Mahkemece, toplanan delillere göre davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu dolayısıyla zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulanması gerekeceği, ayıp nedeniyle davacının satın aldığı araca kendisinin herhangi bir kusuru olmaksızın kamu gücüyle el konulup tasarruf hakkının kısıtlandığı, satın alan davacı açısından maldan elde edeceği faydanın menkule resmi makamlarca kamu gücüne dayanılarak el konulması tarihinde ortadan kalktığının kabulü gerektiği ve böylece ortaya çıkan hukuki ayıptan satıcının ayıba karşı tekeffülüne ilişkin hükümlere göre davalı satıcının sorumlu olduğu, hukuki ayıbın ortaya çıkmasında davalının kusurlu olup olmadığının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, mahkemenin yetkili olduğu, mahallinde bizzat yapılan keşifte makinenin istenilen sonucu vermediğinin bizzat gözlemlendiği, makinedeki hatanın üretim hatası olup ilk bakışta anlaşılamayacak gizli ayıp niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2 - Dava, satım sözleşmesi nedeniyle ayıplı maldan kaynaklanan bedelin tahsili istemine ilişkindir. TTK'nun 23. maddesi uyarınca, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi. Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür. Buna göre davacı alıcı, ödemiş olduğu satış bedelini faizi ile birlikte talep edebilecektir. Ne var ki davacı taraf, ayıplı ürün yerine satın almış olduğu ürünün bedeli ile ayıplı olan ürün bedeli arasında farkı talep etmektedir. Sözleşmeden dönme halinde alıcının böyle bir hakkı bulunmamaktadır. Ancak yine davacının, davalı tarafın sunmuş olduğu garanti hizmeti karşılığında talep ettiği bedelin iadesine yönelik talebinin, sunulan hizmetin garanti hizmeti olması ve ürünün ayıplı olduğunun veya arızalı olan yedek parçanın üretilmediğinin başka türlü tespit edilemeyecek olması ve yedek parça üretiminin durmuş olmasının davalı taraftan kaynaklanması nedeni ile bu bedelin davacı taraftan tahsili hakkaniyete aykırılık oluşturacaktır....
KARAR Davacı, davalı.... tarafından üretilen aracı 49.644,11 TL bedel ile ....’den satın aldığını, satın alındıktan sonra kısa bir sonra seyir halinde aracın ön kısmından kütürtü sesinin gelmesi nedeniyle değişik tarihlerde ve birçok kez üretici firmanın yetkili servisine aracı götürdüğünü, ancak sorunların yetkili servisçe giderilmeye çalışılmış ise de aynı ve değişik arızaları birçok kez tekrar ettiğini, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı tutulması kaydıyla ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bu talebin kabul görmemesi halinde toplam 52.200,00 TL bedelin ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, zamanaşımı itirazı ile aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin olarak ise 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendine göre (Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. 4.fıkrası hükmüne göre ise; Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın 2012/-3-12832 tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir....
Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu ayıplı maldan sorumluluğa ilişkin olarak ise 4077 sayılı kanunun 4.maddesinin 3.bendine göre (Değişik fıkra: 21/02/2007-5582 S.K./22.mad) İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin dokuzuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. 4.fıkrası hükmüne göre ise; Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/36 Esas KARAR NO : 2021/743 DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 19/01/2021 KARAR TARİHİ : 16/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ------------ aldığını, dava konusu ----- ---------olarak salın aldığını, satın alınan --------ayıplı çıktığını, bu ---------yenisiyle ) değiştirilmesi, olmadığı takdirde ayıplı maldan doğan 3.699,00 TL zararın ayıplı malın satın alındığı 11.02.2017 tarihinden itibaren ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir....
Mahkemece, davanın reddine yönelik verilen karar dairemizin 25.9.2004 tarih 2004/5032 esas 13009 karar sayılı ilamı ile araştırmaya yönelik olarak bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasanın 4. maddesinin 2 ve 3. fıkrası hükümlerine göre, satılan ayıplı maldan ve tüketici olan alıcıya tanınan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen satıcı, imalatçı- üretici, acente, ithalatçı ve 10. maddenin 5. fıkrasına göre kredi verenlerin müteselsilen sorumlu oldukları belirtilmiştir. Satımdan sonra montaj yapan ve teknik hizmet verenlerin sorumlu olduklarına dair bir yasada bir hüküm bulunmamaktadır. Davalı ...’in diğer davalının sattığı kombinin teknik hizmetini veren yetkili servis olduğu taraflar arasında da çekişmesizdir. Yetkili servisin haksız filinden kaynaklanan bir zarar olduğu iddia ve ispat edilmemiştir....
Dava konusu olayda davacı tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi olarak kullanmış olup, araçtaki boya hatasının davacının kullanımından kaynaklanmayıp fabrika çıkışlı imalat hatası olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece davacının talebi doğrultusunda aracın ayıpsız olan yenisi ile değiştirilmesine, 4077 sayılı yasanın 4.maddesinin 3.bendi gereğince imalatçı-üretici de satıcı ile birlikte ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer ... seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumlu olduğundan, her iki davalının da ayıplı mal nedeniyle sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ayıplı maldan kaynaklanan değer kaybı davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının istinaf talebinin kabulü ile, ... 12....