Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu haliyle davacı vekilince her ne kadar ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunulmuş ise de, dava konusu yapılan makinenin ayıplı olmadığı tespit edildiğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekildi hüküm oluşturulmuştur....

    Eserin ayıplı olması ve açık ayıplarda BK’nın 359. maddesi hükmünce makul sürede, gizli ayıp halinde de aynı Yasa’nın 362/III. maddesi gereği öğrenilir öğrenilmez derhal ayıp ihbarında bulunulması halinde, iş sahibi BK’nın 360. maddesinde belirtilen sözleşmeden dönme, ayıbın giderilmesini isteme (onarım bedeli) ve bedelden indirim şeklindeki seçimlilik haklarını kullanabilir. Somut olayda ayıbın gizli ayıp olduğu ve davacı iş sahibinin ayıbın ortaya çıkmasından sonra süresinde yükleniciye ayıp ihbarında bulunduğu, teknik servis formlarından anlaşılmaktadır. Dosyada birisi keşfe bağlı, iki kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, yapılan inceleme ve alınan raporlar hüküm tesisine yeterli değildir....

      Türk Borçlar Kanunu’nun 474 ilâ 478. maddelerinde yer alan düzenlemelere göre yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için eserin teslim edilmiş olması ve teslim edilen eserin ayıplı olması, ayıbın iş sahibinden kaynaklanmamış olması, iş sahibinin eseri muayene ve ayıbı ihbar yükümlülüğünü yerine getirerek eseri açık ya da zımnen kabul etmemiş olması gerekir. Eserin ayıplı yapılması sözleşmeye aykırılık teşkil etmekte olup; ayıp, açık ve gizli olabileceği gibi maddî ve hukukî ayıp şeklinde de olabilir. Açık ayıp, eserin teslimini müteakip makul süre içinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilecek ayıptır. Gizli ayıp ise, basit bir kontrol ve muayene ile tespit edilemeyen, eserin kullanılmaya başlanmasından sonra ortaya çıkan ayıptır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ)MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve ayıplı mal bedel iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; 08/03/2006 tarihli noter sözleşmesi ile davalıdan ... marka, 2003 model bir araç satın aldığını, 2008 yılı şubat ayında servise götürdüğünde aracın kilometresinin 2005 yılında 40.915 km düşürüldüğünü öğrendiğini ileri sürerek; sözleşmenin iptaline, ödediği 25.000 TL'nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, davacının 24.07.2012 tarihli satış sözleşmesi ile davaya konu aracı davalıdan satın aldığı, aracın satın alındığında gizli ayıplı olduğu, davacının aracı 7.071,82-TL bedel ile tamir ettirdiği, davacının ortaya çıkan ayıbı ihbar yolunu seçmeyip fiilen tamir yöntemini seçmesi nedeni ile iadesini talep edemeyeceği, tamir bedeli karşılığını davalıdan isteyebileceği gerekçesiyle davanın 7.071,82-TL bedel yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı TBK'nun 227. maddesince sahip olduğu seçimlik haklardan sözleşmenin iptali ile ödediği bedel ve masrafların iadesi için talepte bulunmuş, mahkemece anılan yasa hükmü değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, TBK’nun 227. maddesi gereğince değerlendirme yapılarak, ayrıca dava konusu aracın ayıplı olması nedeniyle ... Anadolu 2....

          Açıklanan tüm bu gelişmeler gözetildiğinde: davacı şirket ile davalı arasında satıma ve eldeki davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu, burada zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulama alanı bulacağı belirgin olup; her türlü duraksamadan uzaktır. Bu ayıp nedeni ile davacının mülkiyet hakkının içeriğini düzenleyen 4721 sayılı TMK’nun 683. maddesinde belirtilen yetkilerine sahip olamadığı ve bunları kullanamadığı, tasarruf hakkının kısıtlandığı ve davalının ayıptan sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur. Belirtilen açıklamalar ışığında hukuki ayıp nedeniyle davalının ayıptan sorumlu olduğu anlaşılmış ve davacı vekilinin ıslah dilekçesinde--- ödenen bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı yargılama sırasında, 6770 sayılı yasa ile -- eklenen geçici yasa ile tanınan haktan faydalanarak 53.600,00 TL---hukuki ayıbı ortadan kaldırmış ve talebini -- için yaptığı masraf talebi şeklinde ıslah etmiştir....

            Açıklanan tüm bu gelişmeler gözetildiğinde: davacı şirket ile davalı arasında satıma ve eldeki davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu, burada zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulama alanı bulacağı belirgin olup; her türlü duraksamadan uzaktır. Bu ayıp nedeni ile davacının mülkiyet hakkının içeriğini düzenleyen 4721 sayılı TMK’nun 683. maddesinde belirtilen yetkilerine sahip olamadığı ve bunları kullanamadığı, tasarruf hakkının kısıtlandığı ve davalının ayıptan sorumlu tutulması gerektiği kuşkusuzdur. Belirtilen açıklamalar ışığında hukuki ayıp nedeniyle davalının ayıptan sorumlu olduğu anlaşılmış ve davacı vekilinin ıslah dilekçesinde--- ödenen bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı yargılama sırasında, 6770 sayılı yasa ile -- eklenen geçici yasa ile tanınan haktan faydalanarak 53.600,00 TL---hukuki ayıbı ortadan kaldırmış ve talebini -- için yaptığı masraf talebi şeklinde ıslah etmiştir....

              TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 25 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Aktin Feshi ve Menfi Tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Balıkesir 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.2.2005 gün ve 2004/403 E. 2005/48 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 14.3.2006 gün ve 2005/4783 E. 2006/2562 K. sayılı ilamı ile, (...Dava, taraflar arasındaki satışın ayıplı olduğu iddiasına dayalı akdin feshi ve verilmiş olan çeklerden dolayı borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davalı satıcının davacı bayisine sattığı jenaratörlerin garanti belgelerinin bulunmamasının hukuki ayıp teşkil ettiği, bu bağlamda davacı alıcının sözleşmenin 17.maddesine uygun olarak sözleşmeyi feshinde haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davacı asil ve avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalı ithalatçı firmadan satın alınan biçerdöverin ayıplı çıkması sebebiyle kullanılamaz hale geldiğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 2008/35 D. İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte alınan 19.02.2008 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu aracın daha önce 3. bir kişiye satıldığının ancak aracın sürekli arıza vermesi sebebiyle iade edildiğinin tespit edildiğini, aracın satım bedeli karşılığında müvekkili tarafından verilen bonoların bedelsiz kaldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile satım bedelinin iadesine aksi takdirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Somut olayda ayıbın mahiyeti ve halihazırda onarımla giderilememiş herhangi bir arıza bulunmadığı tespiti dikkate alındığında mahkemenin yapılan onarım işlemlerinin araçta değer azalması oluşturup oluşturmayacağı da araştırılarak ayıp oranında hakkaniyet gereği bedel indirimi seçeneğini değerlendirmemesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir....

                    UYAP Entegrasyonu