Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda davacı Abdullah'ın ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (103,93TL+501,13TL) 605,06- TL, davacı Saleh'in ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (160,71TL+774,93TL) 935,64- TL, davacı Barika'nın ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (160,71TL+774,93TL) 935,64- TL, davacı Onur'un ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (128,57TL+619,95TL) 748,52- TL, davacı Ayşegül'ün ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş nedeniyle talep edebileceği tazminat miktarının (128,57TL+619,95TL) 748,52- TL talep edebileceği anlaşılmıştır....

bildirimi yükümlülüğüne uymamış olması nedeniyle davanın esasa girişilmezden evvel reddine, esas yönünden haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine, davacının haksız ve hukuka aykırı tazminat taleplerinin reddine, yargılama giderleri ile yasal vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, güncel bam kararlarında bu hususun satıcının hileli davranışı sebebi ile yapılması nedeniyle, açık ayıp olamayacağı, gizli ayıp niteliğinde olduğu ve satıcının bu durumda ağır kusurlu olduğu kabul edilmesine rağmen yerel mahkeme, m² eksikliğinin bilirkişi marifetiyle yapılacak bir hesaplama ile ortaya çıkarılabileceğini, bu nedenle m² eksikliğinin açık ayıp niteliğinde olduğunu kabul ettiğini, açık ayıp, basit ve yüzeysel bir muayene ile tespit edilebilen ayıp olup dava konusu bağımsız bölümdeki m² eksikliğinin ilk başta ve basit bir muayene ile tespit edilmesinin mümkün olmadığını, zira teslim edilen dairedeki eksikliğin tek bir alanda toplanmadığını, anlaşılamayacak ölçülerde odalara ve evin diğer bölümlerine dağıtıldığının dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarıyla da sabit olup gizli ayıp olarak değerlendirilmesi gerektiğini, açık olan bu durumla ilgili yerel mahkemenin açık ayıp değerlendirmesinde...

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı hizmet nedeniyle maddi manevi tazminat davası olup ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne 7.262TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

      Somut olayda; davacı alıcı tarafından davalı satıcıdan 09/07/2018 tarihinde 85.000 TL bedel ile satın alınan 34 XX 640 plakalı aracın satış sonrası ayıbının ortaya çıkması üzerine seçimlik haklardan ayıp oranında indirim şekliyle maddi tazminat ve ayrıca manevi acı karşılığı manevi tazminat talepleriyle açılan davada mahkemesince nispi metoda göre maddi tazminat yönüyle nispi metoda göre belirlenen ayıp bedeli yönünden kabule, manevi tazminat talebi yönünden redde ilişkin kurulan hüküm taraf vekillerince yukarıda ayrıntılarıyla belirtilen sebeplerle istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede; Ayıp ihbarının yapılmadığına yönelik sebebin 6098 sayılı TBK’nun ayıba karşı tekeffül hukuki kurumunu düzenleyen 219 ve devamı maddelerine bakmak gerekir. Davacı 6098 sayılı TBK 219 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır....

      Borçlar Kanununa göre bir maldaki ayıp; satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. “Ayıp” kavramı ile “eksik iş” kavramları birbirinden farklıdır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Eksik iş ise; sözleşme konusu işlerin yapılmamasıdır; başka bir deyişle, hiç yapılmayan iş eksik iştir. Eksik işin tanımı kanunlarımızda yapılmamıştır. Ayıp; maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Maddi ayıp; bir malda madden hata bulunmasıdır (Ör: Malın yırtık, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp; malın kullanımının hukuken sınırlandırılmasıdır (Ör: Malın üzerinde takyitler bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise; malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır....

        Borçlar Kanununa göre bir maldaki ayıp; satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. “Ayıp” kavramı ile “eksik iş” kavramları birbirinden farklıdır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Eksik iş ise; sözleşme konusu işlerin yapılmamasıdır; başka bir deyişle, hiç yapılmayan iş eksik iştir. Eksik işin tanımı kanunlarımızda yapılmamıştır. Ayıp; maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Maddi ayıp; bir malda madden hata bulunmasıdır (Ör: Malın yırtık, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp; malın kullanımının hukuken sınırlandırılmasıdır (Ör: Malın üzerinde takyitler bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise; malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır....

          Borçlar Kanununa göre bir maldaki ayıp; satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. “Ayıp” kavramı ile “eksik iş” kavramları birbirinden farklıdır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Eksik iş ise; sözleşme konusu işlerin yapılmamasıdır; başka bir deyişle, hiç yapılmayan iş eksik iştir. Eksik işin tanımı kanunlarımızda yapılmamıştır. Ayıp; maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Maddi ayıp; bir malda madden hata bulunmasıdır (Ör: Malın yırtık, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp; malın kullanımının hukuken sınırlandırılmasıdır (Ör: Malın üzerinde takyitler bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise; malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır....

            Borçlar Kanununa göre bir maldaki ayıp; satıcının zikir ve vaat ettiği vasıflarda veya niteliği gereği malda bulunması gereken lüzumlu vasıflarda eksiklik olmak üzere iki türde ortaya çıkabilecektir. “Ayıp” kavramı ile “eksik iş” kavramları birbirinden farklıdır. Ayıp; yasa yada sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği yada olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Eksik iş ise; sözleşme konusu işlerin yapılmamasıdır; başka bir deyişle, hiç yapılmayan iş eksik iştir. Eksik işin tanımı kanunlarımızda yapılmamıştır. Ayıp; maddi, hukuki ya da ekonomik eksiklik şeklinde ortaya çıkabilir. Maddi ayıp; bir malda madden hata bulunmasıdır (Ör: Malın yırtık, lekeli olması gibi). Hukuki ayıp; malın kullanımının hukuken sınırlandırılmasıdır (Ör: Malın üzerinde takyitler bulunması gibi). Ekonomik ayıp ise; malın iktisadi vasıflarında eksiklik olmasıdır....

              Buna göre; satılan maldaki ayıp açık ayıp niteliğinde ise, 4077 sayılı Kanun’un 4.maddesi uyarınca malın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde; gizli ayıp niteliğinde ise, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra derhal (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu’nun 27.04.2011 gün ve 2011/13-4 E.2011/230 K. sayılı ilamında da vurgulanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu