Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliği'nin 22069 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile 34 XX 345 plaka numaralı, 2015 model, Seat Marka, Toleda Tipi, beyaz renkli otomobili 76.000,00TL bedel ile davalı şirketten satın aldığını, müvekkili söz konusu aracı 25.08.2020 tarihinde Kayseri 11.Noterliği'nin 29038 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile Cabbar DALGIÇ isimli şahsa sattığını, Cabbar DALGIÇ isimli şahıs müvekkilinden satın almış olduğu aracı ikameti olan Adana iline seyir halinde iken aracın motorunda hararet oluşması nedeniyle Adana Seat Yetkili Servise götürdüğünü ve yetkili servis aracın Aykan Kayseri servisinde 11.12.2019 tarihinde bakıma girdiğini ve bakıma girdiği tarihte aracın kilometresinin 198.753 km olduğunu beyan ettiğini, bunun üzerine Cabbar DALGIÇ isimli şahıs Adana 5 Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak aracın ayıplı olup olmadığını, var ise ayıpların tespitini ve ayıptan kaynaklanan zararların tespitini talep ettiğini, Adana 5 Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/60 değişik iş sayılı bilirkişi raporunda...

belirtmiş olup aracın başkaca bir kusuru olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin 05/08/2021 tarihinde 2005 Skoda Octavia marka model, TMBCX41U742930957 şase numaralı, 34 XX 134 plakalı aracı satın aldığını, satış tarihinden 2 gün sonra aracın motor arızası uyarısı verdiğini ve müvekkilinin durum ile ilgili bilgi almak amacı ile aracı sanayiye götürdüğünü ve aracın ayıplı olduğunu öğrendiğini, bu nedenlerle ayıplı malın ücreti olan 61.500 TL’nin, araç için yapılan zorunlu masrafların, expertiz ve satış bedel ücretlerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, araç satış sözleşmesine konu aracın ayıplı çıkmasından dolayı sözleşmeden dönme ve tazminat talebine ilişkindir. HMK'nın 389/1 Maddesinde; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmü düzenlenmiştir. Dava, sözleşmeden dönme ve buna bağlı tazminat talebine ilişkin olup, üzerine tedbir konulması istenen, davalıya ait malvarlığı, araç ve banka hesaplarının uyuşmazlık konusu olmaması ve ayrıca para alacağı yönünden HMK'nın 389/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine yasal olanak bulunmaması nedeniyle ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı yerindedir....

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 27.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ayıplı araç satışına ilişkin bedel iadesi davasıdır. Davacı, noter satış sözleşmesi ile araç bedelinin 37.900,00 TL olduğunu ve aracın ayıplı olması nedeniyle bu bedelin iadesine karar verilmesini istemiş, davalı ise aracın gerçek satış bedelinin 27.000,00 TL olduğunu savunmuştur. Mahkemece, yargılama aşamasında dinlenen davalı tanıklarının beyanları ile noter satış sözleşmesinde yazılı olan 37.900,00 TL’nin araç kasko değeri kabul edilerek 27.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/157 Esas KARAR NO : 2022/651 DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/02/2022 KARAR TARİHİ : 17/08/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan sıfır model olarak aldığı aracın sürekli arıza yaptığını, servise gitmesine rağmen sorunun bir türlü çözülemediğini, aracın ayıplı olduğunu bu haliyle araçtan beklenen faydayı elde edemediklerini belirtmiş aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde aracın ayıplı olmadığını, ayıplı olduğu varsayılsa bile davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını ve onarım hakkını kullandığını belirtmiş davanın reddini talep etmiştir....

      nedeniyle satım konusu malın ayıplı teslim edildiğini ileri sürdüğü, mahkememizce --------------raporu da dikkate alındığında bu iyileştirmelerin araçta bulunmamasının açık ------------ ayıp niteliğinde olduğu, bu sebeple yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca tacir olan davacının bunu teslimden sonra iki gün içinde satıcıya ihbar etmesi gerektiği, ancak dosya kapsamında bu şekilde bir ihbarın gerçekleştiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, bu sebeple davacı alıcının satılanı kabul etmiş sayılması gerektiği, bu sebeple satıcıya karşı ayıptan kaynaklanan seçimlik haklarını kullanamayacağı, yine davacının ayıplı ifa hükümlerine göre geçerli bir sözleşmeden dönme beyanı bulunmaması nedeniyle de satım sözleşmesi ile bağlı olduğu ve sözleşmedeki satış bedelini ödemekle mükellef olduğu, yukarıda da bahsedildiği gibi taraflar arasında çekişmesiz olan bakiye satış bedelinin ------ olduğu, yine işlemiş faiz yönünden davacının--------------ihtarnamesi ile temerrüte düşürüldüğü, her ne...

        Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamalarında belirtildiği şekilde, satış bedelinden indirilmesi gereken miktarın tespitinde, nispi metod uygulanarak dava konusu aracın tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız (kilometre ile oynanmamış) ikinci el rayiç değeri ile mevcut ayıplı ikinci el rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı (bu iki değer birbirine bölünmeli) ve tespit edilecek bu oran da satış bedeline (yeminle ilgili yukarıda bahsi geçen hususta oluşacak sonuçta da gözetilerek) uygulanarak, (nispi yönteme göre ödenecek Bedel=Kararlaştırılan Bedel (satış bedeli) x Ayıplı Değer/(bölü) Ayıpsız Bedel şeklinde orantı kurularak bulunan rakamın, satış bedelinden mahsubu ile bulunan miktar olup) satış bedelinden indirilmesi gereken miktar bu şekilde belirlenerek, ayrıca davacı tarafından dava dışı Kazım Kara tarafından yapılan bir kısım masrafların da kendisi tarafından araç geri alındığı sırada...

        Noterliği 22/08/2016 tarihli araç satış sözleşmesi ile 34 XX 969 plakalı aracın davacı tarafından davalıdan satın alındığı, devir tarihinden sonra dava konusu aracın yağmur yağdığında tavan bölgesinden araç içerisine su alması sebebiyle ayıplı olduğu iddiası ile işbu tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/372 Esas KARAR NO:2023/429 DAVA:Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:01/09/2020 KARAR TARİHİ:11/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ---- tarihli fatura ile 0 km yeni olarak satın alındığı; davalı ------ olduğunu, aracın herhangi bir kazaya karışmadığını, bütün bakımlarının yetkili servislerde yapıldığını, araç yaklaşık 60.000 km kullanıldığı sırada sol yan arka taraf boyasının attığının fark edilmesi üzerine yetkili serviste incelendiği ve sol tarafın tamamen boyalı olduğunun tespit edildiğini, ---------- tarihli bilirkişi raporunda da aracın sol tarafının tamamen boyalı olduğunun tespit edildiğini, araçtaki boya gizli ayıbının satış anında gizlenmesi nedeniyle zarara uğradığı açıklanarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, ------ plakalı aracın ayıpsız misli ile...

          Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir 1-Dava,araç satış sözleşmesinden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olup,uyuşmazlığın 4077 Sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece,uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile bakılıp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu