Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; yukarıda belirtilen hususlar da dikkate alınarak aynı bilirkişiden ayıplı olduğu iddia edilen ve halen davalının deposunda olduğu bildirilen 1.800 adet ürünün tamamı üzerinde inceleme yaparak, ayıbın kaynağının, ayıplı ürün adetinin ve ayıplı ürünlerin ayıplı haliyle davalı yanca satışının mümkün olup olmadığının belirlenmesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinin 2 ve 3. bentleri gereğince ayıplı üretilip teslim edildiği tespit edilen sözleşme konusu imalatlarla ilgili tenzili gereken bedel ve onarım bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp, hesaplanacak miktardan davalı yanca yapılan ödeme miktarının düşülmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar vermekten ibarettir....
Davacı vekili, Davalıya ait malların davalının gözetiminde üretildiğini, davalının herhangi bir ayıp ihbarında da bulunmadığını, Davalının zaman kazanmak için takibe itiraz ettiğini, Davalının ödemeyi geciktirmek için haksız iddialar ile vakit kazanmaya çalıştığını iddia etmekte, davalı vekili ise, malların ayıplı olduğu ilk etapta anlaşılmadığını, ----adetinin ihraç edildiğini ve mali ithal eden firma malların ayıplı olduğunu bildirmesiyle ihracatın durduğunu, Malların ayıplı olup olmadığı yargılama aşamasında ortaya çıkacak olduğunu, ayıplı malların depoda olduğunu, malların ayıplı olmadığını davacının ispat etmesi gerektiğini, belirterek zarar uğrayanın davalı taraf olduğunu savunmaktadır....
Dava konusu mobilyalarda ayıplı olduğu dosya içeriği ile ... olduğu gibi bu husus mahkemenin de kabulündedir. 4077 sayılı Kanunun 4. maddesi ilk fıkrasında ayıplı malın tanımı yapılmış, ikinci fıkrasında tüketicinin ayıplı mal konusundaki tercih haklarını düzenlemiş, üçüncü 2006/16022-2007/3017 fıkrasında tüketicinin seçimlik haklarından dolayı kimlerin sorumlu tutulacağı belirtilmiştir. Davacı ayıplı mal satışı nedeniyle bu haklardan her hangi birinin kullanabilir. Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu olayda uyuşmazlık davalı tarafından imal olunan değirmen rotor traverslerinin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise eserin reddi gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır. Eserin ayıplı olup olmadığı teknik bilgiye haiz kişilerin yapacakları inceleme sonucunda ortaya çıkacaktır. Oysa mahkemece hükme esas alınan 05.04.2005 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen iki kişi hukukçu olup dava konusu imalâtın ayıplı olup olmadığı konusunda yeterli bilgiye sahip oldukları hususunda raporda bir açıklama bulunmaktadır. Öte yandan imalâtın ayıplı olduğu hakkında mahkeme eliyle yaptırılmış tesbit sonucu alınan bir rapor da bulunmamaktadır. Bu nedenle konunun uzmanından rapor alınarak imalâtın kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olup olmadığı, değilse ayıplı imalâtın giderilmesi için gerekli harcamaların ne olabileceği, ikinci ihalenin süresinde ve aynı şartlarda yapılıp yapılmadığı ve rayice uygun bulunup bulunmadığı açıklattırılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
Dikiş kayması yönünden ayıplı kumaş ve bu kumaştan imal edilen pantolon dikiş kayması yönünden tamir edilemez. Davalı incelemeye sunulan ayıplı kumaşı 9,9464 TL/mt birim fiyattan satın almıştır. Ayıplı kumaş ayıplı olarak 0,50 TL/mt birim fiyattan satılabilir. İncelemeye sunulan yaklaşık 1 mt ayıplı kumaşın ayıplı olması nedeniyle davalının zararı: 1 mt x (9,9464 – 0,50) x 1,08 = 10,20 TL İncelemeye sunulan ayıplı pantolon ayıpsız olsaydı icra takip tarihinde piyasada ortalama 90,00 TL/adet birim fiyattan satılabilirdi, ayıplı olarak ancak 5,00 TL/adet birim fiyattan satılabilir. İncelemeye sunulan 1 adet pantolonun ayıplı olması nedeniyle davalının zararı: 1 adet x (90,00 – 5,00) = 85,00 TL’dir....
