Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) : 2019/295 Esas, 2020/265 Karar sayılı ve 30/10/2020 tarihli kararı ile; Davanın kabulü ile, davaya konu ‘Samsung Qe 82q60ra 82” 4k uhd smart Qled’ televizyonun ayıpsız misli ile değiştirilmesine, şeklinde karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, araçtaki boya kalınlık değerlerinin araçtan yararlanmayı teknik olarak etkilemediğini, araçtaki boya kalınlıkları nedeniyle mevcut olan gizli ayıbın %3 mertebesinde değer kaybına neden olduğunu bu nedenle ayıpsız misli ile değişim talebinin orantısız olacağını, taraflar arasındaki menfaatler dengesi ve hakkaniyet kuralları gereğince misli ile değişim yerine değer kaybına hükmedilmesi gerektiğini gerekçe göstererek 1.913,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermiştir. Hüküm fıkrası incelendiğinde aracın fatura değeri esas alınarak kabul ve red oranı üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu görülmektedir. Davacı açmış olduğu dava ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamında üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 01/06/2018 tarih ve 19/11/2018 tarihli kök ve ek raporlar mevcuttur....
A.Ş’den 27.06.2007 tarihinde satın alınan sıfır 2007 model araçtaki ayıp nedeniyle aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki satışa konu aracın ayıplı olduğu dosya içeriği itibariyle sabit olduğu gibi mahkemenin de kabulündedir.Davacı,malın ayıplı olması halinde 4077 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince değişim, sözlemeden dönme, onarım veya bedel indirimi yönünde tercih hakkını kullanmakta muhayyerdir. Dava dilekçesinde davacı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde araçtaki değer kaybını talep etmiş ise de, yargılama aşamasında 04.03.2009 tarihli celsede tercihini aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine hasretmiştir. Bu durumda aracı aynı model yenisiyle değiştirilmesi gerekir....
, aracın üretimden kaynaklı ayıplı olduğunu beyan ederek aracın aynı marka ve modelde ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
den 90.252,09 TL bedelle almış olduğu araçta meydana gelen boya ve vernik dökülmelerinin onarımının mümkün olmadığını, meydana gelen hatanın almış olduğu aracın 2016 ve 2017 modellerinde meydana geldiğini üretiminin durdurulduğunu, hatanın yayılmaya devam etmesi ve süreklilik kazanması nedeniyle davalılara ihtarname gönderilerek aracın ayıpsız misli ile değişimini talep ettiğini ancak sonuca ulaşamadığını, bu nedenle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda belirtilmiş olan seçimlik haklardan ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
Dolayısı ile tüketicinin talebi ile bağlı olan ilçe hakem heyeti başkanlığınca, tüketicinin klimanın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi dışında karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında EMURA II model klimanın halen üretiminin yapılıp yapılmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabında; dava konusu klima modelinin Nisan ayı itibariyle üretilmeyecek ve satılmayacak olduğu Mahkememize bildirilmiştir. 6502 sayılı yasanın 11. Maddesine göre "imkan varsa" tüketicinin satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini talep edebileceği ve malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olmaması şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Şayet bu şartlar gerçekleşmiyor ise; tüketicinin misli ile değişim yerine, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanması hakkaniyete uygun olacaktır....
davalıya bildirildiğini, davalıdan bir sonuç alınmaması üzerine aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini ihtar ettiklerini, davalının cevap vermediğini belirtmiş ve aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, değiştirilemediği takdirde maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda ise davacı taraf sözleşmeden dönme ve bedel iadesi değil sözleşmeyi ayakta tutarak ayıpsız misli ile değişim talebinde bulunmasına göre TBK 227/4 maddesi uygulanma ihtimali bulunmayan davada mahkemece davanın kabulü ile ayıp nedeniyle satışa konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle aracın misli ile değişimi olmadığı takdirde bedelde indirim talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece; aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalılar vekilleri istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı tarafça 2021 Model aracın 10/06/2021 tarihinde sıfır ve garantili olarak satın alındığı, satın alma sonrasında aracın sürekli hararet yaptığı, araçta beklenen faydayı sağlayamadığını beyan ederek misli ile değişim talepli eldeki dava açılmıştır....
A.Ş. tarafından davacı şirkete teslim edilen 2011 model ...4 Martic Mercedes marka olan ve davalıya satılmış bulunan ... plakalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde fiili imkânsızlık halinde araç bedeli olan 138.600,00 Euro’nun, davacını dava konusu aracı davalıya fiilen teslim edeceği tarihinden itibaren, 3095 sayılı Kanun 4/a md. uyarınca Euro cinsi paraya devlet bankalarının uyguladığı faizle birlikte davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine, (misli ile değiştirilmesi halinde veya bedelinin davalı tarafından ödenmesi halinde değiştirilen aracın davalı Koluman adına trafiğe tesciline) karar verilmiştir. Karar, davalı vekili ve fer'i müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ile fer'i müdahil vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....