Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-bedelin iadesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava konusu aracın mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonucu ayıplı olduğu belirlenerek mahkemece satım akdinin feshine karar verilmiştir. Bu durumda, akit feshedildiğinden taraflar aldıklarını iade ile yükümlü olup, birbirlerinden kâr kaybı veya gelir kazancı talep edemezler. O halde mahkemece, akdin feshine karar verildikten sonra satış bedelinin tamamının alıcı davacıya iadesi gerekirken yazılı şekilde, araç kullanımından menfaat elde edildiği ve bunun bedelden tenzili gerektiği gerekçesiyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    ödenen 21.870,00 YTL mahsup edilerek, bakiye 5.075,00 YTL'nin ihtar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesin'!...

      İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davalıdan satın almış olduğu davaya konu ürünlerin ayıplı olduğunun sabit olduğunu, bu nedenle sözleşmenin feshi ile bedel iadesine karar verilmesi gerekirken bedelden indirime karar verilmesinin doğru olmadığını beyanla , hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede; Dava, davacı tarafından davalı şirketten satın alınan dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu gerekçesiyle 6502 sayılı yasa uyarınca seçimlik haklardan sözleşmenin feshi bedel iadesi istemine ilişkindir....

      Tic.San A.Ş aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne, 22.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı .... San. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyleki; 1-Davacının temyizi yönünden; davacı ayıplı araç satışı nedeniyle sözleşmenin feshi,aracın misli ile değiştirilmesi ya da bedelin ödenmesi talebinde bulunmuş olup,mahkemece misli ile değiştirme talebi reddedilip,araç bedeline hükmedildiğine göre aracın fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken, 2.el rayiç değerine göre hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir....

        Davalı-karşı davacı, davacıların çekişmeli binayı anahtar teslim şartıyla satmalarına karşın oturulabilir hale getirmediklerini, belediyeden alınması gerekli ruhsatları almadıklarını, taraflar arasındaki sözleşmenin feshine davacıların kusurlu eylemleri ile sebep olduklarını, bu nedenle verdiklerini geri istemeyeceklerini belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davada da, kendisine ayıplı mal satıldığını, karşı davalıların akde aykırı davrandıklarını, her ne kadar istirdat davasında bir kısım zararının tazminine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölgede taşınmaz fiyatlarının çok fazla değerlendiğini, temlik karşılığı ödenen bedelin ise buharlaştığını, çekişmeli taşınmazın dava tarihi itibariyle en az 150.000,00-TL değerinde olduğunu, bu nedenle munzam zararının bulunduğunu, ayrıca yurtdışından tatile geldiğinde kalmak amacıyla satın aldığı dava konusu taşınmazın ayıplı olması nedeniyle tatil zamanı akrabalarında kalmak zorunda kaldığını, mağduriyet yaşadğını, çekişme...

          İSTİNAF NEDENLER : Davacı vekili müvekkilinin leasing ile kiraladığı iş makinesinin ayıplı olduğu ortaya çıktığı için öncelikle aracın değişimini, aksi halde ödenen tüm bedelin iadesini talep ettiklerini ,dava konusu aracın satıcısı ile onarımı yapamayan şirketleri davalı gösterdiklerini, dava devam ederken müvekkilimin zilyetliğindeki aracı, davanın ihbar edildiği finans şirketi taksitlerin ödenmemesi nedeniyle teslim aldığını, araca el konulması nedeniyle aracın tüm bedelinin iadesi aksi halde misliyle değiştirilmesi talebinin ıslaha gerek olmaksızın kendiliğinden aracı kullanmaktan doğan zararın ve ödenen miktarın iadesi şeklinde değişmesi gerektiğini, ancak mahkemenin bu durumu dikkate almaksızın davanın reddine karar verdiğini, mahkemenin husumet yokluğu ile davayı reddetmişse de ihbar olunan finans şirketinin ayıp nedeniyle müvekkiline yetki verip vermediği yada finans şirketinin davalılara ayrıca bir dava açıp açmadığı, davanın ihbarıyla müvekkilinin sorumluluğunun kalktığı hususlarının...

            kaydı ile satım bedelinin bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan raporda 86.250,00 TL olduğu bildirildiğinden aracın satışı için davalı tarafa ödenen tutardan bu tutar mahsup edilerek---- davacı zararı mahkememizce hüküm altına alınarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının her arızada parça değişimi veya bakım yaparak davacıyı mevcut ayıp nedeni ile oyaladığından ve gerekse davanın açıldığında iki yıllık garanti süresi dolmadığından davalının zamanaşımı def’inin reddine, davacının B.K.’nun 202/1. maddesi hükmü doğrultusunda sözleşmeyi fesih ile ödediği parayı talep etme hakkının doğduğu, bu nedenle davanın kabulüne aracın davalı adına tescilinin sağlanıp fiilen davalıya teslim şartı ile 152.446.00 YTL alacağın temerrüt tarihi 27.02.2007 tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili ile müdahil vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle garanti şartlarında da belirttiği gibi garanti süresi içinde kalmak kaydıyla bir yıl içinde aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanmış olmasına, mahkemenin bedel indirimi yerine sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin talep edilme...

                Tüketici Mahkemesince ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshinin tespiti ile ödenen bedelin iadesi talebi gayrimenkulün aynına ilişkin bir dava olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacının eldeki davadaki talebi sözleşmenin feshi ile ödediklerini iddia ettiği bedelin tahsiline ilişkin olup, yargılama esnasında da taşınmazın aynına ilişkin araştırmayı ve tartışmayı gerektiricek bir hususta yoktur. Bu itibarla, eldeki davanın taşınmazın aynına ilişkin dava gibi değerlendirilmesi mümkün olmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/02/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/3 Değişik iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, sözleşmenin süresi içerisinde gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talep edilmiş olup, davalı ise süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığından beyanında davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu