ürünün, tarafımıza iadesi uygun bulunmuştur. İade faturasını 3,35 USD + KDV birim fiyatı ile düzenleyerek göndermeniz gerekmektedir." bilirkişilerce, 3 defa rapora itiraz edilmiş olmasına rağmen davalı mail cevabı görmezden gelinerek kendi varsayımları ile hesaplama yaptığını, oysa ki 3208 Kg ... ürünün ayıplı olduğu ve iadesi konusunda dava tarafları mutabık kaldığını, bilirkişiler davalı mail cevabında yer alan 3208 Kg ... ürünün iadesini kabul etmediğini, fakat 3,35 USD birim fiyattan ürün iadesini kabul ederek yalnızca 1730 kg ürün üzerinden hesaplama yaptığını, bilirkişilerin çelişkili hesap ve kabullerine dayanılarak verilen kısmen kabul kararı bu yönü ile hatalı olduğunu, hesaplamanın 3208 Kg ... üzerinden yapılması gerektiğini, zira davalının ürün iadesine dair iradesi açık ve ispatlı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitini talep etmiştir....
Davacı, davalıdan aldığı ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ederek Sudanlı bir firmaya ürünlerin ayıplı ollmasından dolayı yaptığı 12.600,00 USD indirimi davalıya yansıttığını, ayrıca ayıplı malların iadesi konusunda davalıyla mutabakata vardıklarını, iade edilecek ürünlerin 3208 kg ambalaj malzemesi olduğunu, ayrıca davalı tarafından davacıya fatura edilen 4.007,00 TL borcu da kabul etmediğini beyan etmiştir. Davacının ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafından davalıya kesilmiş bir iade faturasının bulunmadığı, davacının davalıya 31/12/2015 tarihi itibariyle 85.866,45 TL borçlu bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı davalı tarafından kendisine gönderilen e mailde 3208 kg ürünün iadesinin uygun bulunduğunu belirttiği halde bilirkişilerce 1730 kg ürün üzerinden hesaplama yaptıklarını beyan ederek hesaplamanın 3208 kg üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini beyan etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı hizmet nedeni ile bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ingilizce eğitim almak için davalı şirkete 3.800,00 TL bedel karşılığında kayıt yaptırdığını, ilk kurda başarısız olması üzerine kuru tekrar etmek istediğini ancak davalının, devamsızlığını ileri sürerek eğitimin tekrar verilmesinin mümkün olmadığını belirtiklerini, ayrıca kalorifer sisteminin iyi çalışmadığını ileri sürerek, ödediği bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, ayıplı hizmet nedeni ile bedelin iadesi istemi ile eldeki davayı açmıştır....
DAVA TARİHİ : 28.02.2014 HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kısmen Ret Dava taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ayıplı imalat nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı dilekçesinde; davalı ...'a ait ......
Taraflar arasındaki ayıplı malın bedilini iadesi, manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan satın aldığı ... ayıplı olduğunu, birçok kez servise götürdüğü halde arızanın giderilemediğini öne sürerek, ödediği bedel olan 1.960 YTL ile 2.000 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalıdan satın aldığı ... bir çok kez arızalandığını ve bu arızanın giderilemediğini, ... ayıplı olduğunu belirterek, ödediği bedel ile manevi tazminatin tahsili için bu davayı açmıştır. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda aracın incelenemediği, bu nedenle ayıplı olup olmadığının tespit edilemediği, belirtilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/330 Esas KARAR NO : 2021/314 DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) DAVA TARİHİ : 04/05/2021 KARAR TARİHİ : 05/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ......
için ispatladığı düşünülse dahi davacı tarafından ------- günlük süre içerisinde ayıba ilişkin ihtarda bulunma yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davacının mesnetsiz davasının reddi gerektiğini davacının seçimlik haklarını kullanabilmesi içi öncelikle ürünlerin ayıplı olması gerektiğini ancak davacının ürünlerin ayıplı olduğuna dair herhangi bir delil sunmadığını, ayrıca davacının zararını ispatlayamamış olması nedeniyle mahrum kalınan kar talebinin de kabulünün mümkün olmadığını, bütün bu nedenlerle davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini ve tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa bırakılmasını talep etmiştir....
Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış 2012/4839-10439 sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir. Ancak satış sözleşmesi yapıldığı anda telefonun klonlanmış olup olmadığı, satış sonrası tüketici tarafından klonlama yapılıp yapılmadığı, ayıbın gizli ayıpmı; açık ayıpmı olduğu, süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı konularında Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ve mahkemece hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:......
Mahkemece, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararı içeriğine, ürünün hukuki ayıplı olduğunun anlaşıldığından, sabit olmayan itirazın reddine kesin olarak karar verilmiş; karar, yürürlükteki hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi satışa konu malın ayıplı olması halinde; tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkına sahiptir. Tüketicinin bu hakkını kullanabilmesi için satışa konu malın satış sözleşmesi yapıldığı anda ayıplı olması gerekir. Satışa konu cep telefonunun klonlandığı dosya içeriği ile sabittir....
Dava konusu araçtaki ayıbın üretimden kaynaklı gizli ayıp olduğu, sözkonusu gizli ayıp sebebiyle araçta 7.287,60- TL değer kaybı oluştuğu nazara alınmış, davacının bedel indirimi talebinin bulundu da değerlendirilerek, bu bedel üzerinden davanın satıcı Özön Petrol, Petrol ürünleri Otomobil Nakliye İnşaat Tic. San. Taah. Ltd. Şti. yönünden kabulüne karar verilmiştir. 6502 sayılı TKHK. 11/2. maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca, tüketici bedel iadesi talebini sadece (sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu) satıcıya karşı kullanabilir. Çünkü kanunda yapılan düzenlemede seçimlik haklardan onarım ve malın yenisi ile değişim taleplerinin üreticiye (ithalatçıya) karşı kullanılabileceği kabul edilmiştir. Bu nedenle ayıplı mal nedeniyle satıcı sözleşme ilişkisi nedeniyle tüketiciye karşı seçimlik hakların tamamından (bedel iadesi, yenisi ile değişim, bedelde indirim, onarım ve tazminatlar) sorumludur....