Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Pek fena muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davasının reddine ilişkin verilen karar yönünden davacı kadın vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle yapılan istinaf incelemesinde; Pek fena muamele ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma isteminde ise dosya kapsamındaki kanıtlara göre bu boşanma sebebinin kanıtlanmadığına ilişkin ilk derece mahkemesince kararda yazılı olduğu şekilde karar verilmesinde bir yanlışlık olmadığından ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmediğinden bu istemin reddine ilişkin karar yerindedir. Bu nedenle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusu haklı olmadığından bu hususta yapılan istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davasının reddine, davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan pek fena muamele ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen kusurlu davranışları yanında davacı-karşı davalı kadının da eşine sürekli hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı-karşı davacı erkek de dava açmakta haklıdır....

    görevlerini yerine getirmediğini, çalışmadığını ileri sürerek; tarafların pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

      Ancak; 1) TCK’nın 79/2-b maddesinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanunda açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin, “çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, sanığın ... plakalı araçta kaçak göçmen taşıdığının kabul edildiği eyleminde, olay tutanağında göçmenlerin aracın yolcu kapasitesinin üzerinde, onur kırıcı ve insanlık dışı bir şekilde taşındıklarının belirtilmesi haricinde, onur kırıcı bir davranışa veya hayati tehlikenin varlığına dair olay tutanağında veya göçmenler beyanlarında herhangi bir iddia veya tespitin bulunmadığı, kapasitenin üzerinde yolcu taşınmasının başlı başına unsur olmadığı, ancak cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesi kapsamında değerlendirilebileceği, nitekim bu yönde takdir ve teşdidin yerinde kullanıldığı, bu kapsamda, Kanun metninde belirtildiği biçimde göçmenlere yönelik onur kırıcı bir muamelenin söz konusu olmadığı olayda, suçta kullanılan...

        Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının incelenmesi sonucunda davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, özellikle 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespitinin sonuca etkili olmayacağının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden belirlenen ve gerçekleşen kusurlar 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinde belirtilen haliyle hayata kast ettiği ve pek kötü veya onur kırıcı davranış niteliğinde değildir....

          Davacı kadının davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 162 maddesi uyarınca hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'isi niteliğindeki TMK'nın 174/1- 2. maddesi kapsamındaki maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamı ve toplanan deliller değerlendirildiğinde, dosyaya celp edilen belgelerden Arapgir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/168 Soruşturma sayılı dosyasının Yetkisizlik kararı verilerek Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiği, suç nev'inin yaralama ve hakaret olduğu , suç tarihinin 31/07/2018 olduğu ve dosya içinde 02/08/2018 tarihli davacı kadın eşe ait Arapgir Ali Özge Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen bir darp raporunun mevcut olduğu, dosyanın Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018/17887 Soruşturma sayısına kaydedildiği, UYAP üzerinden yapılan incelemede ise davalının Gebze 12....

          gerekçesi ile; "-Davacının hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedenine dayalı boşanma davasının REDDİNE, -Davacının evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının KABULÜ İLE tarafların TMK'nın 166/1 maddesi gereğince BOŞANMALARINA, -Tarafların ekonomik durumları dikkate alınarak davacı ve davalı için tedbir nafakası takdirine yer olmadığına, davacının yoksulluk nafakası talebinin REDDİNE, -20.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 163 maddesine göre olmadığı takdirde 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

          Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdır. Dosya incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, kısa kararda T1 T3 karşı açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan dava yönünden davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/2. maddesi uyarınca boşanmalarına, T1 T3 karşı hayata kast pekkötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan dava yönünden ise davanın reddine" karar verildiği; gerekçeli kararda ise "asıl dava yönünden T1 T3 karşı hayata kast pekkötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle açılan dava yönünden ise davanın reddine" şeklinde hüküm kurulduğu halde davacı-k.davalı erkeğin TMK'nın 166. maddesine dayalı boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmayarak kısa karar ile gerekçeli arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hali ile karar usul ve yasaya aykırıdır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ ; İlk derece mahkemesince ''Davacının Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış hukuki sebebine (TMK m.162) dayalı boşanma isteminin KABULÜ İLE; tarafların boşanmalarına, tarafların reşit olmayan müşterek çocukları 10/04/2021 doğumlu İlknur Fatma'nın velayetinin davacı anneye verilmesine, velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, davacının tedbir,iştirak ,yoksulluk nafakası talebini kısmen kabulüne, maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair karar verildiği anlaşılmıştır. TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: mahkemenin kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmetmesinin yerinde olmadığını beyan ile ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir. HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri dairdir....

          Sayılı dosyası ile "çocuğun nitelikli cinsel istismarı, silahla tehdit, hakaret,cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğu müstehcen yayınları okumaya ve seyretmeye teşvik, kötü muamele" suçlarından dava açıldığını, davacının kadın sığınma evinden ayrılarak kendisine bir iş bulduğunu, yeni bir ev kiralayarak kızlarını yurttan alarak yanına yerleştirdiğini, kızlarının lise öğrenimlerine devam ettiklerini, boş zamanlarında anneleri ile birlikte takı işi yaptıklarını belirterek "Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme " "Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış " ve "Evlilik birliğinin sarsılması nedenleriyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin annelerine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalıya ceza evinde bizzat 24.07.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, cevap süresinin son günü 07.09.2017 mesai bitimi olduğu halde yasal süre içinde davaya cevap dilekçesi verilmemiştir....

          UYAP Entegrasyonu