İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma Davasının KABULÜ İLE, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Davacının maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 25.000 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Daha önce takdir olunan 400,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesine kadar devamına, boşanma davasının kesinleşmesinden sonra geçerli olmak üzere 35.000,00 TL yoksulluk nafakasının toptan olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine," karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Dava; pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış (TMK. md.162) ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanma ve ferilerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; Pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı (TMK....
DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, tanık beyanları, bilirkişi raporu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Somut davada davacı pek kötü davranış sebebi ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma sebebine dayandığına göre gerçekleşen eylemin öncelikle özel boşanma sebepleri açısından değerlendirilmesi, bunun ispatlanması durumunda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın karar verilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir. Toplanan delillerden, erkeğin kusurlu olmasına sebebiyet veren davranışları pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak kabule yeterli değildir....
İstinaf Sebepleri 1.... erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, birleşen karşı davanın kabulü, kadın yararına verilen tazminatlar ile tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası hükümleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, esas davanın kabulü, kısa kararda esas dava reddedildiği halde gerekçeli kararda sehven kabul yazılması, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açılan karşı davanın reddi, maddî ve manevî tazminat, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Davacı-karşı davalı vekilinin terditli açmış olduğu dava açısından TMK madde 162 uyarınca pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı olarak boşanma talebi yönünden, davalı-karşı davacı kadının davacı-karşı davalı erkeğe yönelik olarak yaşam hakkına karşı kasıtlı eylemiyle hayatına kast edildiği yine eziyet acı çektiren; bedeni ve ruhsal sağlığını bozan davranışlar anlamında pek kötü muamelede bulunduğu veya Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda toplum nezdinde aşağılama, küçük düşürme, hakarette bulunma şeklinde ağır derecede onur kırıcı hareketinin olduğu tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede davalı erkeğin eyleminin pek kötü davranış olarak kabulü için eylemin zulüm, eziyet ve işkence boyutunda olması gerektiği yine onur kırıcı davranış eylemi açısından ise eşin namusunu, itibarını, onur ve haysiyetine yönelik ağır biçimde gerçekleşmesi gerektiği dolayısıyla dosya kapsamında toplanan deliller ile davalı eşin eyleminin TMK m.162 çerçevesinde değerlendirilmesi açısından...
Davacı-karşı davalı vekilinin terditli açmış olduğu dava açısından TMK madde 162 uyarınca pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı olarak boşanma talebi yönünden, davalı-karşı davacı kadının davacı-karşı davalı erkeğe yönelik olarak yaşam hakkına karşı kasıtlı eylemiyle hayatına kast edildiği yine eziyet acı çektiren; bedeni ve ruhsal sağlığını bozan davranışlar anlamında pek kötü muamelede bulunduğu veya Yargıtayın yerleşik içtihatları doğrultusunda toplum nezdinde aşağılama, küçük düşürme, hakarette bulunma şeklinde ağır derecede onur kırıcı hareketinin olduğu tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede davalı erkeğin eyleminin pek kötü davranış olarak kabulü için eylemin zulüm, eziyet ve işkence boyutunda olması gerektiği yine onur kırıcı davranış eylemi açısından ise eşin namusunu, itibarını, onur ve haysiyetine yönelik ağır biçimde gerçekleşmesi gerektiği dolayısıyla dosya kapsamında toplanan deliller ile davalı eşin eyleminin TMK m.162 çerçevesinde değerlendirilmesi açısından...
Davada davacı kadın tarafından pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK m. 162) hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma talep edilmiş, mahkemece gerekçede tarafların birliğin temelinden sarsılması hukuksal nedeni ile (TMK m. 166/1) boşanmalarına karar verildiği belirtilirken, gerekçeli kararın hüküm bölümünde davanın kabulüne karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişkiye düşülmüştür. Yukarıda açıklanan sebeple, oluşan çelişki tek başına bozma sebebi oluşturduğundan, hükmün münhasıran bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 13.06.2017 (Salı)...
DAVA Davacı kadın vekili dava ve dilekçesinde özetle; erkeğin evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, kendi maaş kartını ve kadına takılan altınları babasına verdiğini, kadının maaş kartına el koyduğunu, evin tüm abonelik faturalarının kadının babası tarafından ödendiğini, doğumunda yanında olmadığını, geldiğinde de olay çıkarıp hakaret ve küfür ettiğini, kendisine ve ailesine karşı kötü davranıp haraket ettiğini, evin oda kapılarını kilitlediğini, evin kilidini değiştirip kadının ve çocuğu kapı önüne koyduğunu, birden çok kez şiddete uğradığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 162 pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 800,00 TL nafakaya, davacı kadın yararına aylık 750,00 TL nafakaya karar verilmesini, tazminatın haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında "....Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava; pek kötü veya onur kırıcı davranış ile şiddetli geçimsizlik ve nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma davası ve düğünde takılan ziynet eşyalarının iadesine ilişkin olduğu (TMK 162 166/1 md.)" kabul edilmiş ve "... tarafların fiilen ayrılmalarına yol açan ve ceza davasına konu olan son olaylar üzerinden 6 aylık hak düşürücü süre dolmadan davacı tarafın pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayandığı da dikkate alınarak davalı eşin kusuru nedeniyle tarafların 4721 sayılı TMK'nın 162 ve166/1. Maddeleri nedeniyle boşanmalarına" karar verilmiştir. 1)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile yargılamanın açıklığı ilkesi kabul etmiştir....