Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; 30.12.2016 tarihinde satın alınan aracın ayıplı olmasından dolayı misli ile değiştirilmesi ya da araç bedelinin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebi ile delil tespit giderleri ve mahrum kalınan süre için tazminat talebine ilişkindir. Taraflar arasında 30.12.2016 tarihinde satışı gerçekleşen dava konusu aracın ayıplı olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Çekişme, mevcut ayıbın netiliği (gizli ayıp olup olmadığı), gizli ayıp ise ayıbın önemi ve malın ayıpsız değeri ile karşılaştırıldığında ciddi bir değer kaybı oluşup oluşmayacağı, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin hakkaniyete uygun olup olmayacağı, uygun olmayacak ise ayıp nedeniyle hangi oranda indirim uygulanmasının uygun olacağı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ: Dava; Dava; alım satım nedeniyle satın alınan aracın ortaya çıkan ayıp nedeniyle ayıpsız benzeri ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde aracın iadesi ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında satıma konu ..... Plakalı ..... Marka araçta ayıbın olup olmadığı, ayıbın tespiti halinde ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, yine ayıbın tespiti halinde araçtan beklenen faydayı azaltıp azaltmadığı, ayıp değerinin ne kadar olduğu, davacının seçimlik haklarından ayıpsız misli ile değiştirilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı, bunun mümkün olmaması halinde ödenen bedelin iadesi ile aracın davalıya teslimi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır....

      Davacı 08/04/2021 tarihinde verdiği talep açıklama dilekçesi ile eksik ve ayıplı işler nedeniyle uğradığı toplam 22.367,00 TL zararının davalıdan tahsilini istediği görülmüş olmakla birlikte 4077 sayılı kanunda sınırlı olarak sayılan seçimlik haklardan ayıp oranında bedel indirimini seçtiği anlaşılmıştır. Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde; "mutlak metod", "nisbi metod" ve "tazminat metodu" adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Daire, gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan "nispi metod" olarak adlandırılan hesaplama yönteminin benimsendiğini belirtmek gerekir. Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir....

        Hukuk Dairesinin 2017/7893 Esas 2020/5432 Karar; 2017/7894 Esas 2020/5433 Karar sayılı ilamlarında bu eksikliklerin açık ayıp olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Yüksek Yargıtay emsal içtihatlarında istikrarlı olarak vurgulandığı üzere dava konusu taşınmazdaki eksikliklerin gizli veya gizlenmiş ayıp niteliğinde olmadığı,eksik ifa niteliğinde olmadığı, açık ayıp niteliğinde olduğu,açık ayıp halinde 4077 sayılı Yasanın dördüncü maddesi gereğince taşınmazın teslim tarihinden itibaren yasal 30 günlük süre içinde davacıların ayıp ihbarında bulunduklarına dair dosyada delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya uygundur. Davacılar istinaf taleplerinde haklı değillerdir....

        Ayrıca, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda; davacı alıcı tarafından açıkça konut durum tespit – teslim formunda belirtilen ayıpların, açık yada gizli ayıp olup olmadığı, bu ayıpların giderilmiş olup olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen ayıpların niteliğinin ne olduğu, “açık ayıp” ve “gizli ayıp” yönünden yasal süresi içinde ayıp ihbarından bulunulup bulunulmadığı hususlarına yeterince yer verilmediği ve açık ayıp yönünden değer düşüklüğü hesabında denetime esas olmayacak şekilde nasafet indirimi uygulandığı ayrıca bilirkişi tarafından asansör ile ilgili talep yönünden uzman bilirkişiden ayrıca rapor alınması gerektiği belirtilmesine rağmen bu eksiklik giderilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır....

          Türk Borçlar Kanununun 223.maddesine göre, "Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır." Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa bu durumu da hemen satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. TBK’nın 223. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. 4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir....

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının arka bagaj kapısı, ön kaput ve---- görünümünde montaj hissi veren ---hataları olduğundan hareketle dava açtığını, ancak söz konusu araç üzerinde yapılan kontrollerde, davacının ayıp iddialarının üreticinin öngördüğü standartlar dahilinde olduğunun anlaşıldığını, dolayısıyla ayıp iddialarının sübjektif olması nedeniyle seçimlik hakların kullanılmasının mümkün olmadığını, davacının bedel iadesi mi yoksa aracın misliyle değişimini mi talep ettiğinin sorulmasını istediklerini, üretici kaynaklı arıza iddiası nedeniyle dava konusu aracın --- davanın ihbarını istediklerini belirtmiş ve davanın reddini istemiştir....

              Ltd.Şti.cevabında, müvekkilinin ikametgahının bulunduğu Adana Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, yasal süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, dava konusu malzemelerde herhangi bir ayıp ve/veya üretim hatası bulunmadığını, boya kabarmasının pek çok nedenle olabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... Yapı Market Ltd.Şti.temsilcisi, davacı yanın bildirmesi üzerine iddia edilen kabarmaları gidip yerinde tespit ettiklerini, aynı ürünü sattıkları diğer alıcıların da aynı yönde şikayette bulunduklarını beyan etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere, asıl ve ek bilirkişi raporuna göre, davaya konu ürünlerdeki ayıbın gizli ayıp olup, ayıbın karşı tarafa derhal bildirilip, dava açıldığını, zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığı, olay nedeniyle meydana gelen zarar miktarının 43.200.00 TL.olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ......

                delil niteliğini haiz olmadığından, hatalı ve sübjektif tespitler içeren bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağından itirazları doğrultusunda araç üzerinde yeniden inceleme yapılmasına, aksi takdirde araçta üretimden kaynaklı ayıp olmadığının kabulü ile davanın esastan reddine, araçta üretim ayıbı olmadığına dair cevapları baki olmak üzere aksinin kabulü halinde de davacının maddi tazminat talebinin ispata elverişli olmaması, manevi tazminat talep hakkının da bulunmaması nedenleri ile tazminat taleplerinin herhalde reddine, kabul anlamına gelmemek üzere, mahkemece araçta üretimden kaynaklı bir ayıp olduğu ve tekrar eden arıza nedeni ile davacının diğer seçimlik haklarını kullanabileceği sonucuna varılırsa, öncelikle Yargıtay kararları doğrultusunda araçta takyidat varsa misli ile değişim istenemeyeceğinden bu talebin reddine; takyidat olmaması halinde ise var olduğu iddia edilen arızanın ücretsiz onarımla giderilebilecek nitelikte olduğu dikkate alınarak araç değişimi talebinin orantılılık...

                Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin bu dosyaya yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin 2005/49 esaslı asıl davaya ilişkin temyizi yönünden: a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. b)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca eksik ve ayıplı teslim nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmişse de davacının talep etttiği hususların eksik iş mi ayıplı iş mi, ayıplı iş ise gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu yönünde hiçbir ayrım gözetilmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu