Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunularak bedelde indirim yerine ürünlerin ayıpsız misliyle değiştirilmesi talep edilmiştir. Tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre ayıp ihbarının süresinde olduğu ve sözleşmeden kaynaklanan on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı davacının raporda tespit edilen ayıp durumuna göre TBK'nın 227. maddesindeki hangi seçimlik hakların kullanılabileceği değerlendirilmiştir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 227. Maddesine göre; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme....
ayıp sebebiyle uğradığı zarar miktarı hesaplattırılıp iş bedeli, ayıp nedeniyle uğranılan zarar ve menfi tespit istemli olarak ayrı ayrı dava açıldığı, birleştirilmiş olsalar dahi davalar bağımsızlıklarını muhafaza ettiklerinden, asıl ve birleşen davada ayrı ayrı sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, üzerinde inceleme yapılamayan ürünler de ayıplı kabul edilerek eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümlerin ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya incelendi; Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece misli ile değişim yönünde davanın kabulüne karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. (I)Servis kayıtlarına göre araçtaki yağ eksilmesinin ilk kez 15/12/2017 tarihli bakımda ileri sürüldüğü, davanın ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı ve ayıbın gizli olduğu dikkate alındığında davalının zamanaşımına yönelik savunması yerinde görülmemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya incelendi; Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece misli ile değişim yönünde davanın kabulüne karar verildiği, davalının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. (I)Servis kayıtlarına göre araçtaki yağ eksilmesinin ilk kez 15/12/2017 tarihli bakımda ileri sürüldüğü, davanın ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı ve ayıbın gizli olduğu dikkate alındığında davalının zamanaşımına yönelik savunması yerinde görülmemiştir....
Taraflar arasında ev tadilatı hususunda, el yazılı iki ayrı sözleşme yapıldığı çekişmeli olmayıp,uyuşmazlık eserin kabule icbar edilemeyecek ölçüde ayıplı olup olmadığı, bedelde indirim gerekip gerekmediği, ayıbın niteliği, giderim bedeli, usulüne uygun ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı noktalarında toplanmaktadır....
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporuna göre; davaya konu edilen .... plaklı araçta gizli ayıbın bulunduğu, 21/05/2023 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve davacının 106.734,32 TL gizli ayıp nedeniyle bedelde indirim hakkı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....
Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yerel mahkemece, istinaf mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu, dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından ürünlere ilişkin ayıp ihbarının süresinde bulunduğunun kabululünün gerektiği, sipariş edilen 3500 adet ajandanın 1.910 tanesinin dağıtılmış olduğu, kalan ajandalar bakımından ise sözleşmede belirtilen özellikleri taşımadığı gerekçesi ile belirlenen bedelin ödenmemesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu, davalı ürünleri teslim aldığında ayıp ihbarında bulunduğu, ancak akabinde ürünleri dağıtmak suretiyle zımni olarak kabul ettiği, davalının cevap dilekçesinde bedelde indirim talebinde bulunmadığı, davalının zımni kabulü sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davalının İstanbul ... İcra dairesinin ......