K A R A R Davacı, davalı firmadan ev eşyaları (köşe takımı, baza, duvar ünitesi, yemek odası, yatak odası, sandalye, zigon sehpa ..vs) aldığını ve davalı ile 28.11.2014 tarihli sözleşme yaptıklarını, ancak ayıplı çıkan ürünler sebebiyle tüm ürünlerin değiştiğini, sonrasında yine gelen ürünlerin bazılarının ayıplı çıkması sebebiyle 2. kez sadece ayıplı olan ürünlerin değiştiğini, iki kere değişim yapılmasına rağmen gelen malların da ayıplı olduğunu, bunun üzerine davalı firmaya 21.04.2015 tarihinde ihtar çekildiğini ve bedel iadesinin istenilmesine rağmen davalı şirketin ürünleri değiştirmediği ve bedeli de iade etmediğini belirterek, ayıplı malların davalı şirkete iadesi ile 12.500,00 TL yapılmış olan ödemenin, ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile iadesini talep ve dava etmiştir Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
25.07.2014 tarihli iade faturası ile ürünlerin bir kısmını iade ettiği, uyuşmazlık konusu ürünler sisteme takılmak suretiyle denenmeden ya da her biri ayrı ayrı test edilmeksizin ayıplı olup olmadığının belirlenemediği, bu nedenle ayıp ihbarının süresinde olduğu, ayıplı olanların yanında, kullanılmamış ve ayıplı olup olmadığı belli olmayan ürünlerin de davacı tarafça davalıya iade edilmesinin yerinde olduğu, zira söz konusu ürünlerin davacı tarafça bir başkasına satılması ve yine ayıplı çıkması halinde ortaya bir zarar çıkması durumunda davacının meydana gelen bu zarardan sorumluluğunun söz konusu olabileceği, bu halde belli oranda ayıplı çıkan ve diğer bir kısmının da ayıplı çıkması muhtemel olan ürünlerin davacı tarafça üretici olan davalıya iade edilmesinin uygun bulunduğu, davalının davacıdan olan bakiye cari hesap alacağı takip konusu fatura tutarından mahsup edilmek suretiyle, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 47.091,42-TL alacaklı olduğu, 05.10.2014 olan temerrüt tarihine...
şirketin ------satın aldığı telefonun ayıplı olduğunu, satın aldıktan sonra telefonda hiçbir şekilde değişiklik yapmadan müşteriye satmak istediklerini, telefonun ayıplı olduğunun satım esnasında fark edildiğini, telefonun ayıplı çıkması nedeniyle müşteriye satılamaması sonucunda müvekkilinin zarara uğradığını, ayıplı telefonun gönderildiği teknik servislerin sıfır telefonda yetkisiz değişiklikler yapıldığını tespit etmesinin doğru olmadığını, satın alınan telefonun ayıplı çıkmasından dolayı uğranılan zararların karşılanması adına -------- şirket ---- karşı ----- sayılı dosyası ile ------ değerli icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine ----- tarafından itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulduğunu, müvekkili şirket ve ----- arasında arabuluculuk ile anlaşma zemini arandığını ancak tarafların anlaşamadıklarını belirterek davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, icra bedelinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalıdan satın aldığı ... plakalı aracın sık sık arızalandığını, birçok kez yetkili servise götürdüğünü, birçok parçasının değiştirildiğini,kendisine ayıplı araç satıldığını ileri sürerek, ayıplı aracın davalılara iadesi ile araç bedeli olan 31.149TL’nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Davalı ... Ltd.Şti., aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı ... İnş. ve Oto. San. Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir....
Tüketici Mahkemesinin 2006/665-2007/106 sayılı dava dosyasında; aracın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesine karar verildiği ve hükmün kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşıldığı gibi, bu hususlar mahkemeninde kabulündedir. Uyuşmazlık davacı alıcının ayıplı araç satışı nedeniyle, günlük işlerini yapmak için kiralamak zorunda kaldığı araç bedellerinin talep edilip edilemeyeceği hakkındadır. 2008/9676-2009/6001 Mahkemece, davacı alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesine rağmen kendisine araç tahsisi için talepte bulunması gerektiği, davacının bu konuda talepte bulunduğunu kanıtlayamadığı, davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, sözleşmeden dönen tarafın müsbet zarar kapsamında olan araç yoksunluk tazminatı istemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4077 sayılı yasanın 4/2 maddesi ayıplı malın neden olduğu zararlardan satıcıyı sorumlu tutmuştur. Aynı yasanın 30.maddesi bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağını öngörmüştür....
