Yine davalı satıcının talebi üzerine, satıcı teknik elemanlarının nezaretinde tekrarlanan testler karşılığı 18.056,52 TL'nin davalı satıcı tarafından karşılandığı , bu bedellerden ayıplı mal teslim eden ve ikinci kez test yapılmasını isteyen davalı satıcının sorumlu olduğu gözetilerek , bu kalem alacak yönündeki talebin ise kabulüne karar vermek gerekmiş , aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulü yönünden hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; A) Davacının ödenen ayıplı mal bedeli iadesi talebinin ; Ayıplı 20.252 metre kare Geoplast marka ......
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ürünün taahhüt edilen teknik şartları taşımadığı, fırının gizli ayıplı olduğu gerekçesiyle fırının davalıya iadesine, davalıya ödenen paranın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TTK.'nın 23/1-c maddesindeki “ malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu'nun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”...
KARAR Davacı, 04/07/2009 tarihinde ... marka çift kapılı buzdolabı ve bu buzdolabına bağlı su besleme cihazını 4099,99 TL bedel ödeyerek satın aldığını ancak ürünün ayıplı olduğunu, süresinde ihbar da bulunmuş ise de netice alamadığını ileri sürerek, buzdolabının yenisi ile değişimini, mümkün olmaması halinde bedelinin iadesi ile birlikte mutfağını bu buzdolabına göre yaptırması nedeni ile aynı ölçüde buzdolabı temin edemeyeceğinden mutfağın yeniden yapılması için gerekli masraf tutarının fazlaya ililşkin haklar saklı kalmak kaydı ile 1000,00 TL'sinin üretici ve satıcı davalılardan tahsilini istemiş, aşamada 1000,00 TL yönündeki talebini 28.000,00 TL olarak ıslah etmiş, üretici hakkındaki davasını ise atiye bırakmıştır. Davalı satıcı ..., ürünün kusursuz olarak teslim edildiğini ve tüketicinin herhangi bir kusur olmadan yıllardır ürünü kullandığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
a iadesine karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi gereğince ayıplı mal satışı nedeniyle tüketici sözleşmeden dönerek bedel iadesini istediğinde satıcı bedelini iade ederken, alıcının da satışa konu ayıplı ürünü aynı anda iade etmesi gerekir. Ayıplı ürün iade edilmedikçe, satıcı ürün bedelini iade etmekte temerrüde düşmez. Somut olayda da ayıplı ürünün davalı satıcıya iade edilmediği anlaşıldığından faiz başlangıcının ayıplı ürünün iade tarihinden başlaması gerekir. Aksi düşünce, davacının sebepsiz zenginleşmesine sebep olur. Mahkemenin bu yönü göz ardı ederek aracın iadesi tarihinden itibaren avans faizine hükmetmesi gerekirken dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nun 438/7. maddesi gereğidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda; somut olayda, tüketici olan davacı ürünün ayıplı hali ile üründen beklediği yararı elde etmediği, bilirkişi marifetiyle tespit edelin ayıplar üründe halen mevcut olmakla davacının talep ettiği ücret iadesi seçimlilik hakkında haklı olduğu görülmüş olup davanın kabulü ile davaya konu yatak odası takımının satışına ilişkin olarak taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespiti ile davacının ürün nedeniyle ödemiş olduğu fatura bedeli olan 12.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davaya konu ayıplı ürünün davalının talebi halinde masrafları davalı tarafa ait olmak üzere davacı tarafından davalıya teslimine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, ayıplı mal satışından kaynaklı sözleşmenin feshi, ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
A.Ş' ye dava dışı şirket tarafından da tüketicilere satıldığını, malların ayıplı olması nedeniyle tüketicilerin dava açtığını, davanın kabul edilmesi üzerine dava dışı şirketin ayıplı malların bedelini ödediğini, müvekkili şirkete rücu ettiğini ve davacı şirketinde bu bedeli ödediğini, davalı ithalatçı firmanın davacı şirketin ayıplı ürünler sebebiyle ödemiş olduğu bedeli karşılamakla sorumlu olacağını, müvekkilinin davalıya faturaları gönderdiğini, ancak davalının almaktan kaçınmış olduğunu ve bedeli ödemediğini iddia ederek 7.959,30 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ayıplı olduğunu ve ödeme yaptığını iddia ettiği ürünün müvekkilden satın alındığı iddiasını kabul etmediklerini, bununla birlikte ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, dava haklarının düştüğünü, müvekkiline hiçbir ihtar ya da fatura tebliğ edilmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir....
"Taraflar arasındaki anlaşmaya/sözleşmeye istinaden davacıf/alıcıya teslim edilmiş olan malın önemli derecede (yani, kendilerinden beklenen olağan faydayı sağlayamayacak derecede) ayıplı olduğunu, davacının, davalıdan,3.774,00 TL'lik satım bedelinin ladesine yönelik alacağının bulunduğunu, davacının, ayıplı malı davalıya iade etme yükümlülüğü altına girdiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir. Bilirkişiler ... ile ...'ın 27/08/2021 tarihli ek raporu incelenmiştir. "Yukarıda açıklanan nedenlerle, kök raporumuzdaki kanaatimizde değişiklik olmadığını, taraflar arasındaki anlaşmaya/sözleşmeye istinaden davacı/alıcıya teslim edilmiş olan malın önemli derecede (yani, kendilerinden beklenen olağan faydayı sağlayamayacak derecede) ayıplı olduğunu, davacının, davalıdan, 3.774,00 TL'tik satım bedelinin iadesine yönelik alacağının bulunduğunu, davacının, ayıplı malı davalıya iade etme yükümlülüğü altına girdiği yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir."...
DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6502 sayılı Tüketicininin Korunması Hakkındaki Kanundan kaynaklanan ayıplı ürünün satış bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
Bu halde mahkemece yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak, teknik şartname ve ürünün piyasadaki durumu da değerlendirilerek davaya konu engelli asansörünün ayıplı olup olmadığı var ise ürünün ayıplı olduğu hususunun teslim sırasında açıkça belli ve anlaşılabilir(açık ayıp) olup olmadığı, ayıp teslim anında açıkça belli değilse yapılan inceleme(muayene) sonucunda malın ayıplı olduğunun anlaşılabilecek nitelikte olup olmadığı, satılanda olağan bir gözden geçirme ve TTK 23/1-c maddesi anlamında muayeneyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunup bulunmadığı, ayıbın malın kullanılmasıyla birlikte sonradan anlaşılacak(gizli ayıp) nitelikte olup olmadığı, ayıbın varsa davalının garantisi kapsamında kalıp kalmadığı, ayıbın onarılıp onarılamayacağı, varsa ayıbın giderilmesi için gerekli olan masraf tutarı, ayıbın niteliği ile engelli asansörünün bedelinin iadesi talebinin orantılı/makul olup olmadığı, bedel iadesi makul ve orantılı değilse ayıp oranındaki indirim bedelinin tespiti yapılarak oluşacak...