WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, taşınmazın 07/05/2009 tarihinde teslim edildiğini, sözleşme ile öngörülen taksit ödeme yükümlüğünün davalı tarafından yerine getirilmediğini, taşınmazın ayıplı olmasına bağlanan hukuki sonuçlar ile sözleşme edimlerinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının farklı olduğunu, davacının 6502 Sayılı Yasada ayıplı ürünler nedeniyle öngörülen seçimlik haklarından sözleşmeden dönme veya bedel indirimi yapılması hakkını kullanmadığını, davacının sadece peşinat ödeyerek taşınmaza sahip olması ve buna ek olarak tazminat almasının sözleşme hukukuna ve adalete aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı davalının sözleşme edimlerini yerine getirmemiş olması nedeniyle sözleşmenin feshi ve dava konusu taşınmaza vaki müdahalenin men'ini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, İstanbul 30....

    Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler karşısında; tüketicinin malın ayıplı olduğu iddiası ile seçimlik haklarından faydalanabilmesi için ayıbı belirli bir süre içinde ihbar etmesi yükümlülüğünün bulunduğundan ve bunun bir süreye tabi olduğundan söz edilemeyecektir. Tüketici iki yıllık zamanaşımı süresi içinde (konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda 5 yıl), Türk Medeni Kanunu'nun 2/2 maddesi çerçevesinde hakkın kötüye kullanıldığı itirazına konu olmayacak şekilde, ayıbı tespit ettiği sürece seçimlik haklarını da kullanabilecektir. Bu bilgiler ışığında somut dosya ele alındığında; Davacı tarafça dava konusu dairenin brüt 151 m2 taahhüdüyle 505.000 TL bedelle satın alındığı, oysa belediyece onaylanan resmi projesinde ise brüt alanın 56,44 m2 olduğunu, buna karşılık 56,44 m2 üzerinde yapı yapılması nedeniyle fazla kısmın kaçak yapı niteliğinde olduğunu, davalının ayıplı konut satışı yapması nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Dava, eksik ve ayıplı konut teslim edildiği iddiasına dayalı tazminat ve kira kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir....

      Davalı T5 vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile banka tarafından davacı tarafa kullandırılan kredinin bağlı kredi mahiyetinde olmadığından bankanın müteselsil sorumluluğundan söz edilemeyeceği, davacı tarafın satın alacağı taşınmazı tamamen kendi serbest iradesiyle bulduğu ve belirlediği, bankanın bu alım satım işleminden tamamen bağımsız bir şeklide davacıya konut kredisi kullandırdığı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imza tarihi olan 02.11.2016 tarihinden sonra 07.11.2019 tarihinde kredi kullanıldığı, davacı ile banka arasında imzalanan konut finansman kredi sözleşmesinin hiçbir maddesinde davacı tarafça alınacak taşınmaza ilişkin bir kayıt ya da sınırlamaya yer verilmemiş olduğu, dava konusu olayda münhasıran belirli bir konutun satın alınması amacıyla davacıya konut kredisi kullandırıldığından söz edilemeyeceği, satın alınan taşınmazın ayıplı olarak teslim edilmesinin tamamen davacı alıcı ile diğer davalı satıcı/müteahhit arasındaki ihtilaf olduğu, bu nedenle banka yönünden...

      Genel Müdürlüğü'nün doğalgaz boru hattı geçirmesi nedeniyle ortaya çıkan patlama ve yangın sonrasında maddi ve manevi zarara uğradığını, taşınmazdaki ayıbı bu patlama neticesinde öğrendiğini ileri sürerek, taşınmazdaki boru hattının kaldırılması suretiyle elatmanın önlenmesine veya patlama nedeniyle kullanılamaz hale gelen alanın tazmini için 10.000TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayıplı mal satışı nedeniyle 10.000TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın davalı Hazineden tahsiline, gerçekleşen patlama ve yangın nedeniyle tüm zararların tazmini için 10.000TL maddi ve 10.000TL manevi tazminatın, kira kaybı nedeniyle 5.000TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. ... Genel Müdürlüğü; ......

        zedelendiğini, manevi buhran ve üzüntü içine girdiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik iade edilen ürünler nedeniyle oluşan zarar ile ilgili olarak 1.000,00 TL'nin ve ciro kaybı nedeniyle 1.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, elinde kalan ve henüz satışı yapılmayan davalı ürünlerinin davalı tarafından geri alınarak bedelinin iadesine, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dava konusu taşınmazın davacıya satışı 6502 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonradır. Aynı kanunun 10. maddesinde ise herhangi bir ihbar yükümlülüğü bulunmamaktadır. Yine aynı Kanunun 12. maddesinde ise zamanaşımına ilişkin olarak "Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda taşınmazın teslim tarihinden itibaren beş yıldır. (2) Bu Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü fıkrası saklı olmak üzere ikinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu bir yıldan, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise üç yıldan az olamaz.(3) Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz." düzenlemesi yer almaktadır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı ayıplı mal satışı nedeniyle alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı Otojen Otomotiv A.Ş’den satın aldığı, aracın ayıplı olduğunu iddia ederek ayıplı araç için ödediği bedel ile ayıbın giderilmesi için ödediği tamir masrafının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....

              Mahkemece, açık ayıplar yönünden davacının süresinde bir ayıp ihbarı bulunmadığından bu taleplerinin reddine, 9.880 TL gizli ayıp bedelinin dava tarihinden itibaren değişken oranlardaki avans faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının ve davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davalı taraftan satın aldığı daire içindeki ve bloklardaki eksik ve ayıplı işler ile site ortak alanlardaki ayıplı ve eksik imalatlar nedeni ile ortaya çıkan bedel farkının ( semen tenzilinin )ödetilmesi isteğine ilişkin olup, gizli ayıplı imalatlar ile eksik imalatlar açısından satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde; doktrinde, “mutlak metod”, “nisbi metod” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen...

                Mahkemece, açılan davanın ve ıslah talebinin kabulü ile, 230.650,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... fer'i müdahil tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan eksiklik giderinin bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, davacı ile aralarında bir sözleşme imzalanmadığını, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınan rapor ve davacının ıslah talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmişse de, davalı yan, T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ile ... Konfederasyonu arasında ... Konfederasyonu ... Şubesi üyelerinin konut ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu uyarınca ......

                  UYAP Entegrasyonu