Ek bilirkişi raporunda ayıplı her ürün için 3 Euro ayıplı imalat bedelinin kabulü gerektiği bildirilmiş, ayırca 1.734,50 Euro kutulama ile 650,84 Euro kargo bedeli hesaplanmış; mahkemece, bu çerçevede bir önceki kararda hükmedilen toplam bedel üzerinden 58 adet ayıplı ürüne ilişkin yapılan oranlama neticesinde ortaya çıkan 434,54-Euro ayıplı mal bedelinden davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 434,54-Euronun davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Mahkeme kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmiş olup, Dairemizce, istinaf eden tarafın sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 11.11.2013 tarihinde satın aldığı telefonun ayıplı çıkması üzerine iki kez yenisi ile değiştirilmesine rağmen ayıplı telefon teslim edildiğini ileri sürerek 2.088 TL 'nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, telefonun her seferinde servisten ayıplı geldiğini, iddia edilen ayıbın telefondan yararlanmayı sürekli olarak etkilemediğini, kendilerinin kusurlu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ayıplı ürün nedeni ile bedel iadesi için eldeki davayı açmıştır....
Davacı işsahibi açmış olduğu iş bu dava ile, eserin ayıplı olarak imal edildiği gerekçesiyle sözleşmeden dönme hakkına dayanarak ödemiş olduğu bedelin tahsilini talep etmiş olup, aralarındaki uyuşmazlık, davalı tarafından yapılan vincin ayıplı olup olmadığı, davacının sözleşmeden dönerek ödediği bedeli talep edip edemeyeceği hususlarındadır. Uygulanması gereken BK'nın 360. maddesinde (TBK'nın 475. maddesinde) ayıplı ifa nedeniyle işsahibinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. 360. madde gereğince eser, işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olursa, işsahibinin sözleşmeden dönme hakkı bulunmaktadır....
Taraflar arasında davaya konu malların teslimine ilişkin ihtilaf yoktur.Uyuşmazlık, bir kısım malların ayıplı olduğu iddiasından kaynaklanmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 23/c maddesinde ticari satışlarda ayıp ihbar süreleri düzenlenmiş olup, buna göre, malın ayıplı olması teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde bu durumu satıcıya ihbar etmekle yükümlüdür,açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde inceleme veya incelelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içerisinde satıcıya ihbar ile yükümlüdür. Somut olayda, dava konusu malların inceleme veya incelettirmek suretiyle ayıplı olduğunun ortaya çıkarılmasının mümkün olması nedeniyle davalı alıcının malın tesliminden itibaren 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunmadığı bellidir....
Dava, eksik ve ayıplı ... bedeli ile gecikme tazminatı istemlerine ilişkindir. Eksik ve ayıplı ... bedelinin, arsa sahibinin bağımsız bölümlerine isabet eden kısmının tamamının tazmini istenebilirken ortak alanlardaki eksik ve ayıplı ... bedelinin ise, sadece arsa sahibi hissesine düşen bedeli talep edilebilir. Diğer yandan, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, yüklenicinin teslimde temerrüde düşmesi halinde sözleşmede hüküm bulunmasa dahi gecikme tazminatı talep edilebilir. Ancak bağımsız bölümlerin kullanılmaya başlanması, kiraya verilmesi veya satılması hallerinde bu tarihten sonrası için aksi yazılı olmadıkça kira tazminatı talep edilemez. Somut olayda, dava konusu edilen eksik ve ayıplı işlerin binanın ortak alanlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Her paydaşın ortak alanlarda payı bulunduğundan bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden davacı arsa sahibinin ancak kendi hissesine düşen bedeli isteyebileceği açıktır....