Somut olayda ise, davacı eldeki davayı aracın ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim ve bedel iadesi talepleri ile açmış olduğu görülmekle 02/10/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında bu hususa işaret edilerek davacıdan 6502 Sayılı TKHK'nın 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan hangisini kullandığı sorulmuş ve davacı vekilince de misli ile değişim tercihinde bulunulması üzerine yargılamaya bu çerçevede devam edilmiştir....
AŞ.den 25.6.2007 tarihinde otomobil satın aldığını, aracın 2.7.2007 tarihinde teslim edildiğini, araçta pek çok kere arıza meydana geldiği en sonunda motor bloğunun değiştirildiğini, bu sebeple aracının değişimini talep ettiği halde kabul edilmediğini bildirerek, aracın ayıpsız misli ile değişimini, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlindir. Mahkemece davanın kabulü ile, aracın ayıpsız misli ile değişimine, aynen ifa mümkün olmadığı takdirde, İİK nun 24.maddesi uyarınca işlem yapılmasına karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine dairenin 8.11.2010 tarihli 2010/3057-14705 esas ve karar sayılı ilamı ile değişim koşulları oluşmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmiş, bu bozma ilamına karşı davacı tarafça karar düzelteme talebinde bulunulmuştur....
Bu minvalde davacının istinaf ve temyiz taleplerinde misliye değişim talep ettiği gözetildiğinde tüketicinin seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış olduğunun kabulü gerekir. Yukarıda açıklandığı üzere, tüketici seçimlik hakkını ayıpsız misli ile değişim yönünde kullanmış olup, stoklarda bu aracın mislinin bulunmaması halinde, infaz aşamasında İİK 24. maddesinin uygulanması imkanı bulunduğundan, ilk derece mahkemesince bedel iadesine hükmedilmesi hatalı olmakla, bu husus bozma sebebi yapılmıştır. İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince ; "Davanın KABULÜ ile dava konusu 34 XX 162 plakalı VF1RFD şase nolu 2016 Model Renault Talisman Touch 34 XX 673 BG marka aracın davalı tarafından takyidatsız ayıpsız misli ile DEĞİŞTİRİLMESİNE, birlikte ifa kuralı gereği İİK 24/4 hükümlerine göre aracın aynısının ayıpsız mislinin davacıya verilmesine, İİK 24. maddesinin infaz aşamasında uygulanmasına" dair karar verilmiş; bu karar davalılar tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir....
Araçtaki imalattan kaynaklı arızanın giderilememiş olduğu, tüketicinin araca duyduğu güvenin sarsılması nedeniyle araçtan beklediği yararı sağlayamadığı, davacının seçimlik hakkını misli ile değişim yönünde kullanmış bulunduğu da dikkate alındığında aracın misli ile değişim koşulları oluşmuştur. Hal böyle olunca; bilirkişi raporlarıyla imalat hatasından kaynaklı gizli ayıplı olduğu anlaşılan aracın, davacının elindeyken geçirdiği kaza nedeniyle oluşacak değer kaybının davalılara ödenmesi şartıyla misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle karar bozulmuştur....
reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı,dava konusu aracın gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle misli ile değişimini istemiş, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmede; değer kaybının davalılara ödenmesi şartıyla malın ayıpsız misli ile değişimine karar verilmesinin hukuka uygun olduğunu,davaya konu aracın davacının kullanımında iken kaza geçirdiği uyuşmazlık konusu olmadığını misli ile değişim kararının, kaza sebebiyle araçta oluşan değer kaybının aracın iadesi sırasında davalı tarafa ödenmesi şartına bağlanmasının, davacının kısmen haklı çıkmadığı sonucunu doğurmayacağını, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü denilmek suretiyle, davacı aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmesi, usul ve esas yönlerden hukuka uygun bulunmadığını, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile bu yönde kararın düzeltilerek yeniden karar verilmesi gerektiğini, davaya konu aracın ayıpsız misli ile değişimine dair verilen kararda, takyidattan ari olarak teslim edilmesi...
sonucuna ulaşıldığı, davaya konu araç Mercedes marka sıfır (0) kilometre bir araç olup (0) kilometre aracı ayıpsız ve hasarsız olarak satın almak isteyen alıcıya arka kapısı boyalı aracın satılmış olması önemli bir ayıp olup davacı alıcının satılandan beklediği faydayı önemli ölçüde azaltan bir durum olduğu, araçtan beklenen faydayı maddi ve manevi anlamda önemli ölçüde azalttığı sabit olmakla alıcının seçimlik haklardan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmesinde menfaatler dengesine aykırı bir yön bulunmadığı gibi bu seçimlik hakkın kullanılmasının bilakis alıcının sözleşme yapmaktaki amacını gerçekleştirdiği, somut olayda davacı tarafın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi değil, sözleşmeyi ayakta tutarak ayıpsız misli ile değişim talebinde bulunmasına göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 227 nci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanma ihtimali bulunmayan davada Mahkemece davanın kabulü ile ayıp nedeniyle satışa konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/598 Esas KARAR NO : 2021/1137 DAVA : Misli İle Değişim (Ticari Satımdan Kaynaklanan ) DAVA TARİHİ : 28/10/2020 KARAR TARİHİ : 15/12/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Misli İle Değişim (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından ticaret işletmesinde kullanılmak üzere davalı ......
Mahkemece, davanın kabulü ile, davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı taktirde davacının ... olduğu 57.170.99 TL'nin aracın icra müdürlüğüne teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, gizli ayıp hukuki nedenine dayalı ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile sözleşme bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, terditli dava mahiyetindedir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesinde tüketiciye tanınan haklar yenilik doğurucu yani tüketilen haklardan olup tüketici bunlardan ancak birini seçebilir....
Davalılar gerek cevap dilekçelerinde gerek rapora itiraz dilekçelerinde gerekse istinaf dilekçelerinde 6502 Sayılı Kanunun 11/3.maddesi gereğince misli ile değişim talebinin sözleşmenin diğer tarafı olan satıcı için de orantısız güçlükleri de beraberinde getirmemesi gerektiği ve bu yönde inceleme de yapılması gerektiği savunmasında bulunmuşlardır. 6502 sayılı Kanunun 11/3. maddesinde “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” düzenlemesi mevcuttur. Yine aynı Yasanın 83/1. maddesi ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesi yapılmıştır....