Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bedelinden indirim kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin bayii olması sebebiyle husumet yöneltilemeyeceğini, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, araçta üretimden kaynaklı bir ayıp bulunmadığını, delil tespiti raporunu kabul etmediklerini beyanla , davanın reddini istemiştir. YEREL MAHKEME KARARI: Antalya 1.Tüketici Mahkemesi'nin 2021/112 Esas, 2021/250 Karar sayılı 27/10/2021 tarihli kararı ile; "davacının ayıpsız misli ile değişim davasının reddine, davacının ayıp oranında indirim davasının kısmen kabulü ile, 4.007,82- TL ayıp oranında indirim bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine," şeklinde karar verilmiştir....

    DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/10/2021 KARAR TARİHİ : 06/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 09/09/2021 tarihinde müvekkilinin davalıdan araç satın aldığını, aynı gün yapılan ekspertiz incelemesinde aracın ayıpsız olduğunun tespit edildiğini, ertesi gün yaptırılan kontrollerde ise araçta bir çok gizli ayıbın ortaya çıktığını, müvekkil tarafından tamiratın yaptırıldığını, 23.500 TL masrafın olduğunu, ayıp tespitinin 27/09/2021 olduğunu, aracın pert kayıtlı, şasinin eğik, şanzumanın tamamen değiştirilmek zorunda kalındığını, 28/09/2021 tarihinde davalıya ayıp ihbarının yapıldığını, arabuluculuğun anlaşamama ile sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle şimdilik 6.000 TL ayıp oranında bedelde indirim yapılmasını talep ve dava etmiştir....

      Her ne kadar davacının talebi bedel iadesine ilişkin olsa da, "çoğun içinde azı da vardır" kuralı gereğince davacının ilgili araçta ayıp bulunması ve koşulları oluşması halinde, ıslaha dahi gerek olmaksızın ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim istemeye hakkı olduğu kabul edilmelidir. Davacı da dava diekçesinde terditli olarak satış bedelinden indirim yapılmaıs talebinde bulunmuştuır. (Emsal Yargıtay 3.HD'nin 14.06.2021 tarih, 2020/5500 Esas ve 2021/6438 Karar sayılı ilamı). Davada talep edilen alacak ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkin olup yerleşik yargı kararlarına göre ayıp oranında bedelde indirim miktarı nispi metoda göre hesaplanmalıdır....

      O halde mahkemece, aracın km.sinin değiştirilip değiştirilmediğinin tespiti, gizli ayıp nedeni ile davacının talep edebileceği bedelde indirim miktarının belirlenmesi ve ayrıca davacının talep ettiği masrafların araçta tespit edilen gizli ayıptan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, masrfaların neler olduğu ve rayice uygun olup olmadığının tespitini içeren mahkeme, taraf ve kanun yolu denetimine açık bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür....

        DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin -----yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile satın aldığını, araç müvekkili şirketçe satın alındıktan sonra aracın airbaglerinin daha önce açılmış olduğu, orijinal olmayan airbagler ile değiştirilmiş olduğunu, bu hususlar nedeniyle kaza anında airbaglerin açılmayacağının tespit edildiğini, araçta mevcut olan bu ayıba satış ilanında ve ihale açıklamasında yer verilmediğini, müvekkili şirketin hiçbir şekilde ayıptan haberdar edilmediğini, ayıbın ekspertiz raporunda da tespit edilemediğini, bu hususun gizli ayıp niteliği taşıdığını, araçtaki ayıbın müvekkili şirket tarafından tespit edildikten sonra ---- tarihli ihtarnamesi ile davalı şirkete ayıp ihbarında bulunduklarını, ihtarnamede '' ayıp oranında bedelde indirim'' haklarını kullandıklarını bildirdiklerini ve ödeme yapılmasını talep ettiklerini, fakat davalı şirketin ödeme yapmadığını, araçtaki ayıbın niteliği ve ayıp nedeniyle indirilecek bedelin tespiti talebiyle yaptıkları...

          Toplanan deliller, içtihatlar, yasal düzenlemeler, tüm dosya kapsamı ve bilirkişilerin raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; Dava konusu uyuşmazlığın sözleşmeye konu aracın ayıplı olması nedeniyle, ödenen bedeli faizi ile birlikte iadesi, bu talebin kabul edilmemesi halinde, terditli olarak ayıplı aracın ayıpsız misli ile değişimi talebi olup, bu talebin de kabul edilmemesi halinde ayıp oranında indirim yapılarak belirlenen tutarın davacıya ödenmesi talep edilmiştir. Davacı vekili, 08.02.2021 tarihli dilekçesi ile, talebini ayıp oranında bedelde indirim olarak ıslah etmiştir. Davacı taraf dava açarken seçimlik hakkını bedel iadesi hakkından yana kullanmıştır. Seçimlik hak yenilik doğurucu bir hak olduğundan, kullanıldıktan sonra, ıslah veya başka herhangi bir yolla değiştirilemeyeceği öngörülmüş ise de, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/1594 e. 2019/1391 k....

          Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; taşınmazın ayıpsız misli ile değişme imkanının bulunmama gerçeği ile taleplerinin satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme şeklinde değiştirilmesi, taşınmazın satış tarihi olan 26/04/2005 tarihi itibari ile satış bedelinin 49.200,00- TL olduğu ve o tarih itibari ile mevcut ayıp nedeni ile %25 değer kaybının olduğu belirlenmiş olmakla, 12.300,00- TL değer kaybı mevcut olup bu bedelin taşınmazın satış tarihi olan 26/04/2005 tarihinden itibaren (bu tarihte ödenmemesi gerekir iken fazladan ödenmiş olması sebebiyle) davalının tacir olması sebebiyle işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline dair ıslah dilekçesi sunmuş olduğu görülmüştür....

          Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ayıplı ifa sebebiyle doğan zararın tazmini için açılan bu davanın kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacının 2012 yılından beri teslim aldığı mallarda muayene ve ihbar yükümlülüğüne uymadığını, satılan malda ayıp bulunmadığını, TBK'nın 227. maddesi gereği satılanın onarılması veya bedelde indirim talep edebilecek olan davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanarak dava değerinin tamamını isteyemeyeceğini, davacının satılandan elde ettiği menfaatleri de mahsup etmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davanın açıldığı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/1470 esas ve 2015/453 karar sayılı ve 28.04.2015 tarihli kararı ile davalının yetki itirazının kabulüne, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetkili olduğuna karar verilmiş, davacı vekilince süresi içerisinde başvurulması üzerine yetkili mahkemede yargılamaya devam olunmuştur....

            İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, dava konusu bağımsız bölümün ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedelde indirim istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu