WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, konuttaki ayıplar nedeni ile konutta meydana gelen değer kaybının tahsili istemine yöneliktir. Davalılar, taraflar arasında imzalanan 12.12.2012 tarihli sulh sözleşmesi ve ibranameye göre biribirini ibra ettiklerini, konutta ayıp olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemişlerdir. Mahkemece, sulh sözleşmesi ve ibranamenin 3. maddesi hükmü ile davacının davalıları ibra ettiği, konuttaki eksik işler ve ayıp nedeniyle bedel indirimine ilişkin taleplerinden feragat ettiği sonucuna varıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki taraflar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşmenin konusu başlıklı maddesinde davacının geç teslim nedeni ile doğan gecikme cezasına istinaden icra takibi başlattığı ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığı açıklandıktan sonra konutun geç teslimi nedeni ile aralarında doğan uyuşmazlığın sözleşmede öngörülen hüküm ve sonuçlar dahilinde sulhen sona erdirilmesi hususunda mutabakata varıldığı belirtilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava finansal kiralamaya konu malın ayıplı olması nedeniyle ödenen kiralama bedelinin iadesi ve uğranılan gelir kaybının tazmini istemine ilişkindir Davalı vekili, finansal kiralama sözleşmesine göre müvekkilinin ayıptan dolayı sorumlu tutulamayacağını, sadece davacının kullanımında olan malın finansmanını sağladığını, davacının müvekkilini ayıba karşı tekeffül borcu nedeni ile ibra ettiğini, malın ayıp nedeni ile öngörülen amaca tahsis edilememesi durumunda dahi finansal kiralama sözleşmesinden doğan tüm edimleri yerine getireceğini kabul ve taahhüt ettiğini belirterek husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      Davalı tarafından ayıplı olduğu belirtilen ürünlerin tespiti için mahkememizce keşif kararı verilmiş olup, yapılan keşifte iki tip maldan 50.728,32 TL'lik TALİNAS modeli mahkememiz heyetince görülmüş, malların ayıplı olduğu denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ile sabit olmuştur....

        İş sayılı dosyasından eksik ve ayıplı işlerin tespitinin yapıldığını, gecikme tazminatı ve ayıplı işler nedeniyle açılmış davalar olduğunu, yüklenicinin sözleşmenin 27. Maddesine göre kesin ferağın verilmesi için gerekli işlemleri yapmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince davacının sözleşme edimlerini yerine getirmiş olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, kar kaybı talebinin reddine karar verilmiş hüküm taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Taraflarca imzalanan Kayseri 4....

        Karşı dava, sözleşmenin ileriye etkili feshi nedeniyle müspet zarar kapsamındaki eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. 818 sayılı BK'nın 81. (TBK'nın 97.) maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. Karşı davacı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını, teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işleri bedeli ile gecikme tazminatı ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı yüklenici tescile hak kazanamaz....

          Davalı/karşı davacı vekili, satışa konu makinenin ayıplı olduğunu, bu durumu sözlü uyarı ile davacıya bildirdiklerini, ancak davacının ayıbı gideremediğini ve haksız olarak icra takibi başlattığını, sözkonusu makineyi davadan sonra 30.12.2009 tarihinde tamir için davacı şirkete gönderdiklerini, BK'nun 202. ve MK'nun 2. maddesine göre davacının haksız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise; satış sözleşmesine konu makinenin ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin feshi ile şimdilik 10.000 TL'nin davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, satım konusu makine bedelinin davacıya ödendiğini veya ayıplı olması nedeniyle iade olunduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı -karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            Bu halde, dava konusu ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp bedelinin belirlenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Mahkemece alınan kök raporda; sayın bilirkişi kurulunca, davalının ayıplı olduğunu iddia ettiği ürünleri davacıya iade ettiğine ve ayıplı ürünlerin davacıdan satın alınan ürünler olduğuna dair ispata elverişli belge sunmadığı, defter ve belgeleri incelemeye ibraz etmediği, bu nedenle ayıp konusunda tespit yapılamadığı, görüşü bildirildiğinden, sözleşmenin tarafların yükümlülüklerini düzenleyen 2. maddesi uyarınca taraflardan şahit numunelerinin ibrazı istenmiş ve davalı yanın itirazlarının karşılanması için bilirkişi heyetine endüstriyel tasarımlar uzmanının eklenmesi suretiyle, itirazlarının değerlendirilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir....

              Sorgulama Merkezi tarafından ... şase numarası ile sorgulattığında aracın muayene periyotlarını ve bu periyotlar sırasında aracın km tespitlerinin farklı olduğunu, davalı yanca aracın km'si ile oynamak suretiyle, aracın km’sinin düşürüldüğü ve söz konusu aracın müvekkilline hileli olarak teslim edildiğini, aracı ayıplı olarak müvekkili şirkete satmak suretiyle müvekkilini zarara uğrattığını beyan ederek davalı ile yapılan satış sözleşmesinin iptali ile araç bedeli olan 39.250.00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı tarafın herhangi bir cevapta bulunmadığı görüldü. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ayıplı satış iddiasına dayalı araç satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, iplik ve kumaş satımına ilişkin olarak ayıplı mal dolayısıyla uğranılan müspet zararın tazmini davasıdır. Davacı, davalıdan iplik ve kumaş satın aldığını, malların işlendikten sonra ihraç edildiğini fakat boya verdiklerini, malların gizli ayıplı olduğunu iddia ederek, ayıplı mallar nedeniyle uğradığı müspet zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Uyuşmazlık, davalıdan satın alınan iplik ve kumaşların ayıplı olup olmadığı ile ayıplı ise davacının ayıplı ürünler nedeniyle doğan müspet zararının ne olduğu hususlarına ilişkindir. Dosyadaki delil ve belgelerin incelenmesinde; Davacının, Bakırköy ....... Noterliğince düzenlenen ....... yevmiye nolu 16.11.2020 tarihli ihtarname ile davalı şirketten alınan ürünlerin gizli ayıplı olduğunu ve boya verdiklerini, bu nedenle 7 gün içerisinde ayıplı mallardan doğan menfi ve müspet zararlarının karşılanmasını davalıdan talep ettiği görülmüştür. Bakırköy ..........

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davada İstanbul 4. Tüketici ile ... 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, aldığı koltuğun ayıplı çıkması nedeniyle ödenen bedeli için yaptığı icra takibine itirazın iptalini talep etmektedir. Dosya kapsamından, davacının 4077 Sayılı Yasanın 3/e maddesi kapsamında tüketici olduğu, ayıplı çıktığı bildirilen koltuğun bedelinin ödendiği, ancak faiz ve masraflar ödenmediği, uyuşmazlığın 4822 Sayılı Yasanın 4. maddesinde ayıplı mal satışı başlığında düzenlendiği ve aynı yasanın 23. maddesine göre Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İstanbul 4....

                    UYAP Entegrasyonu