Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/110 D.İş dosyasından delil tespiti yaptırıldığı; delil tespiti dosyasında alınan raporda ürünlerin kendisinden beklenen faydayı sağlamadığı, gerekli nitelikleri taşımadığı, bu nedenle ürünlerin gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği ve zarar miktarının 29.375,00 TL olarak hesaplandığı; davalı satıcıdan alınan ürünlerin bedellerinin iadesi ile birlikte, ürünlerde ortaya çıkan ayıp nedeniyle uğramış oldukları zararın fazlaya dair tüm talep ye dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL tutarındaki zararlar ile yapılan giderlerin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tarafımıza ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....

    Davacı istinafa cevap dilekçesinde özetle; -Davalı şirket tarafından istinaf harcının ve masrafı eksik yatırılmış olmadığını, gecikmeye mahal vermemek adına davalıya ivedilikle harç tamamlama müzekkeresi gönderilmesini talep ettiklerini, davalı şirketin istinaf dilekçesinde öne sürdüğü soyut gerekçelerin, yargılama süresince sundukları arıza kayıtlarının, mahallinde alınan keşif ve bilirkişi raporu ile açıkça çeliştiğini ve sözleşmenin iptalini gerekli kıldığını, istinaf dilekçesinde ürünlerin ayıplı olduğu ve ayıpsız misli ile değişim teklifinde bulunulduğu ifade edilmiş olmakla, esasen davalı şirket de ürünlerin ayıplı olduğunu doğruladığını ve kendi içinde çeliştiğini, -İzleyen süreçte yeni gönderilen baza demiri yine hasarlı ve ayıplı olarak kum içerisinde geldiğini ve getiren ustaya demirin neden bu kadar pis ve hasarlı geldiği sorulduğunda "Elimizdeki en temiz ürün bu, bize de bu şekilde geliyor." yanıtı alındığını, bunun üzerine vekil edenin mağazaya giderek o dönem şube müdürü...

    DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, Ayıplı maldan dolayı bedel iadesi talebidir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Davacı vekili, davalı Polsan A.Ş'den diğer davalı Cemre Koltuğun üretmiş olduğu mobilyaları satın aldığını, mobilyalarda kısa sürede deforme meydana gelip, kullanılmaz hale geldiğinden ayıplı malın iadesi ile bedelinin yasal faizi ile birlikte taraflardan alınmasını talep etmiştir. Davalı Cemre Koltuk San-Metin Tahirler vekili davaya konu ürünün kendileri tarafından satılmayıp, husumet itirazlarının olduğunu, mobilya satın alınan şirket olan Polsan A.Ş'nin kendilerinin bayii olmadığından, davanın reddini talep etmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda; dava konusu yağ çözücü kimyasal solvent ürünü ayıplı olup, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, davacının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu, davacının talebinde haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 9.658,44 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, ayıplı olduğu iddia edilen mallar nedeni ile ayıplı malların bedelinin ve ayıplı malların kullanılmasından kaynaklanan zararın tahsili isteminden ibarettir. Uyuşmazlık, satışa konu malların ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı noktalarında toplanmaktadır. Somut olayda; mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu gerekli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine olanak verecek açıklıkta da değildir....

      den satın aldığı diğer davalı ... tarafından üretilen otomobilin tüm çalışır sisteminin kilitlenmesi suretiyle ayıplı çıktığını ileri sürerek müvekkilinin ödediği araç bedeli 78.500,00 TL'nin reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile aracın davalıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, TTK'nın 25/4. maddesinde düzenlenen 6 aylık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmadığını, müvekkili ile davacı arasında satım akdi bulunmadığından müvekkiline karşı husumet yöneltilemeyeceğini, davacının yasal sürede ayıp ihbarında bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Davalı ... Vekili, araçta hatalı üretimin söz konusu olmadığını, arızanın kullanım hatasına bağlı olduğunu, davacının bedel talebinin kabulü halinde bu değerden kullanılan süre gözetilerek hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; tamir için ...'...

        -TL'lik alacağı olduğunun bildirildiğini ve aynı sebeplerle icra takibine itiraz edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişki ile davacı karşı davalının yükümlülükleri kapsamında davacı-karşı davalı şirketin ağır kusuru ve yükümlülüklerine aykırı hareketleri sebebiyle yapılan ödemeler ve uğranılan maddi zararın iddia edilen miktardan çok fazla olduğunu, müvekkiline gönderilen ürünlerin gizli ayıplı olduğunu ve ayıp ihbarı süresine uyulduğunu, TTK'nın açık ayıp hükümlerine dayanılmasının mümkün olmadığını, ürünlerin ayıplı olduğunun anlaşılmasının hemen akabinde kesilen ------- yevmiye numaralı ihtarname ile ürünlerin ayıplı olduğunun karşı tarafa ihtar edildiğini, ürünlerin birçoğunda üretim hatasına rastlandığını ve bu durumun ürünlerin incelenmesinin hemen akabinde derhal davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirketin yükümlülüklere aykırı tedarik ettiği ürünler sebebiyle tedarikçiler fiyat farkı, yüzey kaplama bedeli, sökme takma işçiliği ve nakliye bedeli olmak üzere yapmış olduğu...

          Tüketici Mahkemesinin 05/03/2019 tarih ve 2017/124 Esas, 2019/81 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının davalı şirketten 30/11/2016 tarihinde mobilya satın aldığını, ürünlerin 23/12/2016'de teslim alınıp kurulumunun şirket yetkili servisince yapıldığı esnada gardrobun kapak aynasının kırıldığını, mağduriyetinin giderileceği söylenerek sıfır ayna yerine mağazada teşhir olarak kurulu ikinci el aynanın getirilip takıldığını, ancak bunun da yerine oturmadığını ve teşhir ürünü olup her kullanımında zarar gördüğünü, söz konusu ürünün ayıplı olduğunu, bu durumu şirket yetkililerine iletmesine rağmen talebini yetire getirmediklerini, noter kanalı ile ihtar göndermesine rağmen yine geri dönüş olmadığından ayıplı malın iadesi ile bedel iadesi istemi ile iş bu davayı açtığını belirterek satış bedelinin ödeme yapıldığı tarihten itibaren avans faizi ile birlikte ödenmesini dava ve talep...

          Kanundan doğan müteselsil sorumluluk hallerinin genişletilmesi ancak taraflarca aksinin kararlaştırılması ile mümkündür. (6098 sayılı TBK m.167/1) Somut olayda tarafların tüketicilere karşı birlikte sorumluluğu ve dolayısıyla rücuya esas ilişkileri 6502 sayılı TKHK m.11 belirlenmiştir. Bu haliyle Üretici ve ithalatçı ise, sadece misli değişim ve onarım talep edilmesi durumunda, satıcı ile birlikte müteselsil sorumlu olduğundan; somut olayımızdaki gibi dönme ve bedel iadesi hakkı kullanıldığı takdirde üretici ve ithalatçının tüketicilere karşı müteselsil sorumluluğundan bahsedilemeyecektir....

            inceleme sonucunda tanzim edilen teknik ve mali müşavir bilirkişi tarafından yapılan tanzim edilen bilirkişi raporunun sonuç bölümündeki tespit ve değerlendirmede;a)Dava konusu ... ... ürünlerin ayıplı-gizli ayıplı olduğu, b)Davacının ürünleri kabule zorlanamayacağı, d)Dava konusu ayıplı ürünler için davacının davalıya 9.042,11 TL+1.344.07TL = 10.386,17TL'ye KDV tutarı olan 1.869,51TL ilavesiyle toplamda 12.255,68TL ödediği, e)Davacının dava konusu ürünlerin montajını yapılarak sonradan ayıplı olduğu ve işveren tarafından kabul edilmemesi üzerine söz konusu ürünler için davacının oluşan KDV dahil yapılma bedellerinin; f)Ayıplı ürünlerin montajının yapılma bedelinin 25.000....

              TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi veya misli ile değişim veya bedel indirimi davasının, bedel iadesi ve misli ile değişim talebinin reddine, bedel indirimi talebinin kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun davacı yönünden esastan reddine, davalıların istinaf başvurusunun kararın kesin olması nedeniyle reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının...

                UYAP Entegrasyonu