3 kişilik makine mühendisinden oluşan heyetten alındığı ,alınan bilirkişi raporlarının yeterli, tutarlı, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varıldığından; raporlar hükme esas alınmış davacının ayıplı mal iddiasının ispat bulduğu, davacının "ayıpsız misli ile değişim" istediği; aracın, "zamanla ortaya çıkan gizli ayıplı mal" vasfında olduğunun değerlendirildiği, bu nedenlerle ayıplı maldan kaynaklı seçimlik hakların kullanılabileceği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Somut olayda, Mahkemece verilen ilk kararda araçtaki ayıpların neden olduğu değer kaybı oranında bedel indirimine karar verilmiş; Özel Dairece hükme esas alınan bilirkişi raporları arasında araçta oluşan değer kaybı miktarının belirlenmesine yönelik tespitlerde çelişki olduğu, yine anılan raporlarda dava konusu araçta imalattan kaynaklanan ayıbın olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin yapılmadığı belirtilerek karar bozulmuş; Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yeniden alınan bilirkişi raporuna göre araçta değişimi gerçekleştirilen parçalar sebebiyle herhangi bir değer kaybının olmadığının tespit edilmesi nedeniyle davacının seçimlik haklarından aracın misliyle değiştirilmesi veya bedel iadesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, araçtaki ayıbın üreticiden kaynaklı olması nedeniyle davacının seçimlik haklarından ücretsiz onarım hakkını kullandığı, ayıpların giderildiği, davanın sübuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu kararın Özel Dairece davacının...
Somut uyuşmazlıkta, satıcıya bedel iadesi için ihtarname çekilmiştir. Ancak satış bedelinin iade borcu muaccel olmamıştır. Yukarıda belirtildiği üzere davacı (Alıcı) sözleşmeden dönme hakkını kullandığına göre, bedelin iadesini isteyebilmesi için ayıplı bilgisayarı davalıya (satıcı) iade etmekle yükümlüdür. Bilgisayar iade edildiği takdirde satış bedelinin iadesi borcu muaccel hale gelecektir. Bilgisayar iade edilmediği sürece satış bedelinin iadesi istenemeyecektir. ... çoğunluk mahkemenin bilgisayarın geri verilmesi ... ile bedelin iadesine dair hükmünü usul ve yasaya uygun bularak bozma nedeni kabul etmemiştir. Diğer bir deyişle satıcının bedel iadesi borcunun bilgisayar iade edildiğinde muaccel hale geleceğini kabul etmiştir. Davacı halen bilgisayarı iade etmediğinden davalının bedel iadesi borcu muaccel hale gelmemiştir....
İSTİNAF BAŞVURU : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının işletmekte olduğu otelde çamaşır yıkama hizmeti için davalıdan satın aldığı makinelerin ayıplı olması nedeni ile dışarıdan çamaşır yıkama hizmeti satın almak zorunda kalmış olması, ayıplı maldan kaynaklanan gerçek ve müspet zararı olduğunu ve bu zarardan davalı şirket sorumlu olduğunu beyanla kararın bu yönden kaldırılmasını makinelerin çalışmaması nedeniyle davacının dışarıdan satın almak zorunda kaldığı çamaşır yıkama, kurutma ve ütü hizmetleri için 31.07.2016 tarih 433302 nolu fatura ve 31.08.2016 tarih 433308 nolu karşılığı ödenen toplam 27.969,50- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava ayıp nedeniyle mallar için ödenen bedelin iadesi ve mallardaki ayıp nedeniyle dışarıdan alınmak zorunda kalınan hizmet bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
, arızanın teşhis edilip bir türlü onarılamadığı dikkate alındığın ilgili kanun maddelerine göre misli ile değişim, bu mümkün değilse bedel iadesi şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davaya konu ettiği aracın misliyle değiştirilmesine, dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....
Hukuk Dairesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, ayıplı maldan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Buna göre temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 23/01/2020 tarihli ve 2020/1 Sayılı Kararı ile kabul edilen ve 28.01.2020 tarihinde 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ne ait olup dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, ayıplı maldan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Buna göre temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 23/01/2020 tarihli ve 2020/1 Sayılı Kararı ile kabul edilen ve 28.01.2020 tarihinde 31022 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren İşbölümü Kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ne ait olup dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Usul ve yasaya uygun denetime açık bilirkişi raporu hükme esas alınarak, malın ayıplı mal olduğunun kabulüyle davacının bedel iadesi isteme seçenek hakkına hak kazandığı sabit olduğundan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle Davacının davasının Kabulü ile; 47.337,00- TL 'nin dava tarihi olan 15/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, dair karar verilmiştir....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.”şeklinde düzenlenmiştir.Bu ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin olarak ise 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendine göre(Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
Davalı Ford vekili cevap dilekçesinde özetle; Satış akdinin tarafı olmadığını, İthalatçının müteselsil sorumluluğunun sadece Tüketici Kanunu kapsamında yer aldığını, davanın ise TTK'ya tabi olduğunu, bu neden ile davalı Ford'un pasif husumet ehliyetinin olmadığını, ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediğini, bedel iadesi ve ayıpsız misli ile değiştirme taleplerinin hukuka, MK.2. ve TBK.227. maddelerine aykırı olduğunu, davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullandığından artık araç değişimi ve bedel iadesi talep edemeyeceğini, davacının terditli talepte bulunamayacağını beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "Davacının talebi, ayıplı üretilen aracın iadesi ile yeni araç bedelinin ödenmesi, aksi halde yeni olan bir başka misliyle değiştirilmesi istemine ilişkindir. TBK' nın 227 maddesinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcının seçimlik hakları belirtilmiştir....