Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkememizce ----- olup olmadığı, ayıp varsa ---- ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbar süreleri, sözleşme hükümleri, taraf iddiası ve savunmaları, mahkemece alınan Bilirkişi Raporu, geçici kabul tutanağı, davacının sunduğu---- davacı tarafından ------ verilmesine ilişkin kontrol raporunun değerlendirilmesine, geçici kabul tutanağında belirtilen eksikliklerin ayıp olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği, davacının ---- bu haliyle kabul etmesinin uygun olup olamayacağı,-- teslim tarihi ve dolayısıyla kullanım süresi de gözetilerek mevcut eksikliklerin kullanımdan kaynaklı olup olmadığı, asansör ayıplı ise ve bedelde indirim hususunun değerlendirilmesi hususlarının değerlendirilmesi amacıyla 2. Rapor alınmıştır....

    İlk derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporuna göre ayıp incelemesi için fatura içeriği ürünlerin tamamı üzerine de ya da büyük bir kısmı üzerinde en azından inceleme yapılarak sağlıklı sonuç almak mümkün olup iş bu davada numuneler üzerinden inceleme yapılmış olup ürünler zaten yurt dışına işlenip satıldığından fiilen tamamı üzerinde inceleme imkanı yapma olanağı bulunmadığı da gözetilerek ayıplı ürün var idi ise davalı tarafın ayıplı olduğu iddia edilen ürünleri neden kestiğinin ve diktiğinin anlaşılamadığı, kalan ürünlerin tamamının gönderilmiş olduğu, bedelde indirim iddiasının kanıtlanamadığı dikkate alınarak davalının itirazları yerinde görülmemiş davaya devam olunarak mahkemece depo emrine esas alacak tutarının davalı tarafından mahkeme veznesine yatırıldığı, depo emrinin yerine getirilmesi sebebiyle iflas talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45....

      Davalı yüklenici şirket vekili ayıplı imalâtın sözkonusu olmadığını, gerekli teslim ve montaj işlemlerini yaptıklarını, kendilerine süresi içerisinde ayıp ihbarının yapılmadığını bildirmiş, dava konusu yapılan iş bedelinin kendilerine ödenmediği konusunda bir savunmada bulunmamıştır. Dosyada bulunan 05.05.2009 tarihli irsaliyeli fatura içeriğinden iş bedelinin KDV dahil ....296,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada teslime ilişkin başka bir belge bulunmadığından yakıt depolarının tesliminin fatura tarihinde yapıldığı kabul edilmiştir. Davacı şirket tarafından davalı yüklenici şirkete gönderilen ....09.2009 tarihli ihtarname ayıp ihbarı niteliğindedir. Dosyada bulunan 04.03.2011 günlü bilirkişi raporunda ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu açıklanmıştır. Bu durumda ayıbın ortaya çıkmasından itibaren süresinde davalı yüklenici şirkete ayıp ihbarının yapıldığı sonucuna varılmıştır....

        Noterliği 28.10.2019 tarihli noter satış sözleşmesi ile 63.000,00 TL bedelle davalıdan satın aldığını, aracın davacıya teslim edildiğinde kilometresinin 115.999 olduğunun beyan edilmesine rağmen 63.616 kilometresinin düşürüldüğününün TÜVTÜRK ve servis kayıtları ile tespit edildiğini, davalı satıcının kilometre düşürülmesi nedeniyle vaki ayıptan ayıbı bilmese bile sorumlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL ayıp oranında bedelde indirim talep ve dava etmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalılardan satın aldığı aracın 9 ay içinde 20 defa arıza yapması nedeniyle araçtan gerektiği gibi yararlanılamadığını, yapılan tespite göre araçtaki arızaların bir kısmının hayati tehlike yaratabileceğinin ve üretim hatası olduğunun belirlendiğini ileri sürerek araç bedelinin iadesine veya bedelde indirim yapılarak tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkilinden satın aldığı aracın kullanımdan ve dış şartlardan kaynaklanan arızaları dışında üretim kaynaklı arızasının bulunmadığını, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Davanın KABULÜ ile; Davaya konu araç sebebiyle ayıp oranında indirim bedeli olarak 7.000,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirket servisinde yapılan incelemede davacının ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme talebini gerektirecek herhangi bir ayıba rastlanılmadığını; bu nedenle davanın reddinin gerektiğini; davanın üretici firmaya açılması ve üretici firmanın davalı olarak davaya katılması gerekirken üretici firmanın ihbar edilen olarak davaya kabul edilmesi hukuka uygun olmadığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur....

          DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava araç satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle bedelde indirim istemine ilişkindir. Öncelikle aracın parçalarının değiştirilmesi, motorunun sökülmesi ve takılmasının gizli ayıp niteliğinde olduğunun kabulü gerekecektir. ( Emsal Yargıtay HGK'nın 08.10.2019 Tarih, 2017/947 Esas ve 2019/999 Karar sayılı ilamı) Ayıp ihbarı def'i niteliğinde olup, bu hususun davalılar tarafından cevap dilekçesinde ayıbın süresinde ihbar edilmediğinin ileri sürülmesi gerekmektedir. (Emsal Yargıtay HGK'nın 04/05/2016 tarih, 2014/13- 1125 Esas ve 2016/587 Karar sayılı ilamı, benzer Yargıtay 3....

          Noterliği'nin 15058 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile yapıldığını, ancak yine olumlu bir dönüş alınamadığını, müvekkilinin, 54.000 Km'de olduğunu zannederek aldığı araç sebebiyle oldukça mağdur edildiğini, aracın kilometresinin gerçekte çok yüksek olması sebebiyle aracı satmakta dahi zorlandığını ve satın aldığı bedelin çok daha altında rakamlarla karşı karşıya kaldığını belirterek; aracın 54.000 Km'de olduğuna yönelik yanılgı oluşturularak satılan aracın o dönemki gerçek kilometre ve bedelinin tespiti ile müvekkilinin ödemiş olduğu 74.250- TL. arasında farkın tespit edilerek ayıp oranında indirim yapılmasını ve bu farkın müvekkile iadesine karar verilmesini, davacının davalıdan satın aldığı aracın kilometresinin düşürüldüğünün anlaşılması sebebiyle ayıp oranında bedelde indirim yapılarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000- TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili ıslah dilekçesiyle özetle, taleplerini 12.000- TL'na yükseltmiştir...

          Aksi takdirde, bu hükmün yaptığı gönderme sebebiyle aynı yasanın 249. maddesi uyarınca kiracının kiralayanın ayıba karşı tekeffül borcu sebebiyle bazı hakları kullanması söz konusu olur. O halde davalı, gerek icra takibine itiraz dilekçesinde gerekse mahkemede yaptığı savunmalarında ayıplı teslimi nedeniyle kira bedelinden indirim istediğini, itiraz ettiği takip konusu alacağın bir kısmını bunun için alıkoyduğunu bildirdiğinden bu savunma üzerinde durulmalıdır. Hasılat kira sözleşmesinde kiralayanın ayıba karşı sorumlu tutulmasında aranan en önemli koşul kiracının ayıp ihbarında bulunmasıdır. Kiracının ayıp ihbar bildirimi kiralayana ayıba karşı tekeffül sebebiyle haklarını kullanacağını bildirmesi demektir. Ancak belirtilmelidir ki ayıp, meydana çıkınca kiracı aktin sonunu beklememeli, ayıpları makul bir süre içerisinde kiralayana ihbar etmelidir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI : 2020/118 ESAS - 2021/340 KARAR DAVA KONUSU : Araç Satımından Kaynaklı Ayıp Oranında Bedelde İndirim KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            UYAP Entegrasyonu