Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in video kaydının gerçekleşen olayı başka bir delil ile ispat edilemeyeceğinde ortam kaydının alınması olmadığı, aksine delil elde etmek için olayın gerçekleştirildiğinin anlaşılması nedeniyle var olan video kaydının hukuka uygun delil olmadığı ve hükme esas alınmayacağı, dosya kapsamında katılan sanıkların beyanlarından başka tarafların cezalandırılması için yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, beyanlarının soyut iddia kapsamında kaldığında bahisle delil olarak değerlendirilmediğinin belirtildiği, Demre Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/45 Esas sayılı dosyasında yapılan cd inceleme dökümünde kadının erkeğin hayatına kast edeceği bir durumun olmadığı, erkeğin delil elde etmek amacıyla davalıyı zorladığı anlaşılmakla davacının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 162 nci Maddesi uyarınca açtığı hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebepli özel boşanma davasının reddine, tarafların aralarındaki evlilik birliğinin tarafların...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar, nafakalar, velayet ve ihtiyati haciz kararı, davalı- karşı davacı kadın tarafından ise; zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davalarının reddi, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, mahkemece hükmolunan tazminatlar ile nafakaların miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin ve davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik...

      Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesindeki isnatların haksız, yersiz, asılsız olduğunu, asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, evlilik birliği içerisinde davacı-karşı davalı erkeğin müvekkilini döverek fiziksel, söverek, hakaret ve tehdit ederek psikolojik şiddet uyguladığını, başka kadınlarla aldattığını, saygısız tutum ve davranışlar içerisinde bulunduğunu, evden kovması nedeniyle müşterek haneden ayrılmak zorunda kaldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek zina sebebiyle olmadığı takdirde, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış sebebiyle olmadığı takdirde, şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesini, çocuk için 1.500,00 TL tedbir-iştirak, müvekkili için 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ile 70.000,00'er TL maddi- manevi tazminat verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DAVA 1.Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; erkeğin öfke kontrolünün olmadığını, şiddete eğilimli olduğunu, yaklaşık 6 aylık fiili birlikteliklerinin olduğunu, son zamanlarda işinin olduğunu söyleyerek eve geç geldiğini veya hiç gelmediğini, evde olduğu zamanlarda da telefonu ile vakit geçirdiğini, davalının eve gelmediği zamanlarda arabada ve iş yerinde kaldığını öğrendiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, fatura ödemelerini geciktirdiğini, fatura bedelinin yüksek gelmesinden dolayı müvekkilini suçladığını, müvekkilinden uzaklaştığı ve ona karşı suçlayıcı, küçümseyici tavrının olduğunu iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, kabul edilememesi halinde Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı olarak boşanmalarına, davacı karşı davalı kadın yararına 1.500,00 TL tedbir 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 50.000,00TL maddî, 50.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. 2....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davalı erkek yönünden pek kötü muamele ve ... kırıcı davranış eylemlerinin sabit olup olmadığı, velayet düzenlemesi, davacı kadın aleyhine hükmedilen tazminatların koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı ile davacı kadın ile ortak çocuklar yararına hüküm altına alınan nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır. 2....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/941 KARAR NO : 2023/970 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GERMENCİK ASLİYE HUKUK(AİLE)MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2021/642 ESAS - 2022/552 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı istinaf başvurusu üzerine HMK 353 ncü maddesine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin ele alındı,incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle"...hayata kast pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma- velayet- nafaka- tazminat" talep etmiştir. 14.09.2022 tarihli duruşmada davacı "...davadan feragat etmek istediğini,davalı ile aralarında anlaştıklarını,yeniden bir araya geldiklerini"imzalı olarak beyan etmiş,davacı vekili...

          Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; nafaka ve tazminat miktarlarının müvekkili lehine artırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava zina, (TMK 161) ve hayata kast pek kötü onur kırıcı davranış nedeniyle ( TMK 162 ) boşanma olmadığı takdirde TMK'nun 166/1 maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince kadının zinaya dayalı boşanma davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş, erkek davanın kabulünü istinafa getirmiştir....

          Davacı taraf 02.11.2022 tarihli istinaf dilekçesi ile; davayı adli yardım talepli olarak açtığını, ancak talebinin kabul edilmediğini, parayı ödeyemediği için yargıya ulaşması ve bu haklardan mahrum kalmasının hukuk ve yasalara aykırı olduğunu, öncelikle adli yardım talebinin kabul edilmesine, yüksek mahkeme aksi kanaatte ise, gerekli harç ve masrafların yatırılması için süre verilmesine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, zina, pek kötü ve onur kırıcı davranış, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebeplerine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince, davacı tarafın muhtıraya rağmen gider avansını yatırmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Ancak; 1) Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın katılanlara söylediği "senden mi korkacağım, benim 16 sene yatarım var, anladın mı, zorlama şimdi beni, bak kırıcı olacağım" şeklindeki sözlerin, TCK'nın 106/1 maddesinin 2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, 2) Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir....

            Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı-karşı davalı vekili tarafından sunulan 22.10.2019 havale tarihli dilekçe ile özetle; "...6,5 sene önce taraflarınca açılan zina ile pek kötü ve onur kırıcı muamele nedeniyle boşanma davasında davayı kanıtlar nitelikteki delillerin mahkeme hakimi tarafından ıslarla yok sayıldığını ve celbedilmediğini, davanın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davası olarak görülerek verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından da zina sebebi ile açılmış bulunan boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği yönünde kararın bozulduğunu, ayrıca dava tarihinde davacı lehine hükmedilen 3.000....

              UYAP Entegrasyonu