Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları uyarınca malın ayıplı olması durumunda tüketicinin ayıp oranında bedelde indirim talep etmesi halinde hesaplamada kullanılacak yöntem nispi metottur. Nispi metotta malın ayıpsız değeri ile ayıplı değerinin satış değerine oranlanması suretiyle çıkacak bedel, indirilecek bedel olarak tüketiciye ödenecektir. Mahkememizce bu hususta bilirkişiden ek rapor alınmış olup alınan raporda ayıplı maldeki değer kayıbının 3.000,00- TL olduğu belirtilmiş olup 3.000- TL alacağın ayıplı mal nedeni ile bedelden indirim hakkı olarak değerlendirildiği " gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 3.000- TL alacağın ayıplı mal nedeni ile bedelden indirim hakkı olarak değerlendirilerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Her ne kadar, kredi sözleşmesinde malın teslim alındığına ilişkin tüketici imzası bulunduğundan bahisle dava reddedilmiş ise de, adı geçen sözleşme kredi sağlayan kuruluş tarafından ürünün tesliminden önce matbu olarak hazırlanıp, tüketiciye imzalattırıldığı açıktır. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı 2011/6195-14088 malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz....
Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar ayıba karşı uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmişler ise ayıplı maldan sorumluluk ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren 2 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak taleplerin ise 3 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, bu taleplerin zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak 10 yıl sonra ortadan kalkacağı , satılan malın ayıbı tüketici den satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmiş ise zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı düzenlenmiştir....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın elemanı Oğuz Dumlu'ya salamura tuzu ambalajı siparişi verildiğini, siparişlerin üç adet fatura ile teslim alındığını, teslim alınan bu mallar üretimde kullanılmak için makinelere bağlandığını, istenen kalitede olmadığı için üretimin yapılamadığını, gönderilen malların ayıplı olduğunu, bunun üzerine ilgili firma elemanı ile yazılı ve sözlü görüşmeler yapıldığını, ayıplı malın iade alınacağına dair sözler verildiğini ancak davacı tarafın ayıplı malları gelip iade alacağını bildirmesine rağmen halen teslim almadığını, ayıplı malın iadeye hazır beklediğini, bu nedenle davanın reddine, karşı tarafa kötüniyet tazminatı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, ayıplı mal nedeni ile ödenen bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili talebine ilişkindir. 6502 s.TKHK.nun 8.m.sinde ayıplı mal, " (1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır. (2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir. (3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu...
Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir. İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz hükmü bulunmaktadır. Yargıtay 4....
Uyuşmazlık noktası ise dava konusu faturaya ilişkin malın ayıplı olup olmadığı ve bu ayıptan davacının sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere satıcı satılan maldaki ayıptan sorumludur. Ancak bu sorumluluğun doğması için TTK ve TBK’da ayıp ihbar süreleri düzenlenmiştir. Satışa konu malın açıkça ayıplı olması halinde teslimden itibaren 2 gün, açıkça ayıp olduğu belli değil ise 8 gün, ayıp gizli ayıp niteliğinde ise ayıbın ortaya çıktığı andan itibaren makul sürede satıcıya ayıp ihbarında bulunulması gerekmektedir. Somut olayda davalı dava konusu ----- hatalı olması nedeniyle bu ürünlerin kullanılamadığını iddia etmektedir. Dava konusu ürünün --- kullanılmadan hatalı basıldığının bilinemeyecek olması nedeniyle teslim anında ayıbın varlığının tespit edilmesi mümkün değildir. Davalı malın ayıplı olduğunu ancak dava ---kullanılması esnasında öğrenebilecektir. Bu durumda ayıbın gizli ayıp olduğu kabul edilmelidir....
Ayıplı satımlarda malın gizli ayıplı olması alıcının iğfali olarak kabul edilemez. Davacı malın tesliminden itibaren 6 ay içinde bu davayı açmamış ve davalının kendisini iğfal ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlayamamıştır. Zira araçtaki ayıbı davalının bilmesine rağmen bunu gizlediğine ilişkin veya davalının ayıbı kabul ettiğine yönelik delil sunulmamıştır. Mahkemece bu yönler gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulünde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
husumete yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, gizli ayıplı malın ayıptan ari misli ile değiştirilmesi ve tazminat istemine ilişkindir....
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında mevcut ticari alışveriş kapsamında davalıdan satın alınan ürünün ayıplı olduğundan bahisle ayıplı malın iadesi ile ödenen 940,00-TL bedelin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı dinlenilen tanık beyanı bir arada değerlendirildiğinde; Tarafların Katılımı ile 11.03.2021 gerçekleşen Arabuluculuk görüşmeleri esnasında davalı tarafça ürünün iade edilmesi koşulunda ücret iadesinin kabul edildiği ancak Arabulucu ücretinde anlaşılamaması nedeni ile Anlaşamama tutanağının düzenlendiği görülmekle tarafların kabulünde olan ayıplı ürünün davalıya mahkememize başvurup talep etmesi halinde mahkememizce iadesi ile ürün bedelinin tahsiline ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....