Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının 21.07.2006 tarihinde noterde düzenlenen Finansal Kiralama Sözleşmesi ile dava konusu makineyi satın aldığı, bir süre kullanıldığı, taksitleri ödemediğinden kira sözleşmesinin feshedildiği, makinenin kiralama şirketi tarafından geri alındığı, davacının makinenin kendisinde kaldığı süre içinde makineyi kullanamaması nedeniyle uğradığı zararın tahsilini talep ettiği, davacı (kiracı) tarafından kiralayana herhangi bir ihtarda bulunulmadığı, ayıplı kiradan doğan haklarını kullanmadığı, ödemeler yapılmadığından da sözleşmenin kiralayan tarafından feshedildiğinin anlaşıldığı, söz konusu makinenin ayıplı olmadığı gibi...'...

    Somut olayda, Mahkemece yargılama aşamasında davaya konu ürünler üzerinde ürünlerin ayıplı olup olmadığı ve ayıplı olması halinde mevcut ayıbın niteliğine ilişkin değerlendirmeyi içerir bir bilirkişi incelemesi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece öncelikle konusunda uzman bir bilirkişi marifetiyle dava konusu bilgisayar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının iddia ettiği şekilde ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı olması halinde ayıbın imalat hatasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, hangilerinin açık ayıp, hangilerinin gizli ayıp niteliğinde olduğu, ürüne harici müdahale olup olmadığı, üründeki eksikliğin bu harici ayıp veya kullanım kaynaklı olup olmadığı ve davalı servis tarafından ayıplı hizmet verilip verilmediği hususunda yargı ve taraf denetimine açık Bilirkişi raporu alınmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

      KARAR Davacı, davalıdan 24.02.2013 tarihli fatura ile 120 ekran LG marka bir televizyon satın aldığını, 3 gün sonra servis elemanları gelip televizyonu kurdurduğunda ekranda kırılma olduğunun tespit edildiğini, bu ayıptan kendisinin değil davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek ürünün ayıplı olmayan misli ile değişimine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının ürünün teşhir ürünü olduğunu bilerek ve muayene ederek satın aldığını, davacının köyde oturduğunu ve gittiği yolun satıhlı bir yol olup ayıp var ise kullanıcı hatasından kaynaklı olduğundan bahisle davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı mal nedeniyle ürünün değiştirilmesi talebine ilişkin olup, davacı davalıdan satın aldığı televizyonun ayıplı olduğundan bahisle ürün değişimi istemiş, davalı ise kullanıcı hatası olduğundan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        -KARAR- Dava, ayıplı makinenin iadesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu makinenin ayıplı olmadığını, arızanın kullanım hatasından kaynaklandığını, davanın zamanaşımına uğradığını bildirerek, davanın reddini istemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 2012 Haziran ayında ... Mobilyadan yatak odası, oturma odası ve yemek odası takımını 6.000,00 TL'ye satın aldığını, daha bir yıl olmadan farklı farklı yerlerinde çeşitli bozulmaların ve yırtılmaların olduğunu, davalıyı defalarca kez aramasına rağmen servisin gönderilmediğini, ileri sürerek ayıplı malların değiştirilmesini ya da ayıplı olan mobilyaların davlıya iadesi ile ödenen bedelin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            Dava, .... adına yöneticiler tarafından binadaki ortak bölümlerdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedellerinin tahsiline ilişkin olup, bağımsız bölüm maliklerinin, kat malikleri kurulu kararı ile de olsa yöneticiye yetki vermesi ve yöneticinin kat malikleri adına dava açması hukuken mümkün değildir. Bu şekilde açılan davaya muvafakat vererek taraf teşkili sağlanması da mümkün değildir. Bu tür davaların bizzat kat malikleri tarafından açılması gerekir. Ancak, dava açan yöneticilerin aynı zamanda kat maliki olmaları halinde, yöneticiler kendilerine ait bağımsız bölümlerdeki ayıplı imalat ve eksik iş bedeli ile ortak yerlerdeki eksik iş ve ayıplı imalatların bedelinden kendi bağımsız bölümlere konu tapudaki arsa payına düşen kısmın tahsilini talep edebilirler. Hal böyle olunca mahkemece, davacı yöneticiliğin dava açma ehliyeti bulunmadığından, husumet nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekir....

              Söz konusu açıklamayı somut uyuşmazlığımız bakımından değerlendirdiğimizde; mahkemece yargılama aşamasında iki ayrı bilirkişi kurulundan rapor alındığı, her iki rapora ve tespit raporuna dayanılarak ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de; az yukarıda açıklandığı üzere alınan bilirkişi raporlarında belirtilen işlerin hangisinin ayıplı iş, hangisinin eksik iş, ayıplı iş ise hangisinin açık ayıp hangisinin gizli ayıplı iş olduğu konusunda değerlendirme yapılmadığı gibi, ayıplı işin süresinde ihbar edilip edilmediği konusunda da mahkemece bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır....

                İrsaliye üzerinde "...." yazmakta, ancak bu ürünün gizli ayıplı olduğu saptanan dişli olup olmadığı bilirkişi incelemesi ile saptanamamıştır. Bu itibarla, gizli ayıplı olduğu saptanan dişlinin davalı tarafından davacıya gönderilen dişli olup olmadığı mevcut kanıt durumuna göre belirlenemediğinden davacının davasının kabulü olanaklı görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                  Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma öncesi alınan 16.03.2015 tarihli bilirkişi raporunda, epilasyon cihazında gizli ayıp bulunduğu, oksijen jet kondansatöründe açık ayıp bulunduğu yönünde kanaat bildirildiği, itiraz üzerine alınan bilirkişileri farklı 23.11.2015 tarihli heyet raporunda iki cihazın da ekonomik ayıplı olduğunun bildirildiği, bozma ilamından sonra aynı heyetten alınan 23.12.2019 tarihli ek raporunda satıma konu mallardaki ayıpların gizli ayıp mahiyetinde olup süresinde ayıp ihbarında bulunulduğunu bildirdikleri, raporların bozma ilamını karşılamadığı ve oluşa uygun olmadıklarından itibar edilmediği, makine mühendisi bilirkişiden alınan 05.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda, satıma konu epilasyon cihazının gizli ayıplı ve tam kusurlu olduğu, gizli ayıbın giderilemeyecek mahiyette olduğu, oksijen jet kondansatörünün açık ayıplı ve tam kusurlu olduğu, ayıbın giderilmesi mümkün olmadığı, epilasyon cihazı yönünden...

                    Mahkemece dava konusu 531 adet ürünün bilirkişi incelemesine sunulması için davacıya süre verilip, sunulacak tüm ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve kaç adet ürünün ayıplı olduğu, ayıpların cinsi ve niteliği, ayıplı imalatın toplam bedelinin tespit ettirilmesi; davacı tarafça daha önce sunulan 58 adet ürün dışında kalan ürünlerin sunulmaması halinde ise bilirkişi incelemesine sunulan 58 adet üründen kaç adet ürünün ayıplı olduğu, ayıpların cinsi ve niteliği, ayıplı imalatın toplam bedeli konusunda ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Ayrıca, bilirkişi ek raporunda paketleme ve kargo bedellerinin davacı tarafından ödenmesi gerektiği tespit edilmesine rağmen, bu masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu