11.2019 tarihli kürtajın erkeğin rızası ile olduğunu, evlilik birliği içerisinde edinilen mallara öz sermayesiyle katkıda bulunmadığını belirterek yargılamanın iadesi isteminin reddine, aksi halde zina, hayata kast, pek kötü muamele ve ... kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına 1.000.000,00 TL maddî ve 2.000.000,00 TL manevî tazminata, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL'nin düğünde takılan şimdilik 5.000,00 TL ziynet eşyası ile 20.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle erkekten tahsiline, ortak çocuk için aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        Kadının beyanlarının ve mesaj kayıtlarının sürekli olduğu gözetildiğinde kadın yararına TMK 166/2 koşulları gerçekleşmemiştir. Tüm bu nedenle yüklenen "onur kırıcı sözler söyleme ve onur kırıcı mesajlar yollama" kusurlarında bir isabetsizlik görülmemekle birlikte; davacı erkeğe yüklenen "küfür etme ve onur kırıcı mesajlar yollama" kusurlarına kadın tarafından dayanılmadığından çıkarılması gerekmiş, ancak davacı kocaya yüklenen diğer kusurlarda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı hafif, davacı ağır kusurlu olup, davalının itirazı hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup, Türk Medeni Kanununun 166/2 maddesi koşulları gerçekleştiğinden davacı dava açmakta haklıdır....

        13.000 EURO olabileceği dikkate alındığında bu tutardan müvekkil şirket tarafından yapılan 85.000 EURO bedelden indirilmesi gerektiğini, davacı tarafından takibe konu edilen faturalardan ... kırıcı sistemin faturasına da süresi içinde itiraz edildiğini, müvekkil şirketin anılan ... sisteme ilişkin bir satın alması söz konusu olmadığından borcu da bulunmadığını, açıklanan bu nedenlerle; haksız ve kötü niyetli davanın reddini, ... olan ... kırıcı sistemin tevdi için mahkeme tarafından tevdii mahalli tayin edilmesini, haksız kötü niyetli takip nedeniyle davacının %20den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, kötü niyetli olarak dava açmış olduğu için davacının MHK .329 uyarınca müvekkil şirketin dava tarihinde yürürlükte olan avukatlık ücreti olarak ödemiş oldukları bedellerin tamamını müvekkil şirkete ödemeye mahkum edilmesini, kötü niyetli olarak fava açmış olduğu için davacının ayrıca HMK m 329/11 de öngörülen disiplin para cezasını ödemeye mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir...

          Söz konusu düzenlemeyle, işveren ve onun aile bireylerinin şeref ve haysiyetleri korunmuş, korunan bu değerlere yönelik söz, davranış, asılsız ihbar ve isnatlar yaptırıma bağlanmıştır. Dolayısıyla işçiye atfedilen söz, davranış, asılsız ihbar ve isnatların şeref ve haysiyet kırıcı boyutta ve ağırlıkta olması iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshi için zorunludur. Dosya içerisinde tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı işçinin davalı işveren bünyesinde çalışanlara gönderdiği ve feshe konu olan yazışmalarda davalı işveren aleyhine yazışmalarda bulunduğu, Whatsapp mesajlarının içeriklerinde işverenin onur haysiyet ve şerefini hedef almadığı ancak işyerindeki uygulamalar ve mevcut çalışma düzenine ilişkin hoşgörü sınırlarını aşacak ve işyeri ve işyerinde çalışan diğer çalışanların huzur ve güvenini sarsacak şekilde bir takım ifadeler kullandığı görülmüştür....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-karşı davacı (kadın)'ın onur kırıcı davranışta bulunduğunu kabule yeterli delil bulunmadığının anlaşılmasına, gerçekleşen olaylara göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların her ikisinin de aynı oranda kusurlu olmalarına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak...

            çocuklarına yemek vermediğini, onları ortak konutta istemediğini, müvekkilinin babasına ve müvekkiline karşı onur kırıcı bir çok eylemi ve sözleri olduğunu, davalının müvekkiline haber vermeden sürekli ortak konutu terk ederek günlerce eve gelmediğini, bu durumun birkaç kez tekrar ettiğini, müvekkilinin davalı eşe nerede olduğunu sorması üzerine de sürekli kavga çıkarıp herhangi bir açıklama yapmadığın, davalı eşin ortak konutu terk ettiği esnada müvekkiline ait cep telefonunu da alarak ayrıldığını, geri döndüğünde cep telefonunu paraya ihtiyacı olduğu için sattığını beyan ettiğini, davalının davacıya küfür ve hakaret ettiğini belirterek; tarafların boşanmalarına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            davalının aile sırlarını akrabalarına söylediğini, davalının kusurlu hareketleri nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hal aldığını belirterek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Somut olayda, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'ne bağlı olarak görev yapan polis memuru sanığın, katılanın adliye önüne hatalı araç park etmesi nedeniyle aralarında çıkan tartışma sırasında katılana söylediği ''çok konuşma ulan, çek arabanı işte'' şeklindeki ifadelerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, kaba ve nezaket dışı davranış niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, kanuni olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ...'...

              UYAP Entegrasyonu