Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş. yönünden açılan davada, davanın kısmen kabulü, kısmen reddine, dava konusu... plaka sayılı araç satış sözleşmesinin davacı tarafça haklı nedenle fesih edildiğinin tespitine, Satış bedeli 46.225,00-TL'den değer azalması tutarı indirildikten (1.960,00-TL) sonra kalan 44.265,00-TL'nin ayıplı aracın iade tarihi olan 28.10.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, ayıplı otomobil davalı taraf üzerinde bulunduğundan ayrıca iade kararı verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine dair hükmün Dairemiz 14.11.2017 tarih ve 2015/23088-2017/11080 sayılı İlamı ile bozulması üzerine ilk derece yargılama makamınca ifa edilen yargılama neticesinde, davanın bedel iadesi olarak kabulü ile 44.265,00 TL'nin aracın iade tarihi olan 28/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından...

    tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle Anadolu 5.Tüketici Mahkemesinin 2019/397 E , 2021/40 K sayılı kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, satışa konu aracın ayıplı olduğundan bahisle sözleşmenin feshi ve bedel iadesi ile onarım bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu aracın ayıplı olarak davalı tarafından davacıya satıldığı, davacının Türk Borçlar Kanununun 227....

    mal nedeniyle sözleşmenin feshi, akreditifin bedelsiz kaldığının tespitine ve akreditifin iptali istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Motor San. Tic. A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 14.05.2009 tarihinde davalı ... Otomotiv şirketinden sıfır km araç satın aldığını, bedelini davalı bankadan çektiği kredi ile ödediğini, kısa süre sonra aracın kaportası üzerindeki boyalarda önce atmalar olduğunu sonradan soyulmalar başladığını, 15.07.2009 tarihinde yetkili servise götürdüğünde bu durumun fabrika hatası olduğunun rapor edildiğini, ayıplı aracın iadesi ile bedelinin ödenmesi yönünde ihtarnameler gönderdiğini fakat davalıların talebini yerine getirmediklerini ileri sürerek ayıplı aracın iadesi ile bedeli olan 24.375.00.TL' nın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        Malın gizli ayıplı olduğu bilirkişi raporu ile sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir. Alıcı bu dönem içinde malı kullanmakta, satıcı ise mal satış bedelini elinde tutmakla semen bedelinin tenzili ve işlemiş faiz talep edilemez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, fatura bedeli olan 17.000 TL alacağa ilişkin itirazın iptaline, malın iade tarihinden itibaren işleyecek faize ilişkin hüküm kurulmasından ibaret olup, mahkemece yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ayıplı mal satışına dayalı bedel iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı; davalı bayiden 57.170,99 TL bedelle satın aldığı aracın arka çamurluğunda boya kabarması ve atması olduğunu fark etmesi üzerine mahkeme aracılığı ile yaptırdığı tespit neticesinde aracın satılmadan evvel bir darbe sonucu sol arka çamurluk kısmının tamir edildiği ve boyandığının anlaşıldığını, bu hali ile aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, öncelikle ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde ayıplı mal için ... olduğu 57.170.99 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir....

              Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 E. sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kârı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...

                Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 E. sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kârı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece...

                  UYAP Entegrasyonu