Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/02/2014 tarih ve 2013/150-2014/171 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı Bankanın vadesi 90 gün geçmiş 2 adet kredi borcunun bulunduğu şeklindeki yanlış bildirimi üzerine diş hekimi olan müvekkilinin bankalardan kredi kullanamadığını, çevresinden borç istemek zorunda kaldığını, insanların bu durumu çeşitli kötü alışkanlıklara yorduğunu, onur kırıcı olayların yaşandığını, prestij kaybına uğranıldığını ileri sürerek 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir....

    Aile Mahkemesi'nin 2019/442 E. -2019/741 K. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda, davacı-birleşen davalı erkek tarafından TMK'nun 161. maddesine dayalı zina hukuki nedenine dayalı olarak açılan asıl boşanma davasının ve TMK'nun 162. maddesine dayalı hayata kast pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki nedenine dayalı olarak açılan asıl boşanma davasının hak düşürücü süre nedeni ile reddine, birleşen boşanma davasının TMK'nun 166/1- 2 maddeleri gereğince kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-birleşen davacı kadın lehine 1.250 TL tedbir nafakasına, davalı-birleşen davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı- birleşen davacı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı-birleşen davalı erkeğin süresinde olmayan maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı-b....

    DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: ASIL DAVA YÖNÜNDEN; "Bu iddialar hakkında dinlenen tanık beyanları ve tarafların bildirmiş olduğu mahkememizce toplanan deliller kapsamında değerlendirme yapıldığında davalı erkek vekilinin davacı kadının onur ve gurur kırıcı, evlilik birliği ile bağdaşmayan kötü sözler içeren cümleler kurduğu iddiası haricindeki davalı erkek vekilinin ileri sürdüğü iddialar soyut kalmış ve ispatlanamamıştır....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından zina sebebine dayalı davası ile hayata kast, pek kötü ve ... davranış sebebine davasının reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kararın tümü yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 09.02.2022 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ve vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

      davalarının 161 ve 162 yerine 166 ncı maddesinin birinci fıkrasından kabul edilmesi, 161'den davasının reddi, 162'den hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, mahkemece yararına hükmolunan tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairenin 12.03.2019 tarihli kararı ile; erkeğin temyiz itirazlarının yersiz olduğu, kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı bir boşanma davası olmadığı halde, davacı-karşı davalı kadının davasının 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına karar verilmesinin, davacı-karşı davalı kadının 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesinde düzenlenen pek kötü ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma talebi yönünden bir karar verilmemesinin ve erkeğin zina eyleminin sabit olduğu halde kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesinin...

        adlı kadınla aldattığını öğrendiğini iddia ederek tarafların zina ve pek fena muamele nedeniyle boşanmalarına, yararına aylık 4.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı- davalı kadın vekili 07.10.2019 tarihli birleşen dava dilekçesinde özetle; hükmolunacak nafakanın gelecek yıllarda ne miktarda ve/veya hangi oranlarda arttırılarak ödeneceğinin karara bağlanmasını talep ve dava etmiştir. II....

          Yargılamaya konu somut olayda; sanığın görevli polis memuruna söylediği "siz kimsiniz lan ben askerim hepinize göstereceğim sonu kötü olur ben polis tanımam lan", "gelmeyin ekip arabanızı taşlarım sizi de taşlarım siz kimsiniz lan" şeklindeki sözlerin, mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı davranış ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ...'nun temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            DAVA 1.Davacı-karşı davalı kadın vekili nafaka dava dilekçesinde özetle; davalının kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, evden kovduğunu, maddî ve manevî yardım etmediğini belirterek müvekkil için aylık 700,00 TL, çocukların her biri için aylık 700,00'er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı-karşı davalı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin ve ailesinin baskı ve şiddet uyguladığını, erkeğin müvekkilinin hastalığı ile ilgilenmediği, konuttan kovduğu, ortak konutta davalının ailesi ile birlikte oturmaya zorlandığını, erkeğin anne ve babasının küfürlerine maruz kaldığını, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığını, erkeğin müvekkilinin eniştesini arayıp davalı müvekkili için söyle ona bir daha gelmesin yoksa onu öldürürüm dediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına, çocukların velayetlerinin...

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2022 tarih ve 2021/25 Esas, 2022/32 Karar sayılı kararı ile; kadının eşine hakaret içerikli sözler sarf ettiği, evde fevri tavırlar sergilediği, erkeğin ise kadına onur kırıcı sözler sarf ettiği, eşini dövmek için üzerine yürüdüğü, gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, boşanma davası açmakla ayrı yaşamaya hak kazanan, düzenli işi ve geliri bulunmayan ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları ve eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemeyeceği gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadın lehine aylık 350,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına...

                GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) ve kötü muamele, onur kırıcı davranış (TMK.m.162) hukuksal nedenlerine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi kararı davalı tarafça istinaf edilmiştir. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (6100 s. HMK. m.114/1- d) olup bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (6100 s....

                UYAP Entegrasyonu