Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca fatura kapsamında müvekkiline satılarak teslim edilen malların ayıplı olması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını belirterek 20.037.145.600 TL' lik tazminatın ticari reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı yanca ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

    Bu durumca Mahkemece taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, bahsi geçen ilkeleri ve taraf itirazlarını karşılar yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılıp, davacının yerine getirilmesini istediği ayıplardan hangisinin açık hangisinin gizli ayıp olduğu belirtilip açık ayıplar dolayısıyla taleplerin reddedilmesi, gizli ayıplar nedeniyle davacının apartmandaki hissesi de göz önünde bulundurularak talep edilebilecek tazminat miktarı belirlenip sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 9.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, ayıp nedeniyle satış bedelinden indirim istemine ilişkindir. Ayıp iddiası ile satış konusu kirazların kalibrasyonunun taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eki teknik ve kalite şartnamesine uygun olmadığına yöneliktir. Kirazların kalibrasyonunun sözleşme ve eki şartnameye uygun olmaması açık ayıp niteliğindedir. TTK.nun 25/3. maddesinde “emtianın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde keyfiyeti satıcıya bildirmeye mecburdur” hükmü yer almaktadır. Somut olayda emtia 01.07.2006 tarihinde davacıya ait tıra yüklenerek teslim edilmiş, davacı söz konusu ayıbı davalıya 09.07.2006 tarihli sörvey raporundan sonra 18.08.2006 tarihli ihtarname ile yasanın öngördüğü süreden sonra bildirmiştir. Öte yandan taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi “… ödeme, toplam bedelin 73.440.-YTL.lik kısmı siparişin verildiği tarih olan 29.06.2006 tarihinde ödenecektir....

        Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın TTK 25/4 ve 818 sayılı B.K'nun 207/1 md gereğince zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, .... Rısks Sigorta Poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu yanan .... marka aracın davalı şirket tarafından 26.03.2012 tarihinde dava dışı .....'ye satılmıştır. Yangın 28.12.2013 tarihinde meydana gelmiştir. Mahkemece yapılan zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, toplanan deliller kurulan hükme yeterli görülmemiştir. Dosya kapsamından yangının çıkış sebebi anlaşılamamaktadır. Mahkemece konusunda .... gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bir elektrik mühendisi, bir makine mühendisi bulunan 3 kişilik bilirkişi kurulundan aracın yanma nedeninin belirlenmnesi gerekir....

          , TBK'nın 228. maddesine göre, biçimin değiştirmiş ise davacının ancak satış bedelinden indirim talep edebileceğini, davacının açılan dava ile ayıp nedeniyle tazminat değil sistemin revize edilmesi nedeniyle alının yeni makinenin bedelinin tahsili olduğunu, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, 09.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda makinede yapılan tadilat ve revizyon bedelinin 15.000,00 TL olabileceğini belirttiğini, davacının dilekçesinde fazladan 2 işçi çalıştırılması nedeniyle bir tazminat talebi olmadığı halda mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak 9.000,00 TL bedeli hükmedilmesinin de yerinde olmadığı gibi kabul edilse dahi davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmayarak zararın artmasına neden olması nedeniyle talebin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....

            Davalı ...A.Ş. vekili; davanın zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, 2 yıl geçtikten sonra ayıptan sorumlu olunmayacağını, mevcut durumun ayıp olarak değerlendirilemeyeceğini, manevi tazminat yönünden eksik ve maddi tazminat yönünden hükmedilmesi gereken vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Davalı...A.Ş. vekili; ithalatçı olduğundan maddi tazminattan sorumlu tutulamayacağını, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, aracın ayıplı olmadığını, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, varsayımsal sonuca dayandığını, aracın neden arızalandığına dair inceleme yapılmadığını, manevi ve maddi tazminat yönünden vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim istemine ilişkindir. 2....

              Bilirkişiler Gemi İnşa Mühendisi ..., Kaptan ... ve teknik bilirkişi ... vasıtasıyla davacının dava konusu ettiği teknenin davalı tarafından satımında gizli ayıp olup olmadığı, TBK m. 223 e göre alıcının satın aldığı tekneyi gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp bulunup bulunmadığını belirlemesi gerektiğinden, dava konusu olan ayıbın TTK m. 23 de yer alan açık/gizli ayıp olup olmadığı ve bu süre içerisinde tespit edilip edilemeyeceği, gizli ayıp olması halinde süresinde ihbar yapılıp yapılmadığı, yine davalının itiraz ettiği faturaların ayıplarla ilgili zarar ve ziyanlara ilişkin olup olmadığı, davacının zarar kalemi içerisinde yer alan giderlerinin hangilerinin bu zarara ilişkin olduğu, bu zarar kalemlerinden hangilerinin tekne ayıplı olmasa dahi yapılması zorunlu masraflardan olduğu, TBK m. 227/3f....

                AYIPLI MAL NEDENİYLE TAZMİNATZAMANAŞIMI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 41 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 47 ] "İçtihat Metni" Davacı Abdulrezzak vekili Avukat Erhan tarafından, davalı M... Motorlu Araçlar İmal ve Satış A.Ş. aleyhine 10.11.2004 gününde verilen dilekçe ile ayıplı mal nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 21.04.2005 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, ayıplı mal nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava zamanaşımından reddolunmuş, kararı davacı temyiz etmiştir....

                  Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ...'tan almış olduğu su borularını ... Kaymakamlığı ... Köyü içme suyu ihalesi işinde kullandığını, boruların yeterli mukavemete sahip olmaması nedeniyle işi tamamlayamadığını, bu nedenle ödemiş olduğu su borusu bedeli ve işi tamamlayamamaktan kaynaklı zararının bulunduğu, diğer davalı ...'nin davaya konu su borularının imalatçısı olması nedeniyle sorumlu olduğunu iddia ederek müvekkilinin almış olduğu ayıplı su borusu nedeniyle uğramış olduğu zararın tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Davalı vekili, taraflar arasında bir ticari ilişki bulunmaması nedeniyle müvekkiline husumet düşmeyeceğini ve ayıp talebiyle ilgili olarak yasada aranan zamanaşımı süresinin dolduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ayıp talebine yönelik olarak zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 14.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu