Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kabulüne, 3.485,00 TL'nin dava konusu ürünün davalıya teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı tarafından ayıplı mal satışı sebebiyle sözleşmenin feshi ve ayıplı mal bedelinin iadesi istemli davada, satışa konu malın ayıplı olması nedeniyle mahkemece malın ayıbının tespiti hususunda yapılan incelemenin yeterli olmadığı açıktır....

    Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin VIII/b maddesinde kiralayanın satıcıya karşı ayıplı mal satışından kaynaklanan dava ve talep haklarını, kiracıya (davacıya) devrettiği, açıkça hükme bağlanmıştır. Bu durumda mahkemece davacının sözleşmede hükme bağlanan bu yetkiye dayanarak ayıplı mal satışı hukuksal nedenine göre, ancak davadışı satıcıya başvurabileceği, satıcı durumunda olmayan davalıya karşı ayıplı mal satışına dayalı dava açamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik inclenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, haksız fiil nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi kayıp ile ayıplı mal satışından kaynaklanan zararın tazmini ve kira kaybı nedeniyle tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacının dava konusu 278 ada 10 parsel sayılı taşınmazı 22/02/2000 tarihinde davalı Hazine'den ihale yoluyla satın aldığını, arsa üzerine 2001-2002 yıllarında ev inşa ettiğini, 17/01/2008 tarihinde arsadan davalı ......

        Dava, satıcının ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu hükümlerine dayanılarak açılmıştır. Davacı şirket, davalıdan aldığı tohumları dava dışı üreticilere sattığını ancak onların ayrı ayrı ayıp ihbarında bulunmaları üzerine üreticilere ödemeler yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek yaptığı bu ödemeleri davalıdan tahsilini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın davacı ile davalılar arasındaki araç satışı sözleşmesinin ayıplı mal olması nedeniyle şahıs bedelinin tahsili istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 13/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davanın, kayıtsız cihazların satışı nedeniyle uğranılan zararların tazmini için açılmış olup, bu kısma ilişkin olarak teslimin sözleşmede kararlaştırılan 120 günlük sürenin sonunda yapıldığı kabul edilse dahi TTK.nun 25.b-4 maddesi uyarınca 2 yıllık garanti süresinin 12.03.2010 tarihinde dolduğu, ayıplı mal tesliminden kaynaklanan talebin zamanaşımına uğradığı, garanti taahhüdünden kaynaklanan sorumluluğun ise, davacı tarafından ...’ye gönderilen teknik raporda, cihazların idare personelinin kullanım hatasından arızalandığı tespitlerine yer verildiği gibi, yine davacı tarafından idareye gönderilen yazılarda da cihazların arızasının kullanım hatasından kaynaklandığı, garanti yükümlülüğü bulunmadığı beyanları çerçevesinde değerlendirildiğinde davalının onarım, garanti yükümlülüğünü ihlal etmediği, davalı ...nin ise davacıya karşı sorumluluğunu doğuracak akdi veya başkaca bir sebeple sorumluluğu bulunmadığından, bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği...

                Davacı ayıplı mal nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile davalı servisten 1000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiş,dava sırasında davalı Anadolu AŞ tarafından bedel iade edildiğinden konusuz kalan davanın reddine,manevi tazminat talebinin reddi nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren Anadolu AŞ yararına ücreti vekalet verilmesine karar verilmiştir.Davacı manevi tazminatı davalı servisten talep etmiş bu davalı kendisini vekille temsil ettirmemiştir.Bu nedenle kendisinden manevi tazminat talep edilmeyen davalı yararına ücreti vekalete hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

                  Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, 172.817-TL tazminatın 22.6.2009 ıslah tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ait isteğin ve manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ayıplı mal satıldığı iddiasından kaynaklanmaktadır. Davalı zamanaşımı def'inde bulunmuş ve davanın TTK.nun 25/4.maddesinde öngörülen ticari satışlardaki 6 aylık zamanaşımı süresi içinde açılmadığını savunmuştur. Bunun yanında, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı da davalının savunmaları arasında yer almaktadır. Her ne kadar mahkemenin gerekçesinde davacının iğfal edildiğinden söz edilerek, somut olayda ayıplı mal satışı ile ilgili zamanaşımı hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmişse de, iğfalin dayanakları ile davacının ne şekilde iğfal edilmiş olduğu ve bunlara ait deliller açıkça gösterilmemiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı ... Tic. A.Ş. Vekili avukat ... ve davalı Toki vekil iavukat ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,davalının yüklenici olduğu, ......

                      UYAP Entegrasyonu