Zira boşanma davasının açılması ile birlikte eşlerin ayrı yaşamaya hak kazandığı ve boşanma davası açan eşin evden ayrılmasının kusur olarak değerlendirilemeyeceği pek çok yüksek mahkeme kararında kabul edilmiştir. Bir an için davacı-birleşen davalının bu yöndeki davranışının kusur olarak kabulü düşünülse dahi, birleşen davacının dayandığı hukuki sebebin pek kötü veya onur kırıcı davranış olduğu, terk eyleminin ise ağırlığı ve muhatabının iç dünyasında yarattığı etki itibariyle pek kötü ve onur kırıcı davranış olarak nitelendirilemeyeceği açık olduğundan söz konusu eylem kusur değerlendirmesinde dikkate alınmamıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak açtığı boşanma davasını 16.02.2011 tarihli dilekçesi ile ıslah ederek, öncelikle evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle, olmadığı taktirde pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini istemek suretiyle terditli hale getirdiği anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, haysiyetsiz hayat sürme, zina pek kötü muamele, karşı dava ise onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. HMK’nın 31. maddesi uyarınca “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmü uyarınca, hakimin, davayı aydınlatma görevi bulunmaktadır....
tartışma yarattığını küfür ve hakaret ettiğini, aşağıladığını, başka kadınlarla birlikte olduğu ve %91 fiziksel engelli müşterek kız çocuğuna sapıkça davranışlarda bulunduğunu iddia ederek iftira attığını, davacının akrabaları ile görüşmesine izin vermediğini, çocuklara hakaret ettiğini davacının maruz kaldığı bu eylemler nedeniyle beş gün önce evi terk etmek zorunda kaldığını bu nedenlerle tarafların pek kötü muamele, onur kırıcı davranış ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuk Eylül'ün velayetinin davacıya bırakılarak 20.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle mahkemece gerekçeli kararda sehven yazıldığı değerlendirilen davalı- davacı erkeğe kusur olarak yüklenilen kadına karşı hayata kast, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranışlarda bulunma vakılarına davacı-davalı kadın tarafından dayanılmadığı ve bu vakıaların dosya kapsamı ile sabit olmamasına karşın, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen tarafların diğer kusurlu davranışlarına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hakim tarafların "talep sonuçlarıyla" (HMK m. 119,1/ğ) bağlıdır. Hakim "başka bir şeye" karar veremeyeceği (HMK m. 26) gibi Türk Hukukunu da re'sen uygulamak zorundadır (HMK md. 33). Dava, davacı kadın tarafından münhasıran Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak pek kötü ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanma istemiyle açılmıştır. Davacının talep sonucu bu şekilde olduğundan, delillerin bu çerçevede değerlendirilip, sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, talep sonucunda bulunmayan Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi gereğince karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek eş, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, davalı-karşı davacı kadın eş ise karşı dava dilekçesinde hem Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, hem de Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanarak boşanma talep etmiştir. Mahkemece tarafların her ikisinin de Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı boşanma talepleri reddedilmiş davalı-karşı davacı kadın eşin Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı boşanma talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır....
Kardeşim bu olayın üzerine beni ağlayarak aramış ve durumu anlatmıştır..." şeklinde beyanda bulunmuş, tanığın bu husustaki beyanı bizzat görgüye değil davacının anlatımına dayandığından sadakat yükümlülüğüne aykırılık iddiası ispatlanamamıştır.) Mahkememizce yapılan değerlendirmeyle her iki tarafın da boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğu ancak davalı/karşı davacı erkeğin davacı/karşı davalı kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesine dayalı boşanma istemi yönüyle; 4721 Sayılı TMK'nın 162. maddesi gereğince pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmaya karar verilebilmesi için, her türlü kötü veya onur kırıcı davranış değil, ağır derecede pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2020 NUMARASI : 2020/307 ESAS, 2020/732 KARAR DAVA KONUSU : ayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle KARAR : DAVACI : NURDAN ÇAVUŞ -- Yeşil Mah. Bebek Cad. No:88 Kocasinan/ KAYSERİ VEKİLİ : Av. HÜSEYİN ERKOÇ - Sahabiye Mah. İstasyon Cad. Bakioğlu Apt. No:16/19 kocasinan/KAYSERİ DAVALI : ENES ÇAVUŞ - - Yeşil Mah. Şam Çıkmaz Sk. No:8 Kocasinan/ KAYSERİ VEKİLİ : Av. UĞUR YENİ - Barbaros Mah. Oymak Cad....
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, alkol ve uyuşturucu kullandığını, hakaret ettiğini, eşinin aracına arkadan ateş açarak hayatına kast ettiğini, cinsel suç işleyerek haysiyetsiz hayat sürdüğünü, eşine ve çocuklara iftiralar attığını, onları rahatsız ettiğini, kazancını çocuklarına harcamak yerine savurganlık yaptığını iddia ederek tarafların zina, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II....