Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının Temyiz Sebepleri Yönünden 5237 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanun'da açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin, “Çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma.” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, sanıkların kaçak göçmen taşıdığının kabul edildiği eylemde, olay tutanağında aracın yük taşımaya uygun olup insan taşımak için sakıncalı olduğu, bu suretle onur kırıcı şekilde taşındıklarının belirtilmesi haricinde, onur kırıcı bir davranışın varlığına dair olay tutanağında veya göçmenlerin beyanlarında herhangi bir iddia veya tespitin bulunmadığı, tır dorsesinde yolcu taşınmasının başlı başına onur kırıcı muameleye maruz bırakmak nitelikli halinin unsurunu oluşturmadığı belirlenmek Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddi gerekmiştir....

    DAVA Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadını eski kız arkadaşı ile kıyasladığını, namusuna iftira attığını, kazancını ailesine verdiğini, ihtiyaçları karşılamadığını, kadın tıbbi operasyon geçirdiğinde ilgilenmediğini, kıskanç ve baskıcı olduğunu, eşini takip ettiğini, çocukları alıp göstermemekle tehdit ettiğini, büyü işlerine inandığını, aşağıladığını, hakaret ettiğini ve çocuklara ilgisiz olduğunu ileri sürerek; tarafların pek kötü ve ... kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri için aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine 75.000,00 maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. II....

      Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin önemsenmek bir yana hayatı boyunca hiçe sayıldığını, sevgi saygı görmediğini, hakaret, küfür, fiziksel şiddet ve ölümle tehdite maruz kaldığını, karşı davalının hayatında başka kadınlar olduğunu, çocuklarını kendisine karşı kışkırttığını, müvekkilinin evden atıldığını belirterek tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış, kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, müvekkili için 3.000 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 200.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....

      Ve 162 maddeleri uyarınca evlilik birliğinin sarsılması ve hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı boşanma davaları ile boşanma davalarının fer'isi niteliğindeki velayet, nafaka, TMK'nın 174/1- 2. maddesi kapsamındaki tazminata yöneliktir....

      Madde gereğince haysiyetsiz hayat yaşama ve sürme ya da sadakat yükümlülüklerine aykırılık (aldatma) nedeniyle mahkeme aksi kanaatte ise TMK 166.maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini, arz ve talep etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekili davaya karşı cevap dilekçesinde özetle;Davanın REDDİNE, Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, Karar verilmesini,"arz ve talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının pek kötü muamele hukuki sebebine dayalı boşanma davasının REDDİNE, Davacının haysiyetsiz hayat sürdürme hukuki sebebine dayalı boşanma davasının KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 163. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, Müşterek çocuk T.C....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2021 NUMARASI : 2019/181 ESAS - 2021/229 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2007 yılında evlendiklerini, 2010 doğumlu bir çocuklarının olduğunu, davalının alkol bağımlısı olup günde 6- 7 şişe bira içtiğini, müvekkili ve çocuğu ile ilgilenmediğini, iletişime kapalı aşırı kıskanç, agresif, çabuk sinirlenen, şiddete meyilli bir mizacı olduğunu, ortak çocuğun en küçük yaramazlığında aşırı tepki gösterip bağırdığını, başka kadınlarla çekilen uygunsuz videolarının olduğunu, bu videoları gören müvekkiline bağırıp hakaretler ettiğini, çoğu zaman kıskançlık krizine girdiğini, kafasına silah dayayıp...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davalı tarafın davacıya herhangi bir kusur izafe etmediği, davacı tarafın dayandığı vakıaların ispat durumuna göre hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK'nun 162 maddesi) nedenine dayanılarak açılan boşanma davasının ispatlanmaması ve koşulları bulunmaması nedeniyle reddine, Davlının barışmadan sonraki dönemde 10.08.2014 tarihinde Endonezya uyruklu Şinta isimli kadınla aldattığı, davacı tarafın sunduğu mesajlar, otel, faturaları ile sabit olduğu, davacının bu olayı öğrendikten sonra davalının müşterek konuta ara sıra gelip gittiği, davacı ve müşterek çocuklarla ilgilenmediği, davadan önceki son dönemde Raya isimli kadına ev alması ve onunla birlikte karı-koca gibi yaşaması, birlikte yaşadığı Raya isimli kadın ve bu kadının çocukları ile birlikte Bursa'ya gezmeye gitmesi ve Bursa'daki erkek kardeşinin evine birlikte ziyarete gitmeleri ayrıca davacı ve müşterek çocuklarla...

      Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler, gerekçe içeriğine göre ve mahkeme tarafından, suçta kullanılan aracın iadesini isteyen malen sorumluya davaya katılmak isteyip istemediği sorularak katılma yönünde bir karar verilmeyerek CMK'nın 238/3. maddesine aykırı davranılmış ise de; temyiz talebinin katılma isteği niteliğinde olduğu kabul edilerek CMK'nın 237/2. maddesi gereğince malen sorumlu ...’in katılan sıfatıyla davaya kabulüne karar verilerek, yapılan incelemede; 1- TCK'nın 79/1. maddesi uyarınca, göçmen kaçakçılığı suçunda hapis cezası yanında ayrıca adli para cezasına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- TCK’nın 79/2-b maddesinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanunda açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin “çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, yakalamayı gerçekleştiren kolluk görevlilerinden ...’in “araçta istifleme biçiminde...

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışlarda bulunmasının tespiti ile davalı tarafın tam kusurlu hareketleri sebebiyle evlilik birliğinin müvekkil açısından çekilmez hale geldiğinin, tarafların boşanmalarına, dava tarihinden itibaren müvekkil lehine 3.000 TL, tedbir nafakasına, davanın sonunda yoksulluk nafakası olarak devamına, 300.000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davalı tarafından bozdurulup müvekkile verileceği vaat edilen ancak verilmeyen ve davalının kişisel malı niteliğindeki 3 adet 22 ayar 50 Gram bilezik, 80,16 gram 22 ayar 2 adet bilezik, 1 adet set, 1 adet burgu zincir, 4 adet künye, 7 adet çeyrek altının aynen iadesine, eğer aynen iade mümkün değilse ziynet eşyalarının bedelinin tespiti ile şimdilik 5000 TL'nin davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesine davalı taraftan...

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışlarda bulunmasının tespiti ile davalı tarafın tam kusurlu hareketleri sebebiyle evlilik birliğinin müvekkil açısından çekilmez hale geldiğinin, tarafların boşanmalarına, dava tarihinden itibaren müvekkil lehine 3.000 TL, tedbir nafakasına, davanın sonunda yoksulluk nafakası olarak devamına, 300.000 TL maddi, 300.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davalı tarafından bozdurulup müvekkile verileceği vaat edilen ancak verilmeyen ve davalının kişisel malı niteliğindeki 3 adet 22 ayar 50 Gram bilezik, 80,16 gram 22 ayar 2 adet bilezik, 1 adet set, 1 adet burgu zincir, 4 adet künye, 7 adet çeyrek altının aynen iadesine, eğer aynen iade mümkün değilse ziynet eşyalarının bedelinin tespiti ile şimdilik 5000 TL'nin davalıdan alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte ödenmesine davalı taraftan...

        UYAP Entegrasyonu