İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından 04/04/2021 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davacının eldeki davayı bedel iadesi veya aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkının kullanılmasına dayalı olarak açtığını, mahkemece yargılama sırasında davacıdan hangi seçimlik hakkını kullandığının sorulup neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde işlem yapılmadan, davacının misli ile değişim talebini tercih edip etmeyeceği sorulmadan, yazılı şekilde bedel iadesine karar verildiğini, bu kararın günümüz değişen koşulları karşısında tüketiciyi mağdur ettiğini belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışından kaynaklı tüketicinin seçimlik hakkını kullanmasına ilişkindir....
ayıpsız misli ile değişim talebinin yasal koşullarının oluştuğu anlaşıldığından Açılan Davanın Kabulü ile; Davacı tarafından 04/12/2020 tarihli fatura ile satın alınan Opel Astra marka, 2020 model, W0VPD5EC8MG064664 Şasi numaralı, 34 XX 442 Plakalı ayıplı aracın davalılar tarafından aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değiştirilerek davacıya verilmesine, Dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değiştirilmesinin mümkün bulunmaması halinde (fatura bedeli 187.939,19- TL'den aşağı olmamak üzere) İİK. 24....
ürünün ayıpsız misli ile değiştirilmesini veya ürün bedelinin fatura tarihi olan 23.11.2016 tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile tarafına ödenmesini veya aracın bakım ve tamir giderlerinin karşılanması karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davamızda davacı seçimlik hakkını aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi yönünde kullanmıştır. Davacının süresinde yaptığı ayıp ihbarı ve aracın açıkça ayıplı olması karşısında arıcın yenisiyle değiştirilmesi talebinin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı tarafın aracın davacının onayı alınamadığından zamanında tamirinin yapılamadığı savunmasına gelince ;davalı tarafından düzenlenen Garanti Belgesinde aracın arızalarının belirlenen garanti süresi içinde giderileceğinin taahhüt edilmesi ,davalının aracın satıcısı yanında servis hizmetini de yürütmesi karşısında ,aracın ayıplarından sorumludur. Dolaysıyla alıcının onayına gerek olmadan ayıpları gidermekle yükümlüdür. Davalının bu yükümlülüğünden kurtulmak amacıyla davacının onay vermediğini ileri sürmesi doğru bulunmamıştır. Kaldı ki davacı aracın ayıbını fark ettiğinde aracı yine davalıya ait servise getirmiştir....
yeterli iken bilirkişi raporunun yerinde olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasının yerinde olmadığı, davacının kazanç kaybı talebinin, aracın bu süre içinde kendisinde kalması halinde amortisman bedeli veya elde ettiği kazancın tenzili yapılamayacağından yerinde bulunmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine, davanın kısmen kabulüne, davaya konu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, davacıda bulunan aracın davalı tarafa iadesine, davacının kazanç kaybı talebinin reddine karar verilmiştir....
önce ve dava sürecinde araç ile gerçekleştirdiği iki kaza neticesinde araçta (22.951,77 TL - 19.958,06 TL=2.993,71 TL) gerçekleşen ve 24/05/2023 tarihli ek rapor ile tespit edilen 2.993,71değer kaybının davacı tarafça davalılara ödenmesi gerektiği gerekçesiyle , davanın kabulü ile aracın davacı tarafından üzerindeki tüm takyidatlardan ari bir şekilde ve araç davacının elindeyken oluşan hasar nedeniyle toplam 2.993,71 TL'lik değer kaybı tutarının davacı tarafından davalılara ödenmesi koşuluyla aracın davalılara iadesine ve dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aynı marka, model ve özellikte ayıpsız misli ile değiştirilmesi mümkün olmaz ise İİK'nin 24. maddesine göre işlem yapılmasına karar vermek, mahkememiz kısa kararında sehven araç bilgilerinin hatalı yazılması nedeniyle maddi hatanın gerekçeli karar hüküm fıkrası ile resen tashihine karar verilmiş, hükme karşı davalılar tarafından ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
Somut olayda davacı, davalı şirketten satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değişimi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece yazılı gerekçe ile aracın değişimi talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince aracın ayıplı olmadığı, aracın ayıpsız misli ile değişimi şartlarının oluşmadığını ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur. Taraflar arasında aracın satışı, bedeli, hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf, aracın ayıplı olup olmadığı, misli ile değişim veya bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarındadır. 6502 sayılı Yasanın 11/1. maddesinde, malın ayıplı olması durumunda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, yönündedir. Dosyaya ibraz edilen bilirkişi heyet raporunda araçta herhangi bir üretim hatası veya ayıptan bahsedilemeyeceği, kullanıcının bilinçsiz, yetersiz ve dikkatsiz kullanımının araçtan sağlanan faydayı belirlediği, davalı tarafın garanti kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacı tarafın ileri sürdüğü şikayetlerin bir çoğunun doğrudan veya dolaylı olarak kullanım kaynaklı olduğu ve üretim kaynaklı olmadığı, Dava konusu araçta; Aracın dava tarihi itibari ile 4 yıl 4 ay gibi bir süre ile takribi 68.000 KM ye kadar kullanıldığı davaya konu arızaların araçtan sağlanılan faydaya etki edecek kısmının kullanıcı hatalarından kaynaklandığı araçta herhangi bir gizli ayıptan bahsedilemeyeceği açıkça belirtilmiş olup davacının aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve sair zararların tazmini talep hakkı olmadığına ilişkin değerlendirme yerinde ve yeterlidir....
ye ihbarı talep edildiğini ancak mahkemece ihbar yapılmadığını, bunun usuli eksiklik olduğundan bozmayı gerektiğini, ayıp olarak nitelendirilen hususlar kullanım hatası olduğunu, davacının aracını sorunsuz kullanmaya devam ettiğinden araçtan yararlanmasını engelleyen veya güçleştiren herhangi bir kusur veya ayıbın olmadığını, 10.000 km bakımlarında yağ sevisyesinin tolerans sınırlarında azalması olağan olduğunu, aracın misli ile değiştirilmesi talebi hakkaniyete aykırı olduğunu, 2012 model bir aracın karar tarihi olan 12.07.2017 tarihinde 0 km bir araç ile değiştirilmesine karar verilmesi hayatın olağan akışına da aykırı ve imkansız olduğunu, aracın üretiminden 5 sene sonra 2012 model 0 km de bir aracın bulunarak değiştirilmesi mümkün olmadığını, üretici firmanın elinde böyle bir araç olmadığını savunarak, davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Noterliğinin 2300 yevmiye numarası ile 08/06/2018 tarihinde ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi talebi ile ihtarname çekildiğini, davalı şirketin ise Kadıköy 4. Noterliğinin 17403 yevmiye numaralı 20/06/2018 tarihli cevabı ile aracın 30/05/2018 tarihinden itibaren haksız olarak ilgili serviste kaldığının bildirildiğini, son olarak aracın yeniden belirtilen ayıplar sebebiyle 27/08/2018 tarihinde servise teslim edildiğini ve 30 iş günü azami tamir süresi geçmesine rağmen tüketici haklarından kaynaklanan seçimlik haklarını kullanmaya hak kazanıldığını, tekrardan Çorlu 3....