Aracın ayıplı olup olmadığı ayıplı ise ayıbın gizli mi yoksa açık ayıp mı olduğunu tespiti için dosya bilirkişiye verilmiş alınan raporda araçta bahsi geçen arızanın halen devam ettiği, onarımının yapılamadığı, bu arızanın kullanımdan kaynaklanamayacağı, bu haliyle araçtan beklenen faydanın elde edilemeyeceği, tamirinin ise yaklaşık 250.000 TL tutacağı bildirilmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava ayıp nedeniyle malın misliyle değişimi talebidir. Davacı vekili müvekkilinin aldığı aracın ayıplı olduğunu öne sürmüş davalı ise aracın ayıplı olmadığını ayrıca ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini öne sürmüştür. Taraflar arasında çözülmesi gereken ilk sorun aracın ayıplı olup olmadığı ayıplı ise niteliği; ikinci sorun ise ihbar külfetinin yerine getirilip getirilmediğidir. TTK m.23/3'e göre ticari bir satıma konu bir malda ayıp var ise açık ayıplar için 2 hemen belirli olmayan ayıplar için 8 günlük inceleme ve ihbar külfeti öngörülmüştür....
Davacı ithalatçı olup eldeki dava davalı tüketici tarafından satın alınan ve ayıplı olduğu mahkeme kararı ile kesinleşen dava konusu aracın iade anındaki hasarının tazminine dayalı alacak davası olarak açılmıştır. 4822 sayılı Kanun'la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."; hüküm altına alınmıştır. Hal böyle olunca 4077 Sayılı Kanunun 3.maddesi anlamında davalı tüketici, davacı ithalatçı konumundadır....
Az yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere, ayıplı olduğu ileri sürülen malların üzerinde ayıp olup olmadığı ayıplı ise derecesinin, mallar üzerinde keşfen yapılacak inceleme ile tespiti zorunludur. Somut olayda, doğrudan Almanya’ya ihraç edilen mallarla ilgili ayıp ihbarının süresinde yapıldığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, malların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ne derecede ayıplı olduğu noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, ihraç edilen 3867 adet maldan sadece 36’sı üzerinde inceleme yapılmış ve ayıplı olduğu saptanmış ise de, Almanya’daki mallar üzerinde yasaya ve usule uygun bir inceleme yapılmamıştır....
Hukuk Dairesinin 2015/751 Esas – 2016/2685 Karar ve 27.04.2016 tarihli kararı ile, davalı yüklenicinin yapmaya hazır olduğunu bildirdiği imalat kalemleri dışındaki imalat kalemleri hakkında bilirkişiden ek rapor alınarak bunların eksik iş mi, ayıplı iş mi, ayıplı iş ise açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğunun belirlenmesinin istenmesi, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporunda, eksik ve ayıplı işlerin neler olduğu, ayıplı işlerin açık ayıp niteliğinde bulunduğu, ayıplı ve eksik işler giderim bedelinin 2013 yılı mahalli piyasa rayiçlerine göre 18.780,00 TL olduğu belirtilmiştir. Son alınan bilirkişi raporundan sonra davacı arsa sahibi, Sivas 3....
Takımının ayıplı olduğunun tespiti ile bu ürünlere ödemiş olduğu 4.500,00 TL'nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ayıplı malların davalıya iadesine karar verilmiş olup, Tv ünitesinin de Bilirkişi raporunda ayıplı olduğu belirtilmesine karşılık gerekçeli kararda bu hususa değinilmeden hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....