Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlamın infazı, ayıplı aracın teslimi ile belirlenen tazminat tutarının ödenmesinin birlikte gerçekleştirilmesini gerektirir. Bu durumda takip başlatan alacaklının, ayıplı aracın devir ve tesciline hazır olduğunu bildirene usulüne uygun iadesi sağlanana kadar takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir (Yargıtay 8. H.D 2015/1106 Esas 2017/876 Karar). Takip dayanağı ilam, karşılıklı edimleri içermekte olup, alacaklının takibe devam edebilmesi için kendi edimini yerine getirmesi gerekir....

Noterliğinin 08/08/2011 tarih ....yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile satılan ...plakalı ....marka aracın, bedel ödendiğinde davalıya iadesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, ayıplı olan aracı halen kullanmakta olup, davalıya aracın teslimi ile davalıyı bedel iadesine ilişkin temerrüde düşürecektir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden aracın davalıya teslim tarihi esas alınması gerekirken, 08.08.2011 olan satış tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırıdır....

    Mahkemece; Araç Satış Sözleşmesi’nde alıcı olan davalının dava konusu aracı “halihazır durumu ile görüp beğenerek” teslim aldığı,davalının bu beyanı karşısında artık satışa konu ikinci el aracın mevcut hali ile benimsendiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle davalıya ödenen 7.435,10 TL'nin ödeme tarihi olan 10.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdadına karar verilmiştir. Somut olayda; davalı, davacıdan aracın ayıplı hali ile ayıpsız hali arasındaki bedel farkını isteyebilir.Bu halde mahkemece araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, aracın ayıplı ve ayıpsız değeri belirlenmek suretiyle taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmalı ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2008/528 D.İş dosyası üzerinden yapılan tespitte alınan 16.12.2008 tarihli raporda aracın ayıplı olduğunun saptandığını, davalılara keşide edilen 19.01.2009 tarihli ihtarname ile araç alım-satımına ilişkin sözleşmenin feshedildiği bildirilerek aracın iade alınması ile araç bedelinin ödenmesinin istendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı tutularak davalılardan alınan kamyonetin ayıplı olması nedeniyle davalılara iadesi ile ödenen araç bedeli 38.902,00 TL.nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ...Ltd. Şti. Vekili, davanın TTK'nın 25/4. maddesi gereği zamanaşımına uğradığını, davacının TTK'nın 25/3. maddesi gereği süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, dava konusu araçta herhangi bir ayıbın bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Davalı ...A.Ş....

        den 191.000 TL bedelle satın aldığını, 20.000TL peşin ödediğini, kalan kısmın taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığını, aracın sürekli arızalanması nedeniyle beklenen faydanın sağlanamadığını, aracın gizli ayıplı olduğunu, aracın üretici firması ile satış bayii olan ...'in birlikte sorumlu olduklarını belirterek;satış sözleşmesinin feshi ile ayıplı mal için ödenen 20.000 TL'nin hakkın doğum tarihinden itibaren en yüksek ticari faizi ile tahsilini, aracın yaptığı arızalar nedeniyle uğranılan zarara karşılık şimdilik 10.000 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir....

          Mahkeme, davanın kabulü ile 34.893.80 YTl. araç bedelinin davalıdan tahsiline ve aracın iadesine karar vermiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davaya konu aracın, iki trafik kazası sonucunda hasarlandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı bu hususu ve aracın değer kaybına uğramış olduğunu yargılama sırasında bildirmiştir. Öyle olunca, mahkemece, aracın ayıplı imalat nedeniyle kaza yapıp yapmadığı araştırılmalı, kazaların ayıplı imalatın neden olmadığı anlaşıldığında bu kazalar sonucu uğradığı değer kaybı hususunda, konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak bu hasar miktarının satış bedelinden düşülmesine karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

            Mahkemece, taraflar arasında yapılan satış uyarınca teslimi yapılan aracın, gizli ayıplı olduğu, ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacıların ihtar ile sözleşmeden dönme hakkını kullandığı gerekçesiyle davacıların borçlu olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer bütün temyiz itirazlarının reddine, 2-)Trafiğe kayıtlı araçların alım-satımı resmi şekilde yapılmadığı müddetçe geçersizdir. Bu durumda geçersiz satış nedeniyle taraflar aldıklarını iade ile yükümlüdürler. Menfi tespit davası kabul edildiğine göre davacılar yed'inde bulunan aracında -edimlerin birlikte ifası kuralı gereği- iadesi gerekir. Mahkemece bu yönün gözden kaçırılması doğru görülmemiştir....

              Davacı, davalı yüklenici tarafından imâl edilerek montajı yapılan elektrikli kombi ve kat kaloriferi cihazı ile bu cihazın çalışması ve montajı için gerekli malzemelerin arızalı olduğunu, arızanın tamiri için gelen servis görevlisinin cihazın termostatını sökerek tamir etmek üzere götürdüğünü, ancak tamirat yapılmadığını ifade ederek ödenenbedelinin iadesi ile ayıplı imalat nedeniyle oluşan zararın davalıdan tahsilini talep etmiş; davalı, iş bedelinin tahsili amacıyla taraflarınca girişilen icra takibine davacı tarafça itiraz edildiğini, itirazın mahkemece iptal edildiğini, eldeki davada aynı sebeplerle iş bedelinin iadesinin talep edildiğini, taraflarınca yapılmış bir tamirat olmadığını, termostatın kendilerince sökülmediğini ifade ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, keşif sırasında cihazın su ve elektrik bağlantılarının bulunmadığı ve çalışmadığı gerekçesiyle ayıplı imalat iddiasının kanıtlandığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

                Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, aracın ayıplı olup onarımın ekonomik olmayacağı, davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, aracın davalıya iadesi ile araç bedeli olan 30.546,90 TL nin davalıdan iade tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu araç üzerinde dava dışı ...lehine tesis edilen rehin bulunduğu ve eldeki davanın dain ve mürtehin konumundaki bankadan koşulsuz muvafakat alınmadan açıldığı anlaşılmakla, bu durumda mahkemece, davacı vekiline kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  Dosya kapsamından, davacının, davalıdan aldığı aracın ayıplı çıktığı iddiasıyla, aracın iadesi, bedelinin ve uğranılan zararın tahsili istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, araç alım - satımından kaynaklandığı, aracın ayıplı olduğunun iddia edildiği, davacının 4077 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” ve davalının ise, “satıcı” tanımına uyduğu anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK’nın ... ve .... maddeleri gereğince .... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE .../03/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu