Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ile davalılar vek.Av....'in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, orijinal boyadan sonra tekrar boyanan aracın sıfır (0) km.araç olarak satıldığı iddiasına dayalı satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....

    Davalı taraf, takiplere itirazlarında faturalara konu hizmetlerin sözleşmede vaat edilen kapsamda sunulmadığını ve hizmetin ayıplı ve eksik verildiğini savunmuştur. 6102 Sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi tacirler arasındaki hizmetin ayıplı olması halinde yapılması gereken işlemleri düzenlemektedir. Anılan maddeye göre hizmet alan tacir, malın ayıplı olduğu açıkça belli değilse, malı teslim aldıktan sonra malı incelemek veya incelettirmek, malın ayıplı olması halinde 8 gün içinde bu durumu hizmet verene iletmek durumundadır (Yargıtay 23. HD'nin 2016/991 Esas, 2018/5119 Karar sayılı kararı). Somut olayda, davalı tacir olup, verilen hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu beyan etmemiş ve varsa ayıp ihbarına ilişkin delil de sunmamıştır. Yine HMK'nın 190 maddesi uyarınca ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir....

      Mahkemece, davalı taraf icra dosyasına yaptığı itiraz itibariyle ayıplı üründen dolayı alacak borç ilişkisinin bulunmadığını beyan etmekte ise de, ayıplı ürünler hakkında herhangi bir ispat edecek delil sunulmadığı gibi ayıplı ürünler üzerinde inceleme yapılması için nerede bulunduğu hususunda bilgi dahi verilmediği, bu yüzden ayıp iddiasının kabul edilmediği, davacının yapmış olduğu ticari faliyet itibariyle takibe konu fatura kapsamında olduğu, alacak faturaya dayalı ve likit olduğundan icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptaline ve takibin devamına, dava konusu alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

        Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıp iddiasına dayalı olarak tüketicinin açtığı seçimlik hakların kullanılması istemine ilişkindir. Bilirkişi incelemesi ile araçta mevcut bulunan boya kusurunun boyanın orjinal olması nedeniyle üretimden kaynaklı olduğu mütalaa edilmiş, mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesis edilmiştir. 4077 sayılı kanun gereğince tüketici, aldığı ürünün ayıplı çıkması halinde ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki sözleşmeler kapsamında ayıplı ifa sebebiyle haklı fesih iddiasına dayalı sözleşme bakiye bedeli yönünden borçlu olunmadığının tespiti, ödenen 201.654,00 TL sözleşme bedelinin iadesi ve zarara uğranıldığından bahisle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir....

            Dava konusu alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

              Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davacının tüketici konumunda olup aracın ayıplı olduğu iddiasına dayanılması nedeniyle Tüketic Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır....

                Asıl dava, hizmet alım sözleşmesine dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bozma öncesi tanzim edilen bilirkişi kurulu raporunda, gala yemeği organizasyonuna ilişkin olarak ayıplı ifa tespit edildiği ve davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğinin kabulü ile ileriye etkili fesih sonuçları doğrultusunda davacının feshe kadar verdiği hizmetlere dayalı alacak talebinde bulunabileceğinin ancak ayıplı ifa nedeniyle bedelde indirimin söz konusu olabileceğinin bildirildiği, bozma sonrası farklı bilirkişi kurulunda alınan raporda ise ayıplı ifaya ilişkin itirazın mevcut görüntü kayıtları ve yazılı delillerle örtüşmediğinin, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirerek, hizmet bedeli ve masraflara hak kazandığının bildirildiği görülmüştür....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/523 Esas KARAR NO : 2023/20 DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/06/2021 KARAR TARİHİ : 10/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, ayıplı araç ve ayıplı servis hizmetinden kaynaklanan tazminat davasıdır. Davacı, dava dilekçesi ile özetle; dava konusu aracın ithalatçısı ve imalatçısının davalı ......

                    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. 1-Mahkemenin davalıların temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin 28.3.2014 tarihli ek kararının süresinde temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede, 8.3.2013 tarihli dilekçe ile vekillikten istifa ettiğini mahkemeye bildiren davalılar vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğu, davalı asillere 21.2.2014 ve 19.2.2014 tarihlerinde gerekçeli kararın yeniden tebliğ edildiği ve yasal süre içerisinde yeni vekillerince kararın temyiz edildiği anlaşılmakla, sonradan kararın yeniden tebliğ edilmesinin davalılara yeniden temyiz süresi tanımayacağı gerekçesine dayalı temyizin reddine ilişkin ek kararının kaldırılması gerekmiş, bu suretle işin esasının incelenmesine geçilmiştir. 2-Dava, ayıp iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davalıların 1/2 hissedar olduklar... Lodumu Mahallesindeki taşınmaz 2.9.2009 tarihinde 370.000,00 TL bedelle satın alınmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu