Dosyada aldırılan bilirkişi raporu ile dava konusu 'üründe imalat hatası olduğu anlaşılmaktadır.4077 sayılı Kanunun 4. maddesi ilk fıkrasında ayıplı malın tanımı yapılmış, ikinci fıkrasında tüketicinin ayıplı mal konusundaki tercih haklarını düzenlemiş, üçüncü fıkrasında tüketicinin seçimlik haklarından dolayı kimlerin sorumlu tutulacağı belirtilmiştir. 4077 sayılı Kanun'un 4/3. maddesinde "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10'uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu madede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz."hükmü uyarınca tüketici seçimlik haklarından biriyle birlikte tazminat hakkını da kullandığında satıcı ve diğer sayılan kişiler sorumlu olacaktır. somut olayda davalı ......
Davacı davalıdan satın aldığı bilgisayarın ayıplı olduğunu iddia ederek zararının giderilmesini istemiştir. Davalı ise ürünün ayıplı olmadığını iddia etmiştir. Mahkemece davacının 4077 sayılı kanunun 4. maddesinde öngörülen 30 günlük süre içerisinde seçimlik hakkını kullandığı kabul edilerek bedel iadesine karar verilmiş ise de,anılan yasanın 4. maddesinin ilk paragrafında ayıplı malın tanımı yapılmıştır. Buna göre, Ayıplı Mal; ”Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir. “ denilmektedir....
Oysa ayıplı imalâtın giderilmesi bedelinin içerisinde bedelden tenzil ve fazla ödeme isteminin de yer aldığı ortadadır. Olayda ayıplı imalâtın varlığı, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı ve davalının ayıplı imalâtı gidereceğine dair kabulü dikkate alınarak mahkemece 2002 yılı mahalli rayiçlerinden ayıplı imalâtın giderilmesi için gerekli bedelin tesbiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak ve hasarın oluşmasında komşu taşınmazın etkisi de gözönünde tutularak davanın sonuçlandırılması gerekirken, olaya uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 03.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı ayıplı imalât bedelinin, ayıplı imalâtların demontaj bedelinin ve tespit için yapılan harcamaların tahsili istemiyle açılmıştır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davalı, ayıplı imalâtların tespiti, ayıplı malın bedellerini ve tespit için yapılan giderlerin tahsilini talep etmiş, davalı, ürünlerin ayıplı olmadığını, kapıların kullanım amacı dışında kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ayıplı malın değişimi veya alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı limited şirketten marka araç satın aldığını, ancak satın alınan aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesini, aksi halde araç bedelinin faiziyle birlikte müvekkiline iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... AŞ. vekili, dava konusu aracın ayıplı olmadığını, ayıp mevcut olsa bilke sürede ihbarda bulunulmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... Ltd. Şti. Davaya cevap vermemiştir....
seramiklerin adliye bahçesine getirilen 2 adet seramik ve dava dilekçesi ekine konulan fotoğraflardan anlaşıldığı üzere davacı vekilinin beyanına göre 68,04m2 beyaz ve 12,90m2 kirli beyaz olduğu ve dava konusu seramiklerin renk olarak birbirlerini tutmadığı için ayıplı olduğu, ayıplı ise gizli ya da açık ayıplı olup olmadığı; Ayıplı olan 12,90m2 seramiğin gözle bakıldığında çok bariz olarak belli olduğundan açık ayıplı olduğu, Ayıplı olduğu iddia edilen seramiklerin bedeli; ayıplı olan 12,90m2 seramik bedeli 12,90 x 254,237 = 3.279,66.-TL + KDV = 3.870,00....
Dava, satın alınan cihazların ve yedek parçaların ayıplı olması nedeniyle malın bedelinin ve uğranılan manevi zararın tahsili istemine ilişkindir. 6762 sayılı TTK'nun 25/3 (6102 sayılı TTK'nun 23/c) maddesi uyarınca ''emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur. Açıkça belli değilse alıcı emtiayı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde muayene etmeye veya ettirmeye ve bu muayene neticesinde emtianın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını muhafaza için keyfiyeti bu müddet içinde satıcıya bildirmeye mecburdur. Diğer hallerde Borçlar Kanununun 198 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları tatbik olunur''. denilmektedir....
Davalı vekili, davalının bir yıl önce aldığı malın ayıplı olduğunu ileri sürerek borcu ödemekten kaçındığını, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre ayıbın süresinde bildirilmiş olması ve ayıbın tespit ettirilmiş olması gerektiğini, ayıplı mal itirazını kabul etmediklerini, satılan malların ayıplı olduğuna dair yeterli bilgi ve delilin mevcut olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, mahkemece tanzim ettirilen bilirkişi raporuyla dava konusu sulama borularının standartlara uygun olmadığı, ayıplı olduğunun tespit edildiği, ancak malın iadesi hususunda davacı tarafca keşide edilen ... 1. Noterliği’nin 05271 yevmiye nolu ihtarnamesinin 10.06.2014 tarihinde düzenlendiği, dava konusu malın 24.06.2013 tarihinde faturalandırıldığı, TTK’nın 23-1/c maddesinde, "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir....
Daha önce dosyaya sunulmuş olan Tespit Raporunda da, ürünlerin ayıplı olduklarına dair detaylı ve bilimsel açıklamalar yapılmamıştır. Bu nedenle ürünlerin ayıplı olduklarının ispat edilmiş olduğu yönünde bir kanaate ulaşılamadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
dayanmaksızın uzun süre iade etmediği, yaptırılan delil tespiti ile ürünlerin ayıplı olduğunun da tespit edildiği, davacı tarafça teslim edilen dökümlerin kalan kısmının da işlendikçe döküm hatalarının mevcut olduğu ve üretilecek ürünlerin imalatında kullanılmasının mümkün olmadığının görüldüğü, davacı tarafından başlatılan icra takibine, dökümlerin ayıplı olması ve dökümler işlendikçe ortaya çıkan ayıplar nedeniyle itiraz edildiği, davacı yüklenicinin eserin ayıpsız olarak meydana getirilmesini sağlama borcunu yerine getirmediği, ayıplı olduğu ortaya çıkan dökümlerin bedeli olarak talep edilen ücretin haksız olduğu, geçerli bir ifanın varlığından bahsedilemeyeceği, bu nedenle ödemezlik def'inde bulundukları ve ayıp oranında bedelde indirim isteme seçimlik hakkının kullanıldığı, davacı tarafından ayıplı şekilde teslim edilen tüm dökümler bakımından belirlenecek ayıplı mal bedeli oranında bedelde indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği savunulmuştur....