Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Birleşen davalar, ihale ile yapılan satış sözleşmesine konu ürünlerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı ihale alıcısı tarafından açılan ürün bedelinin iadesi; asıl dava ise ihale alıcısı tarafından ürünlerin değiştirilmesine ilişkin talebin Kanun ve sözleşmeye uygun olmadığının tespiti ile taraflar arasındaki muarazanın sözleşmenin aynen ifa edilmek suretiyle giderilmesi isteklerine ilişkindir....

A.H.M.2006/228 esas sayılı dosya ile açılan davanın reddine karar verildiğini belirterek yemek odası takımının davalıya iadesi ile borç senedinin kendilerine iadesine ve icra takibinde ödenen 3.307 TL'nin 28.09.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

    ayıplı mal olduğunu, Anadolu 3 .Tüketici Mahkemesinin 2019/273 E. - 2020/781 K....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil T1 davalı şirketten almış olduğu ürünlerin teşhir çıkması, ürünlerinin söylenen özelliklere sahip olmaması sebebi ile ayıplı mal bedelinin iadesi için açılan davada davanın reddine karar verildiğini, Avrupa menşeili olduğu ileri sürülerek müvekkile satılan ürünlerin Hindistan'dan ithal edilmiş ürünler olduğunu, bu ürünler için davalı firma tarafından talep edilen rakamın fahişliğinin bu ürünlerin kaliteli ve değerli bir ürün iddiası ile müvekkile satıldığının göstergesi olduğunu, yerel mahkeme kararının bozulmasına, davanın kabulüne, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan bedel iadesine istemidir. Taraflar arasında yapılan sözleşmenin tarihinin 26/09/2018 olduğu dikkate alınarak uygulanacak yasanın 6502 sayılı TKHK olduğu tartışmasızdır....

    DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı mal satışı nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

    Davacı tarafından aracın ayıplı olduğu iddiasıyla sözleşmenin feshi ile bedelin iadesi isteminde bulunulmuş, mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulan 2 farklı heyetten alınan raporlarda aracın yasal mevzuat kapsamında ayıplı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı yönündeki görüşleri hükme esas alınarak davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    belirlenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.Mahkemece, bilirkişi raporları doğrultusunda araçtaki boyanın gizli ayıplı olduğu kabul edilerek davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme sonucunda, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır.Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

      Mahkemece davacının tercih hakkını onarım yönünde kullandığı ve arızanın tamir edilerek giderildiğini gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı yasanın 4. maddesi gereğince ayıplı bir malın teslimi halinde tüketici bedel iadesi de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa ... süresi içinde sık sık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamama süreklilik arzetmesi halinde 4. maddede yer ... değer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. ......

        Dava satılanın ayıplı olması iddiasına dayalı misli ile değişim, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı T.B.K. 230 maddesinde "birden çok mal veya birden çok parçadan oluşan bir mal birlikte satılmış olupta bunlardan bazıları ayıplı çıkarsa dönme hakkının bunlardan ancak ayıplı çıkanlar için kullanılabileceği, ancak alıcıya veya satıcıya önemli bir zarar vermeksizin ayıplı parçanın diğerinden ayrılmasına imkan yoksa dönme hakkının satılanın tamamını kapsamasının zorunlu olduğu" düzenlenmiştir....

          Dava, ayıplı mal nedeniyle bedel iadesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı, malın ayıplı çıktığını ve yeniden gönderilen malın da ayıplı çıktığını ileri sürmüş, davalı kullanıcı hatası olduğunu savunmuştur. İncelenen dosya içeriğine göre, tespit raporunda dava konusu serada oluştuğu belirtilen zararın neden kaynaklandığı, dava tarihi ile tespit tarihi arasında iki aylık bir zaman olması ve bu zaman zarfında zirai mücadelenin ve fizyoloji şartların gerektiği gibi sağlanıp sağlanmadığının belirtilmediği anlaşılmıştır. Yine dava sırasında yapılan keşif sonrası aldırılan bilirkişi raporunda, dava konusu serada davacının iddia ettiği hususlar ile ilgili bir bulgu olmadığı, keşif sırasındaki araştırma ve incelemeler sonucu elde edilen bilgilerden ve bulgulardan hareketle bir değerlendirmenin yapılmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu