Dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (TKHK) kapsamında ayıplı olduğu ileri sürülen ürünle ilgili olarak seçimlik hakların kullanılmasına ilişkin olup anılan Kanun'un üçüncü kısmının ayıplı mallara ilişkin bölümünün: 8. maddesinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır....
Satıcı, satış sözleşmesine konu taşınır malın niteliği ve kullanım amacı bakımından malın değerini ve kullanım amacını azaltan veya ortadan kaldıran mülkiyet hakkının sonucu olan tasarrufi işlemler yapmasını engelleyen bir eksikliğin bulunmamasını sağlama borcu altında olup ayıba karşı sorumluluğu ise satıcının mülkiyeti geçirme borcunun tamamlayıcısıdır. ----maddesinde --------- Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, --------Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz....
Maddesinde, ürünün ayıplı olması halinde tüketicinin kullanabileceği seçimlik haklar düzenlenmiş olup ''Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; (1) a)Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz....
Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır. “ 3. Aynı Kanunu'nun 10 uncu maddesinin birinci fıkrası; "Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. " 3....
Noterliği'nin ... yevmiye numaralı ve 07.12.2021 tarihli ihtarnamesi ile davalı şirkete iletilmiş olsa da zararın karşılanması adına taraflarına herhangi bir dönüş yapılmadığını beyan ederek davanın kabulünü, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, şayet mümkün değilse dava konusu ayıplı ürün müvekkiline satış bedeli olan 3.745,80TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki 6 adet traktör römorku satışı gereğince müvekkilinin davalıya 5.000,00 TL. nakit ödeme yaptığını, 27.000 TL: değerinde senet imzalayıp verdiğini, bakiye 7.000 TL: borcunda malın tamamen teslim edilmesi sırasında ödeneceğinin kararlaştırıldığını, römorkların dört adetinin teslim edildiğini, ikisinin teslim edilmediğini, teslim edilenlerin de ayıplı olduğunu, ayıplı malın değiştirilmesine yönelik telefon görüşmelerinden sonuç alınamayınca 05.08.2008 tarihli ihtarın davalıya gönderildiğini, ancak yine sonuç alınamadığını, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, beklediği karı elde edemediğini ileri sürerek taraflar arasındaki sözleşmenin feshine, nakit ödenen 5.000 TL'nin 01.05.2008 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline 27.000 TL.'lik senedin iadesine, 10.000 TL. maddi, 5.000 TL. manevi tazminatın faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Noterliği'nden ihtarname çektiğini, 09.10.2018 tarihinde tebliğ olunduğunu, tebliğ süresi içerince ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünlerin iadesinin gerçekleşmediğini, ne de ayıbın giderildiğini beyan ederek; söz konusu ayıplı malın iadesini ve parasının ödenmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince "...Davanın KABULÜNE, davaya konu ayıplı 3+3+1 Vens marka koltuk takımı ile, ceviz masanın davalıya iadesine, ürün bedeli 10.300- TL'nin ayıplı ürünlerin iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine..." yönelik karar verilmiştir. Karara karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de, davalının kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 703.59 TL karar ve ilam harcının 1/4 175,89 TL istinaf nispi karar harcı yatırması gerekirken maktu harç yatırdığı, ayrıca yeterli istinaf harcı yatırmadığından istinaf avansının kalmadığı anlaşılmıştır....
Ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi. Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür. Yasal düzenlemeler kapsamında somut olayın değerlendirilmesinde; Davalı tarafından, davacıya satılan baskı makinesinin ayıplı olduğu, malın baştan ayıplı satıldığı ve ayıbın sonradan parça değişimi ve tamiratlar ile giderilemediği, bu kapsamda davacı alıcının sözleşmeden dönme hakkının bulunduğu, davacının bu hakkını kullanarak, işbu davada, malı iade ederek mal için ödemiş olduğu bedeli ve malın tamiri için yapılmış olan masrafları talep ettiği, davacının TTK'nın 229....
Uyuşmazlık noktası ise dava konusu faturaya ilişkin malın ayıplı olup olmadığı ve bu ayıptan davacının sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Yukarıda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere satıcı satılan maldaki ayıptan sorumludur. Ancak bu sorumluluğun doğması için TTK ve TBK’da ayıp ihbar süreleri düzenlenmiştir. Satışa konu malın açıkça ayıplı olması halinde teslimden itibaren 2 gün, açıkça ayıp olduğu belli değil ise 8 gün, ayıp gizli ayıp niteliğinde ise ayıbın ortaya çıktığı andan itibaren makul sürede satıcıya ayıp ihbarında bulunulması gerekmektedir. Somut olayda davalı kendisinin -----isimli ürün satın aldığını ancak davacı tarafından teslim edilen ürünün satın alınan bu ürün olmadığını iddia etmektedir. Dava konusu ürünün çuvallar içerisinde ağzı kapalı şekilde olması nedeniyle teslim anında ayıbın varlığının tespit edilmesi mümkün değildir. Davalı malın ayıplı olduğunu ancak dava konusu malın içerisinde bulunduğu çuvalın açılması veya kullanılması esnasında öğrenebilecektir....
İstek, davalıdan satın alınan konteynırın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıplı malın iadesi, ödenen paranın geri verilmesi ve taraflar arasındaki sözleşmenin iptali istemine ilişkin olup, iptali istenen 26.02.2010 tarihli sözleşmenin 12.000,00 TL bedelli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda iptali istenen sözleşme değerine göre davanın Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....