DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı olduğu iddia olunan aracın ayıpsız misli ile değişimi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....
Dava konusu mobilyaların bir kısım parçalarının ayıplı olduğu, 6502 Sayılı Kanun'un 10/1 maddesi gereğince, varlığı bilirkişi raporuyla da subut bulan ayıp, malın teslim tarihinden itibaren altı ay içerisinde ortaya çıkmış olmakla, teslim tarihinde de varlığının, dolayısıyla malın imalattan kaynaklı ayıplı olduğunun kabulünün gerektiği, aksinin de davalı tarafından ispat edilemediği, mobilya takımlarının takım bütünlüğü oluşturduğu ve yalnızca ayıplı parçaların iadesi halinde takım bütünlüğünün bozulacağı, davacının 6502 Sayılı Kanun'un 11. maddesi gereğince sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullanabileceği anlaşılmış bu kabule göre hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle; davanın kabulü ile, davacı tarafından ödenen 6.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, sözleşme nedeniyle kalan 7.000,00 TL'lik kısım için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, sözleşmeden dönme nedeniyle davalı tarafından...
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.” ” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı maddenin 5582 sayılı Kanunla değişik 3.fıkrasında da; “ “İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve … …., ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. … …Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.” ” denilmektedir....
Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. (2) Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır. (3) Satışa sunulacak ayıplı mal üzerine ya da ambalajına, üretici, ithalatçı veya satıcı tarafından tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde malın ayıbına ilişkin açıklayıcı bilgiyi içeren bir etiket konulur. Bu etiketin tüketiciye verilmesi veya ayıba ilişkin açıklayıcı bilginin tüketiciye verilen fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde açıkça gösterilmesi zorunludur. Teknik düzenlemesine uygun olmayan ürünler ise hiçbir şekilde piyasaya arz edilemez....
Maddesi uyarınca TİGEM'e yapılan talebin tarihi, fazlası için ıslah tarihi esas alınarak faize hükmedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; Davalı ayıplı canlı hayvan satışı nedeniyle sözleşmenin feshiyle malın bedelinin ödenmesi talebinde bulunarak davacı satıcının hak edişinde kesinti yaparak ödediği bedeli tahsil etmiş ancak ayıplı malı aynen iade edememiştir. Mal bedeli tahsil edildiğine göre malın fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken, satıma konu malın güncel rayiç değerine göre hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Zira bir taraf malı kullandığı ve bundan yarar sağladığı gibi,diğer tarafta satıma konu malın bedeli olan parayı kullandığından mal bedelsiz para faizsiz ilkesinin gözetilmesi gerekir. Davalı mal bedelini tahsil ettiğine göre, birlikte ifa kuralı gereğince malın davacıya iadesine ve faizin malın iadesi tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz." 6502 sayılı Kanun'un 11.maddesinde ayıplı mal nedeniyle tüketicinin seçimlik hakları; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici, satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. İlk Derece Mahkemesi tarafından taraf delilleri toplanmış bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Davalı vekili, davacıya teslim edilen makinanın ayıplı olmadığını, meydana gelen arızaların kullanımdan kaynaklandığını, davalının servis hizmetini kusursuz yerine getiridiğini savunarak davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, dava konusu fotokopi makinasının 25.02.2011’de satın alındığı, ayıpla ilgili ilk ihtarnamenin 20.10.2014 tarihinde gönderildiği, bu süreç içinde davacının rutin bakımlar dışında malın ayıplı olduğu iddiasına dayalı herhangi bir servis hizmeti almadığı, yaklaşık dört yılın sonunda meydana gelen arızaların kaynağının ayıplı üretim olmayıp makinanın kullanım ömrü ile ilgili olduğu, makinanın ayıplı olduğu iddiasının ispatlanamadığı, taraflar arasındaki sözleşmede makinanın kullanım ömrünün dolmasıyla ilgili olarak yeni veya indirimli makine verileceğine dair bir hüküm de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.” Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür....
Önemsiz ayıplardan dolayı satıcı sorumlu tutulamaz. c) Alıcı malın ayıplı olduğunu bilmiyor olmalıdır. Bu konu, TBK. m. 222’de düzenlenmiştir. Buna göre, “Satıcı, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada alıcı tarafından bilinen ayıplardan sorumlu değildir. Satıcı, alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığını ayrıca üstlenmişse olur.” Böylece alıcı, sözleşmenin kurulması esnasında ayıpları biliyorsa, bunları kabul etmiş sayılır ve satıcı ayıptan sorumlu olmaz. Ancak bunların gerçekleşebilmesi için, alıcının sözleşmeden önce, satın aldığı şeyi gözden geçirme imkânını bulabilmesi gereklidir . Burada gözden geçirmeden kasıt, olağan bir muayenedir. Alıcının satın aldığı şeyde, dikkatli özeni gösterseydi fark edebileceği ayıplardan da satıcı sorumlu değildir. Alıcının, malın ayıplı olduğunu bilmiyor olması gerekmektedir. Gizli ayıplarda, alıcının malın ayıplı olduğunu bilmesi mümkün değildir....
Bu tür ayıplar genelde malın yapısıyla ilgilidir ve kullanılmayla anlaşılırlar. 20. TKHK’nın 4/2. maddesinde malın ayıplı olması hâlinde alıcının seçimlik haklarının nelerden ibaret olduğu belirtilmiş olup tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm veya yaralanmaya yol açan ve kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hâllerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. 21. Söz konusu talebin değerlendirilebilmesi için öncelikle ayıbın varlığının ispat edilmesi gereklidir. 4077 sayılı Kanun döneminde ayıpla ilgili olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ve devam eden maddelerinde düzenlenen genel ispat kuralları geçerlidir. 22....