Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; TCK’nın 79/2-b maddesinde düzenlenen onur kırıcı muameleye maruz kalma halleri Kanunda açıkça yazılı olmamakla birlikte bu hallerin, “çok kötü koşullarda taşıma, olağan dışı mahallerde barındırma ve kötü muamelede bulunma” gibi durumlarda söz konusu olabileceği, 29/01/2013 tarihli olay, yakalama, tespit ve muhafaza tutanağında göçmenlerin aracın arka tarafında oturur vaziyette olduklarının belirlendiği dikkate alındığında; yirmi dört kaçak göçmenin panelvan tipi bir kamyonet ile taşınmasında yukarıda belirtilen durumlar söz konusu olmadığı gibi bu yöndeki kabule dayanak yapılabilecek bir göçmen beyanının da bulunmadığı anlaşılmakla, Kanun metninde belirtildiği biçimde göçmenlere yönelik onur kırıcı bir muamelenin söz konusu olmadığı olayda, yerinde olmayan gerekçeyle TCK’nın 79/2-b maddesinin uygulanması, Kabule göre de; Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK...

    DAVA 1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını ve erkeğin sadakatsiz olduğunu ileri sürerek; tarafların zina, pek kötü ve onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ... olmayan ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın için aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ziynet eşyalarına ve kadının uğradığı psikolojik zararlara karşılık 50.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. 2.Davacı kadın vekili bozma kararı sonrası yapılan 26.05.2022 tarihli duruşmada, maddî tazminat talebinin boşanmanın fer'î olduğunu ve ziynet alacağı davası açma haklarını saklı tuttuklarını beyan etmiştir. II....

      O halde erkeğin davasının açıldığı tarihteki, tarafların haklılık durumuna göre vekalet ücreti takdir ve tayin edilmesi gerektiği (HMK m. 331/1); erkeğin davasının münhasıran Türk Medeni Kanununun 162. maddesinde düzenlenen pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayandığı ve erkeğin davasını ispatlayamadığı nazara alındığında erkeğin davası yönünden kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı kadın yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. 3-Yargılama gideri, tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. Dairemizin 01.02.2016 tarihli bozma ilamından sonraki yargılama giderlerini hangi tarafın ödeyeceği, miktarı ve dökümü ile bu giderlerin hangi tarafa yükletileceği, mahkemece ilamın altına yazılması gerekir (HMK.m.332/2-3)....

        , ben adam ettim..'' şeklinde rencide edici söz ve davranışlarda bulunduğu, erkeğin kız kardeşine '' abisinden iğrendiği için cinsel ilişkiye girmek istemediğini'' söylediği , bu olaylar zamanla tarafların arasının açılmasına sebebiyet verdiği gibi kimi zaman taraflar barışarak evliliği devam ettirseler de kadının erkeğe karşı bu rencide edici söz ve davranışlarının süreklilik arz ettiğinin tanık anlatımı ile ispat edildiği görülmekle , davalı karşı davacı kadının da boşanmada azda olsa kusurlu olduğu anlaşılmakla ; Her ne kadar davacı karşı davalı tarafça özel boşanma sebeplerinden olan TMK' nun 162 .maddesi ( pek kötü veya onur kırıcı davranış ) nedeniyle de boşanma talep edilmiş ise de , davalı karşı davacının davacı karşı davalıya karşı , rencide edici davranışları olsa da her türlü pek kötü muamale ve onur kırıcı davranışın değil, TMK' 162 de belirtilen boyutta ağır derecede bir onur kırıcı ve pek kötü davranışın gerçekleştiğinin dosya incelendiğinde ispat edilemediği...

        Davalı/karşı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evliliğin ilk zamanlarında eşinin önceki sevgilisiyle telefon görüşmesi yaptığını farkettiğini, ayırca davalı Ergün'ün sıklıkla alkol aldığını, eşine karşı hakaret etmeye ve şiddet uygulamaya başladığını, müvekkilinin yuvasını dağıtmamak için yıllarda davalının bu davranışlarına katlandığını, davalının müvekkilini defalarca aldattığını, zina, eşinin haysiyetsiz bir yaşam sürmesi, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, müvekkil için 1000 TL tedbir/yoksulluk, çocukların herbiri için aylık 1.000'er TL tedbir/iştirak nafakasına, davalı kadın lehine 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat ile, ziynet alacağı ve mehir alacağına hükmedilmesi istemi ile karşı dava açılmıştır....

        Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, şiddet yada kıskançlığın ispat edilemediği, darp raporundaki bulgularla iddiaların çelişkili olduğu kadın yararına tazminata hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeni ile boşanma davasının, kadın yararına tazminat verilmesinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 3....

          Davalı davacı kadının karşı dava dilekçesinde TMK m. 161 kapsamında zina ve TMK m.166 kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve TMK m. 162 kapsamında onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmaları talep edildiği halde zina ve onur kırıcı davranış iddiasına ilişkin TMK m.161 ve TMK m.162 maddesi kapsamında bir gerekçe yazılmamış, ilk derece mahkemesince olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Boşanma davalarının "aynı dava" içinde "birden fazla sebeple" açılması mümkündür. Aile mahkemesi hakimi her bir sebep hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır (HMK.md.26). Davalı davacı kadının dava dilekçesi, evlilik birliğinin sarsılması sebebi (TMK.md.166/1) yanında zina ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı boşanma isteğini de içermektedir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kadının diğer sebepler yanında, erkeğin davasının kabulü yönünden de istinaf kanun yoluna başvurmuş olmasına, erkeğin boşanma talebinin terditli olması ve zina nedeniyle boşanma hukuki sebebinin koşullarının bulunması nedeniyle, erkeğin davasının sadece zina sebebiyle kabulü gerektiği halde, "Onur kırıcı davranış" ve "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması" yönünden de boşanma kararı verilmesi yerinde olmamakla birlikte; kadının davasındaki boşanma hükmünün kesinleşmiş olması nedeniyle, sonucu itibarıyla doğru olan karara karşı yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller sonucunda; olayların akışı karşısında; eşine fiziksel şiddet uygulayan, eşinin kendi ailesi ile görüşmesini engelleyen, eşi istememesine rağmen köye götüren, köy işlerinde çalıştıran davalı- karşı davacı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğini anne ve babasının müdahalesine açık hale getiren ve eşine ters cevaplar veren davacı- karşı davalı kadının boşanmaya yol açan olaylarda az da olsa kusurlu olduğu, bu aşamadan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın mümkün görülmemesi nedeniyle tarafların karşılıklı olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği,"gerekçesi ile; "A;Asıl davada davacı- karşı davalı kadının pek kötü ve onur kırıcı davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerine dayalı boşanma davasının KABULÜ ile; tarafların TMK'nın 162 maddesi uyarınca pek kötü veya...

            Davalı-karşı davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 162, 163. ve 166/1. maddesinde düzenlenen hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayalı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açtığı davanın (TMK m.166/1) kabulüne karar verilerek boşanma hükmü kurulmuş, Türk Medeni Kanunu'nun 162. ve 163. maddelerine dayalı olarak açılan boşanma davaları ise reddedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın tarafından terditli olarak açılan boşanma davalarından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ispatlanarak kabulüne karar verildiğine göre, davalı-karşı davacı kadın bu dava açısından haklılığını ispat etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu